Tek partili Tek Adam rejiminde dün itibariyle Yasama-Yürütme-Yargı üçlüsünden yargı da tümüyle çökmüştür. İktidarın muhaliflere yönelik olarak kullandığı siyasallaşan yargı sopası, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararı ile kendi içerisine de yönelmiştir.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin Hatay milletvekili Ş. Can Atalay’ın başvurusu üzerine verdiği ihlal kararını tanımayacağını ve kararı veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıklaması açık bir anayasa ihlali ve suçudur.
Yargıtay 3. Dairesinin bu girişimi Saray çevresinin iddia ettiği gibi hukuksal bir yorum değil bir kabile devletinde bile görülmeyecek derecede bir yargı darbesidir, Anayasa’nın askıya alınmasıdır.
Tek adam rejiminin kendi bekasını garantiye alma ve suçlarını örtme, toplumsal muhalefeti bastırma ve sindirme aracı haline getirdiği yargı; hukukun asgari normlarını dahi bir kenara bırakarak kendine iktidar alanı yaratmaya çalışmaktadır.
Kısa süre önce yargıdaki bu kirliliğe dikkat çeken basın emekçilerine yönelik yine yargı üzerinden gerçekleştirilen operasyon ve tutuklama da çok tehlikeli bir aşamaya geldiğimizi göstermektedir.
Yargıtay 3. Dairesinde karara imza atan Yargıtay üyeleri derhal görevden el çektirilmeye davet edilmeli ve haklarında ilgili organlar tarafından ceza soruşturması başlatılmalıdır.
İktidar yargıyı siyasallaştırma ve muhaliflere yönelik bir sopa olarak kullanma politikasına derhal son vermelidir.
KESK olarak; yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü kaygısını taşıyan, her türlü darbe girişiminin karşısında olan tüm kesimleri üzerlerine düşen görevi yapmaya, demokratik haklarını kullanmaya, birlikte ve ortak mücadeleye çağırıyoruz. 09.11.2023
KESK Merkez Yürütme Kurulu