İş Yeri Temsilcimizin Sürgün Edilmesine Tepki Gösteren Amed Şubemiz: “Fuzuli” Dediğiniz Dilekçe Kırmızı Etiketli Asansör İçin, Liyakatsız Yöneticilerin Sürgünleri Bizi Yıldıramaz!

Facebook
Twitter
WhatsApp

Amed Şubemiz, Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi İş Yeri Temsilcimiz Serdar Büyükdeniz’in Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesine sürgün edilmesine ilişkin olarak dün şube binamızda basın toplantısı gerçekleştirdi.

Basın toplantısında açıklamayı yapan Amed Şube Eş Başkanımız Mehmet Nur Ulus şöyle konuştu: “Yıllardır demokratik toplumcu sendikacılık perspektifiyle toplumun nitelikli, ulaşılabilir ve anadilde sağlık hizmetine erişebilmesi, sağlık emekçilerinin sağlık hizmeti sunarken karşılaştıkları zorluklar karşısında emeğin örgütlü mücadelesini yürütmeye çalışırken, sağlık emekçileri ve halkımızın SES’i olmaya özen gösterdik. Bizler sağlık ve sosyal hizmet emekçileri sendikası olarak, mücadelemizi bu temelde sürdürmekteyiz. Bugün de burada; son birkaç aydır gündemde olan, sendikamızın üstlendiği misyon ve sorumluluğu yerine getirirken sürgüne maruz bırakılan Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi iş yeri temsilcimizin karşılaşmış olduğu bir takım sorunlara yönelik toplumun ve sağlık emekçilerinin doğru bilgilendirilmesi adına toplanmış bulunuyoruz. 2018 yılından beri yetkili sendika olduğumuz Çocuk Hastalıkları Hastanesinde iş yeri temsilcilerimiz çalışma yürütmektedir. İş yeri temsilcilerimiz iş yerlerindeki eksiklik ve hak ihlallerine ilişkin bir takım saha çalışmaları yürütmüş ve devam eden sorunlarla ilgili hastane yöneticileri ile resmi görüşme ve yazışmalarda bulunmuştur. Ancak yöneticiler tarafından dikkate alınmayan, kronikleşmiş sorunlar sebebiyle birçok konu hakkında ilgili makamlar bilgilendirilmiş, yargıya taşınmış ve CİMER üzerinden bildirim yapılarak hastaneye müfettiş davet edilmiştir. CİMER başvurusuna istinaden 11 Ocak 2023’te Çocuk Hastalıkları Hastanesine Sağlık Bakanlığı tarafından müfettiş görevlendirilmiştir. Hastaneye gelen müfettiş hastanede yüze yakın sağlık emekçisi ile görüşmüştür. İş Yeri Temsilcimiz Serdar Büyükdeniz ile saatlerce görüşmüş şikayete konu olan durumlara ilişkin evraklar müfettiş incelemesine sunulmuştur. 6 Şubat depremi ile birlikte soruşturma tamamlanmadan müfettişler hastaneden ayrılmış, Ankara’dan soruşturma yürütülerek hastane yöneticilerinin belgesiz, yasa ve yönetmeliklere aykırı sözlü beyanlarını esas almıştır. Aşağıda detaylarını açıklayacağımız belge ve tutanaklara rağmen, ismi geçen kişiler hakkında herhangi bir cezai işlem yapılmamış. Kamu zararı ve onlarca usulsüzlüğü önleyen iş yeri temsilcimiz fuzuli dilekçe yazmak gibi gerçekçi olmayan suçlamayla sürgün edilmiştir. Bu karar yargı yoluna taşınmış, mahkeme idareyi haksız bulmuş ve yürütmeyi durdurma kararı vermiştir. Asli görev yeri olan Çocuk Hastalıkları Hastanesine dönen temsilcimiz Serdar Büyükdeniz, yürütmeyi durdurma kararına istinaden işe döndükten sonra, bir hafta içinde bu defa Diyarbakır Valiliği oluru ile ikinci defa sürgün edilmiştir. Diyarbakır 2. İdare Mahkeme heyeti tarafından, sürgün gerekçesine ilişkin belgeler ilgili müfettişten istemiş, Müfettişin mahkemeye gönderdiği raporda, belge ve tespitlerimiz göz ardı edilerek, Müfettişe verdiğimiz birçok belge kanıt raporda yer almadığı gibi Hastane yöneticilerinin beyanı esas alınmıştır. Müfettiş raporunda, haksız kazanç ve kamu zararı olduğu tespit edilmesine rağmen bu kişilerle ilgili herhangi bir cezai işlem yapılmamıştır. Çocuk Hastalıkları Hastanesi yönetimine, il sağlık müdürlüğüne ve müfettişlere verilen ‘fuzuli’ diye nitelendirilen bazı dilekçe içeriklerini kamuoyunun takdirine sunuyoruz: Çocuk Hastalıkları Hastanesinde önceki yıllarda defalarca arızalanan asansörler uzun süre arızalı olarak kullanılmıştır. 2023 Mayıs ayında kırmızı etiket yapıştırılan asansörde İşyeri temsilcimizin de içinde bulunduğu 7 kişi ile 4. Kattan zemin kata düşmüştür. Yedek halat sayesinde zemine çakılmamıştır. Bu durum tutanak ile hastane yönetimine bildirilmiş ancak 100 günden fazla geçmesine rağmen ihale süreci öne sürülerek, tamirin yapılmadığı bilgisi verilmiştir. Sendikamız tarafından Sosyal medyada paylaşım yapıldıktan sonra asansörler tamir edilmiştir. · Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi yeni doğan yoğun bakımda emziren annelerin birkaç defa emzirme esnasında baygınlık geçirmesi, anne sütünün yetersiz olması ve bebeklere ek gıda başlama sorunu sebebiyle temsilciliğimiz idare ile görüşmüştür. Emziren annelere yönelik diyet listesi ve ara öğün dilekçe ile talep edilmiştir. Başhekimlik tarafından sendika talebi olduğu için bu talep olumlu karşılanmamış, vermiş olduğumuz dilekçeye cevap bile yazılmamıştır. 2020-2022 yılları arası dönemde sağlık ve bakım hizmetleri müdürü üyesi olduğu sendika toplantılarına katılıp resimler paylaşması, delege seçiminde koordinatörleri ile birlikte aday olup hastane içinde sendikal görüşmeler yaptığı tespit edilmiştir. Delege listesinde isminin olduğu belge, Sendika toplantılarının sosyal medya hesabından paylaştığı resimler, sendika yöneticileriyle sendika amblemli pasta ile kutlama resimleri müfettişe sunulmuştur. Hastaneye yeni başlayan birçok personel müdürlük makamında sendikaya yönlendirilmiştir. Müdürlük döneminde idari birimde ve birim sorumlusu seçiminde sendikal ayrım gözetmiş tüm sorumluları üye olduğu sendikadan seçmiştir. Sağlık bakım hizmetleri müdürünün sendika ile bağı olduğu ve sendikal çalışma yaptığı müfettiş raporunda da yazmaktadır. · Nöbet listeleri aybaşından 1 aylık hazırlandıktan sonra saatlik ve günlük değişen hasta sayılarına göre “hasta sayısı azaldı ” diyerek sözlü talimat ile onlarca personelin nöbetinin silindiği ve aylık nöbet listesinin ay sonuna kadar defalarca değişiklikler yapıldığı dilekçe ve tutanaklarla tespit edilmiştir. Nöbet silinmesi çalışanları yoğun iş yüküne maruz bırakmak ve cezalandırma yöntemi olarak kullanılmıştır. Nöbet yönetmeliğinde böyle bir uygulamanın olmadığını, bu uygunsuzluk çalışanların huzurunu bozduğu defalarca dile getirilmiştir. Hastanenin İş Sağlığı ve Güvenliği toplantısında tarafımızca dile getirilmiş müfettiş ile paylaşılmış ve müfettiş raporunda bu durumun yaşandığı ifade edilmiştir. · Hastanenin yoğun çalışılan Acil servis, ameliyathane ve yoğun bakım alanları riskli birim olarak nitelendirilmekte ve bu birimde çalışanlar diğer birim çalışanlarından daha yüksek döner sermaye ve teşvik ödemesi almaktadır. Çocuk Hastalıkları Hastanesinin riskli birimlerinde görev almadığı, nöbet tutmadığı halde, riskli birim üzerinden teşvik, döner sermaye ödemesi alan kişiler tespit edilmiştir. Yıllardır süregelen kamu zararı Başhekime bildirildiğinde “ ben bir Başhekimim böyle uygun gördüm şikâyet edebilirsiniz” denilerek kamu zararına devam edilmiştir. Riskli birim ödemesi alan personellerin başhemşire ve başhekim onaylı listesi müfettişe imzalı olarak sunulmuştur ve bu listelerde riskli alanlarda aktif ve tam zamanlı çalışmayanların ödeme aldığı görülmüştür. Bakanlık yönetmeliklerinde riskli birim sorumlusunun bir kişi olması gerekirken müfettiş raporunda da yansıdığı gibi beş kişidir. Örneğin; Yeni doğan servis çalışanları aktif ve tam zamanlı nöbet tuttuğu halde riskli birim ödemesi almazken idari birimde çalışan ve serviste tek bir nöbet dahi tutmayan koordinatörler riskli birim üzerinden ücret almıştır. Sağlık Bakanlığı yönetim şemasında koordinatör ismiyle yönetici olmamasına rağmen hastane yönetimi tarafından görevlendirilen bu kişilere riskli birimde nöbet tutmadığı halde ödeme yapıldığı ispatlanmıştır. Kamu zararı ortadadır. Sağlık ve bakım hizmetleri müdürü ve başhekim koordinatörlerine riskli birim üzerinden haksız kazanç sağlatılmıştır. · Şikayet konusu olan dönemde görev yapan, Sağlık bakım hizmetleri koordinatörleri ve başhekim koordinatörlerinin hastanede aldıkları ek mesai ödemeleri incelenerek hayali ek mesailer incelenmesi talebimiz olmasına rağmen müfettiş tarafından ayrıntılı inceleme yapılmamıştır. Koordinatörlerin pandemi döneminde aşı odalarında ayda 90 veya 128 saat nöbet tutması ve diğer yoğun alanlarda çalışanlara hasta sayısı azaldı diye, eve gönderip ek mesai vermeyen ve kendilerini rahat yerde nöbete yazıp 128 saat ek mesai ücreti devşirmesinin uygun olmadığı ve bu durumların müfettişler tarafından tespit etmede eksik kaldıkları görülmüştür. · Döner sermaye ek ödeme yönetmeliğinde belirtildiği gibi ödüllendirme listesi, döner sermaye kurulu tarafından sebebi açıkça belirtilip kurulun oylaması ile isimler belirlenir. Mart 2022 de isimler oylanıp belirlendikten sonra Sağlık bakım hizmetleri müdürü tarafından mutemetlikten ödüllendirme listesini istediği ve listede kurulun onayladığı isimleri çıkararak bazı koordinatör ve idari birim çalışanlarını listeye sonradan eklediği görülmüştür. Bu durum ile ilgili Mart 2022 döner sermaye imzası şerhli olarak atılmış olup dönemin Başhekimi ile görüşülmüştür. Başhekim bu konu ile ilgili uyarıda bulunduğunu ve tekrar etmeyeceğini söylemiştir. Ödüllendirme listesiyle ilgili tespitimiz müfettişe anlatılmış, şerhli imzanın olduğu yazımız idareye beyan edilmiştir. Mevcut başhekim şikâyete konu olan Mart 2022 de başhekim olmamasına rağmen müfettiş ifadesinde ödüllendirme listesinin kendisi tarafından yapıldığını ifade ederek soruşturma sürecini yanlış beyan ile çarpıtmıştır. Sağlık bakanlığı Verimlilik rehberinde ilaçların aseptik şartlar sağlanarak ortak kullanılması ve artan ilaçların geri tasarruf edilmesi talimatları yönetmeliklerde vardır. Nitekim Tasarruf ve Gelir Arttırıcı Program(TGAP) p2 p3 te aseptik şartlar sağlanıp ortak kullanılması talimatı Cumhurbaşkanlığı tarafından kurumlara gönderilmiştir. Pandemi döneminde tüm dünyada Covid aşılarının 5- 6 kişiye aynı flakondan yapılıp aşının ortak kullanıldığı görülmektedir. Hastanemizde de bu aşılar ortak kullanılmıştır. Hastanemizde yeni doğan servisindeki sorumlu, artan ilaçları iade süreci ile uğraşmamak için iade edilmeyen biriken ilaçları çöpe atmıştır. Hastane bilgi sistemi kontrol edilip ilaç iadesi olup olmadığı anlaşılabilir. 2018 ve 2022 yıllarında taburcu olan yüzlerce hastanın akşam dozlarının nerede olduğu araştırılırsa iade edilmediği ortaya çıkacaktır. Ayrıca eczane sisteminin, barkotla ilacı geri kabul sistemi yoktur. Eczane sorumlusu da ilaç iade edilmediğini beyan etmiştir. İlaç israfını ve enfeksiyonları önlemek için büyük bir özveriyle çalışan yeni doğan servis çalışanlarına ortak kullanılmaması ve çöpe atılması için sorumlu tarafından baskı yapılmıştır. Serviste biriken ilaçlar poşet poşet toplanıp sorumlu tarafından çöpe atılmıştır. İlaçları çöpe atmayı reddettiği için 35 servis çalışanına düzenleyici önleyici faaliyetler sisteminden yazı yazılarak, fazla ilaç olmasının sebebini hastaya ilaç uygulanmamış olmasından kaynaklandığı gibi gerçek olmayan ithamlar ile soruşturma açıldı. Kameraların izlenmesi ve saklanması talebimize rağmen görüntüler kaybedilmiştir. Yüzlerce kapalı kutu ilaçların çöpe atılmaması için 2018 yılından beri mücadele etmekteyiz. Denetim öncesi çöpe atılan ilaçların belgeleri resmi müfettişe sunuldu ancak yeterli incelemelerde bulunmayan müfettişler kamu zararını tespit edemediler veya kamu zararını engellemediler. · Dönemin Sağlık Bakım Hizmetleri müdürü, sorumlu, koordinatör ve müdür olduğu dönemlerde 2017 yılından itibaren medikal şirketlerle ilişkisi olduğu, eşi tarafından hastanede medikal malzeme tanıtımı yapıldığı ve eşinin ihalelere katıldığı ihalelerde şüpheli durumlar, lüzumsuz alınan malzemeler olduğu temsilciliğimize bildirilmiş konu şikayet edilmiştir. Örneğin, yeni doğan servisi mama hazırlama bölümünde bir adet olmasına rağmen tıbbi bulaşık yıkama makinesi olarak alınan bozuk veya bozulmuş halde üç yıldan fazla bekleyen, bu cihaz burada kalacak denilerek kullanılmadığı müfettişe bildirilmiş, bu cihazın fotoğrafı müfettişe iletilmiş ancak gerekli araştırma yapılmamıştır. Hastaneye fuzuli olarak birçok malzeme alındığı ve kullanılmadığı yönetici olduğu dönemdeki tıbbi ve sarf malzeme alımının incelenmesi talebimize rağmen gerekli inceleme yapılmamıştır. Bir kozmetik firmasının malzemeleri, şirket reklamı yapılarak servislere dönemin başhemşiresinin talimatıyla sorumlular tarafından dağıtılmıştır. Konu ile ilgili belgeler müfettiş ile paylaşılmıştır. Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesinde müfettişler tarafından yapılan incelemelerde görüşülen 94 hastane personelinden 22 kişinin mobbing yapıldığına şahit olduğu, 12 kişinin kendisine mobbing yapıldığını söylediği bilgisi raporda yer almaktadır. Hastanemizde Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürlüğü’ne bağlı olan binden fazla personel olduğu ve tüm personellerle görüşülmesi durumunda mobbinge maruz kalan ve şahit olan personelin sayısının çok daha fazla olduğu görülecektir. · Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü tarafından dilekçe ve tutanak yazılmasının engellenmesi amacıyla, dilekçeler evrak kayıt birimine verilmeden önce kontrol etmek istemesi ve evrak kayıt biriminin müdür izni olmadan evrak almaması konusunda çalışanlara baskı oluşturmuştur. · İşyeri Temsilcimizi aylarca yoğun bölümde çalıştırma, iş yükünün bilinçli bir şekilde arttırılması, yıllık izinlerinin verilmemesi, sendikal izninin kullandırılmaması, görevlendirmeyle uzaklaştırılmaya çalışma gibi durumları idareye bildirmiş olmasına rağmen herhangi bir işlem yapılmaması ve bu uygulamaların devam etmesi üzerine konu ile ilgili dilekçeler müfettişe verilmiştir. Temsilcimiz Sendikal iznini kullanmak amacıyla yazmış olduğu 2 dilekçeye de cevap yazılmamış sendikal izin kullanması engellenmiştir. Yaklaşık 28 ay sendikal izni kullandırılmadığı belgelerle müfettişe sunulmuştur. · Kurum içi görevlendirme ve yer değişikliklerinde personeller arasında ayrım yapıldığı resmi görevlendirme yazısı olmadan aylık olarak servisler arası personelleri sık sık değiştirdiği bu durumun çalışma barışını bozduğu ve çalışanlar arasında sıkça şikâyet edildiği müfettişe bildirilmiştir. Nöbet listelerinin ayrıntılı incelenmemiş olmasından kaynaklı müfettiş tarafından durum tespit edilememiştir. · Pandemi döneminde valilik tarafından Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesinde çalıştırılmak üzere personel talep edilmiş listeler Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü tarafından hazırlanmıştır. Bu görevlendirmelerde kıdem, çalışma yılı, tecrübe göz ardı edilerek görevlendirmelerde birçok isim kayrılmış ve yönetmeliğe uygun görevlendirme yapılmamıştır. Görevlendirmeye dair belgeler müfettişlerle paylaşılmıştır. Müfettişe verilen tüm bu belgeler karşısında temsilcimiz fuzuli dilekçe verdiği gerekçesiyle “ isteği dışında tayin “ kararı alınarak sürgün edilmiştir. Müfettiş raporunda tespitli birçok aykırılık bulunmasına rağmen sorumlu kişiler hakkında herhangi bir cezai işlem yapılmamıştır. Tüm yaşananlar karşısında buradan yetkililere soruyoruz; Daha birkaç gün önce KYK yurdunda düşen asansör sebebiyle bir öğrencinin hayatını kaybettiğine şahitlik ettiğimiz halde Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesinde aylarca KIRMIZI etiketli olarak aktif kullandırılan asansörlere ilişkin dilekçe yazmak fuzuli mi? Uygulanmayan İş Sağlığı ve Güvenliği yasasının uygulanmasını talep etmek fuzuli mi? Yaklaşık 70 yıl önce yapılan hastanenin deprem sonrası bina güvenliğini ve sağlamlığının incelenmesini talep etmek fuzuli mi? Hasta ve Çalışanların beslenme hakkına ulaşmasını talep etmek fuzuli mi? Hasta ve çalışan güvenliğine ilişkin tedbirler talep etmek fuzuli mi? Hayali ek mesailere ilişkin dilekçe vermek fuzuli mi? Usulsüz puan girişlerine ilişkin dilekçe yazmak fuzuli mi? Riskli birimde çalışanların emeğini korumak ve haksız kazancı engellemek için dilekçe vermek fuzuli mi? Emziren annelere ilişkin ek ara öğün takviyesi talep etmek fuzuli mi? Görev tanımında olmadığı halde hemşirelere eczaneden ilaç almanın dayatılmasına karşın dilekçe yazmak fuzuli mi? Sağlık emekçilerinin görev tanımı dışında çalıştırılmaması için dilekçe vermek fuzuli mi? Eksik elemanla çalışılan birimlerin yönetmeliklere uygun sayıda personel olmasını talep etmek fuzuli mi? İlaçların çöpe atılmaması için dilekçe yazmak fuzuli mi? Döner sermayenin adil dağıtılması için dilekçe yazmak fuzuli mi? İhale süreçlerinin şeffaf yürütülmesi için dilekçe yazmak fuzuli mi? 20 günden fazla aynı mayi seti ile tedavi edilen hastalar için enfeksiyon korunma önlemleri ve hasta güvenliği sağlanması için dilekçe vermek fuzuli mi? Sendikal torpil ve adam kayırmayı engellemek için dilekçe vermek fuzuli mi? Yukarıda da belirtiğimiz belge, kanıt ve çalışanların beyanı ortada dururken müfettişin incelemesi sonucu işyeri temsilcimize sürgün kararı çıkması, müfettişin taraflı davrandığını göstermektedir. Başhekimin kendinden önceki dönem dosyaları ile ilgili savunma yaparak, soruşturma sürecini etkilemiştir. Soruşturmanın adil yönetilmesini engellemiştir. Çalışan sağlığı, hasta güvenliği ve kamu yararı ilkelerini gözeterek yürütmüş olduğumuz çalışmaların arkasındayız. Bu süreci yargıya taşıyacağımızı ve sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyor, emekten gelen fiili meşru mücadelemiz ve de anayasal güvence altına alınan sendikal faaliyetlerin engellenemeyeceğini tekrardan belirtiyoruz.”

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]