Çanakkale Şubemiz, Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü personelinin özlük, mali ve sosyal haklarının bir an önce Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğündeki emsali personellere eşitlenmesi ve geçmiş hak kayıplarının acilen telafi edilmesi açıklamasında bulundu.
Bugün Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü önünde yapılan eylemde şubemiz adına açıklama yapan Çanakkale Şube TİS ve Hukuk Sekreterimiz Barış Dirik şöyle konuştu: “4 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde teşkilat yapısı düzenlenmiş Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü; Türk boğazları, hudut ve sahilleri ile ilgili uluslararası sözleşme ve mevzuat hükümlerinden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmekle görevli, Sağlık Bakanlığa bağlı, özel bütçeli, kamu tüzel kişiliğini haiz bir kurumdur. Lozan Barış Anlaşması’ndan sonra kurulan İstanbul Limanı ve Boğazları Sıhhiye Müdüriyeti, 1924 yılında Hudut ve Sevahil Sıhhiyesi Müdüriyeti Umumiyesi (Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü) olarak değiştirilmiş ve bugünkü adını almıştır. 20 Temmuz 1936 tarihli Montrö Boğazlar Sözleşmesiyle (Boğazlar Rejimi Hakkındaki Maukavelename), Genel Müdürlüğün görevlerinden olan boğazlardan geçecek gemilerin tabi olacakları koşullar aydınlığa kavuşturulmuştur. Lozan Anlaşması ve Montrö Boğazlar Sözleşmesiyle kuruluşu tamamlanan, Dünya Sağlık Örgütü Anayasası’nın 21 ve 22. maddeleri uyarınca hazırlanmış ve 6368 sayılı Yasayla onaylanmış Uluslararası Sağlık Tüzüğü ve Umumi Hıfzısıhha Kanunu ile görevleri şekillenmiş Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü; İstanbul ve Çanakkale Boğazlarında, tüm kara hudut kapılarında, limanlar ve havalimanlarında stratejik ve kritik sağlık hizmetleri vermektedir. Kurumun gelirleri ağırlıklı olarak boğazlardan geçen gemilerin taşıdıkları yükün net tonajına göre yatırdıkları ücretler ve limanlardaki sağlık kontrol ücretlerinden oluşmaktadır. Hazineden tek kuruş ödenek almamaktadır. Gelirlerinin önemli bir kısmı döviz bazındadır ve devlete hergün önemli miktarda döviz geliri sağlamaktadır. Gelirlerini, verdiği hizmetler için kullandığı bot ve personel ile medikal malzemeler için harcayabilir. Bu anlamda ülkemizin kadim ve köklü kurumlarından olan, Sağlık Bakanlığı’na adeta döviz basan, Bakanlığın gizli kasası ve örtülü ödeneği mahiyetindeki, Hazineye düzenli ve yüksek düzeyde döviz getirisi sağlayan Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’nün bu zenginliğinden kurum emekçilerini paylarına düşeni alamamaktadır.
Yöneticileri ve kısım amirlerinin çoğu doktorlardan oluşan ve 600’ü bulan çalışan sayısıyla, kurumun personelleri maaş, özlük ve sosyal hakları bakımından hep yok sayılmıştır. Kurum personelleri; 657 sayılı DMK’ya tabi memur statüsünde, karada ve denizde (deniz ambulansı ve pratika botlarında) kaptan, gemi adamı, teknisyen ve sağlık memuru olarak 7/24 esasına göre nöbet tutarak çalışmaktadır. Boğazlara giriş yapacak ve hareket halindeki gemilere botlarla yanaşarak sağlık (pratika) hizmeti verilmesi, bu sayede gemilerin taşıması muhtemel hastalıklardan ülkenin korunması, görevli personelin bulaşıcı/salgın hastalıklara her an risk altında oluşu, limanlarda konuşlu aktif deniz ambulans botlarıyla gemilerde oluşan personel ve yolcu yaralanmaları, hastalık vb. durumlara müdahale edilmesi, adalardan 112 acil sağlık hizmetleri koordinatörlüğünde 7/24 esasıyla hasta nakilleri gibi mesleki iş ve işleyişler, kurum personelinin yaşadığı zorlukları göstermeye yetmektedir. Büyük bir özveriyle soğuk, yağmur, kar, fırtına demeden 7/24 nöbet esaslıyla çalışan, pek çok taşra biriminde izbe konteynerlerde barınma imkanı sağlandığı, yemek hizmetinin verilmediği, kumanyalarını kendi ceplerinden karşıladıkları, dini, milli bayram ve resmi tatillerde dahi hiçbir mesai ücretinin ödenmediği, ekstra hiçbir sosyal hak ve tazminatın verilmediği kurum personelleri; benzer işleri yaptıkları Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğündeki emsali personellerden çok daha düşük ücretlere çalıştırılmaktadır. Sağlık Bakanlığınca döner sermaye, performans, teşvik ödemesi, ek ödeme gibi ücretlerde yapılan mali iyileştirmelerden, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarından, yönetmelik düzenlemelerinden yıllardır “hariç tutulan” Hudut ve Sahiller Sağlık emekçileri, Sağlık Bakanlığı’nın üvey personelleri değildir. Bugüne kadarki tüm hak kayıpları bir an önce telafi edilmelidir. Sağlık alanında hizmet veriyor olsalar da, yaptıkları iş esasen deniz işidir, sağlıkla ilgili kısmı yalnızca denetleme ve hasta nakil işidir. Kurumda çalışan toplam 75 gemi adamı sayısı ve hizmet veren motorbotların grostonilatoları toplamının 470 grostondan fazla olması, düzenli aralıklarla tamamlamaları gereken eğitimler, sahip olmaları gereken sertifikalar göz önüne alındığında, Deniz İş Kanunu kapsamına giren nitelikli işler yaptıkları ve Çok Tehlikeli İşyerleri kapsamında çalıştıkları açıktır. Ulaştırma Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü’nün denizde çalışan personeli 854 sayılı Deniz İş Kanunu hükümleri kapsamında istihdam edilmekte, bu personele Deniz İş Kanunu’nun nitelikli ve koruyucu hükümleri uygulanmaktadır.
Sağlık Bakanlığı’na ve Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’ne açık çağrımızdır:
- Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü personelinin özlük, mali ve sosyal haklarını, bir an önce Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğündeki emsali personellere eşitleyin, geçmiş hak kayıplarını acilen telafi edin,
- En kısa zamanda başlatılacak mevzuat değişikliği çalışmasıyla, denizde çalışan personellerine 854 sayılı Deniz İş Kanunu statüsü kapsamında çalışma hakkı ve tercihi getirin,
- Gemi adamı kadrosundaki personelleri, genel idari hizmetler sınıfından teknik hizmetler sınıfına geçirin,
- Sağlık Bakanlığı’nın diğer tüm personellerine sağlanan imkan ve haklardan aynı ve eşit derecede yararlandırın,
- Dini ve milli bayram, resmi ve genel tatil ücretlerini, nöbet ücretlerini herhangi bir sınırlama getirmeksizin ödeyin.
Sendikamız SES, konunun takipçisi olmaya, Hudut ve Sahiller Sağlık emekçilerinin bu en yakıcı taleplerini ve her anlamda haklarını en geniş platformlarda savunmaya, kamuoyu yaratmaya ve seslerini duyurmaya devam edecektir.”