İstanbul Aksaray Şubemiz, “Zamlar geri alınsın, yoksulluk sınırı üstünde emekliliğe yansıyacak tek kalem maaş istiyoruz” talebiyle dün İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Acil önünde açıklama yaptı.

Hastane önünde sağlık emekçilerine seslenen İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İş Yeri Temsilcimiz Aydın Erol şöyle konuştu: “Sağlık emekçileri sesleniyor, temel tüketim maddelerine yapılan zamlar geri alınsın, yoksulluk sınırı üstünde emekliliğe yansıyan tek kalem maaş istiyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimi 28 Mayıs’ta sonuçlandı. 28 Mayıs’ta dolar kuru 19.97, benzin 20.57 lira, yaklaşık 50 gün oldu. Benzin 34 lira, dolar 26,92 lira, hızla yükselmeye de devam ediyor. Günlük yaşantımızın belirleyicisi olan bu iki parametre sadece 50 günde %50 ile %75 artış gösterirken 15 Temmuz da aldığımız zam daha cebimize girmeden eridi buharlaştı. Şimdi bu ekonomik kötü gidişin müsebbibi olarak asgari ücret artışı, EYT, emekli maaşların artışı, 3600 ek gösterge, muhalefetin yıllardır çözüm bekleyen sorunları gündeme getirmesi bu sorunların çözülmesi sonrası bütçede tahribat oluşturduğu algısıyla toplum yanıltılmaya çalışılıyor. Böyle mi pek? Hükümet patronları el üstünde tutarken, emeğiyle geçinmeye çalışan işçi ve emekçilere zırnık koklatmıyor, daha emekçinin cebine girmeden ÖTV, KDV artışlarıyla elinde ne varsa yoksa alıp sermayeye peşkeş çekiyor. Sanayi Bakanlığı en son mayıs teşvik listesini açıkladı. 1503 şirkete 83 milyar 242 milyon teşvik verildi. Emekçiler için artırılan KDV’de onlara istisna tanınıyor. Yani hiç KDV ödemeyecekler. Halka vergi yağdırılıyor, ama patronlar “gümrük vergisi” bile ödemeyecek. Patronlar, emekçilerin kuruşu kuruşuna ödedikleri sigorta priminin “işveren hissesini de ödemekten kurtuluyor. Üstelik “faiz desteği” sağlandı patronlara. Emekçiler; bir kendilerine, bir de hükümetle teşvike boğduğu patronlara bakmak zorunda. TÜİK in enflasyon ölçümüne asgari ücret artışına memnun olan memur ve işçi sarı sendika ağları aldıkları maaşları sır gibi saklıyor. Milyonlarca işçi ve emekçi açlık sınırı düzeyinde yaşamak zorunda kalırken bu sendika ağları sırça köşklerinde şatafat içinde yaşamakta, iktidara sorun çıkarmadıkları sürece de bunlara kimse dokunamamaktadır. Uzun yıllardır ağır iş yükü ve düşük ücretler ile çalıştırılan sağlık ve sosyal hizmet emekçileri son yıllarda pandemi ve depremin de tüm yükünü çekerek iyice yıpranmaya, sağlıklarından olmaya başladılar. Bu yetmezmiş gibi özellikle de sağlık sisteminin sonucu olan hasta ve hasta yakınlarının şiddeti, idarecilerin mobbingi her türlü şiddetle karşılaşmaktalar. Bunlar yetmezmiş gibi şimdi de ekonomik sorunlarla boğuşmaktalar. Büyükşehirlerde kiraların 15-20 bin liraya dayanması sonrası, bekar bir kamu çalışanı evini ikinci bazen üçüncü biriyle paylaşmak zorunda kalmaktadır. Temel maaşının asgari ücretin biraz üzerinde olan sağlık emekçisi emekliliğe yansıyacak tek kalem maaş talep etmesine rağmen, maaşıyla birlikte emekliliğe yansımayan sabit ek ödeme, taban ek ödeme, teşvik ödemesi yetmezmiş gibi şimdi de seyyanen zam yapıldı. Bu dört kalem ödeme hiçbir şekilde emekliliğe yansımıyor, emekli ikramiyesi hesaplamasında değerlendirmeye alınmıyor, izin ya da rapor kullanıldığında teşvik ve taban ek ödeme kesiliyor. Seyyanen zam yüzdelik maaş artışlarında değerlendirmeye alınmıyor. Sağılık emekçisinin çalışırken aldığı maaşın yarısı emekli olduğunda kesiliyor.

Acil çözülmesi gereken taleplerimiz:

  • Emekliliğimize de yansıyacak temel ücret ile ekonomik ve özlük haklarımız iyileştirilsin, performans, ek ödeme-teşvik, seyyanen zam değil, yoksulluk sınırı üzerinde, emekliliğe yansıyan temel ücret verilsin.
  • Liyakatsiz atamalara, mobbinge, baskılara son verilsin.
  • Sağlık hizmeti için ödediğimiz vergiler, katkı katılım payları ve ilave ücretler kaldırılsın.
  • Sağlık hizmetleri ağır ve tehlikeli işler kapsamında, fiili hizmet süresi (yıpranma payı) yıllık 90 gün üzerinden tam olarak ödensin sağlık hizmetlerinde çalışan tüm emekçilere ayrımsız olarak uygulansın.
  • Sağlık meslek örgütleriyle birlikte etkin sağlıkta şiddet yasası hazırlansın ve kanunlaşsın
  • Kiralar İstanbul gibi büyük şehirlerde 2-3 kat arttı, işçi ve emekçilerin maaşlarına büyükşehir tazminatı istiyoruz.
  • Gelir vergisi oranı %15 de sabitlensin
  • Giyim yardımı piyasa koşullarına göre güncellensin,
  • Ücretsiz 24 saat açık kreş,
  • Gece çalışma iki katı mesai sayılsın, nöbet ücretleri artırılsın istiyoruz.”

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]