İstanbul Bakırköy Şubemizin çağrısıyla Sadi Konuk Hastanesi önünde bulunan sağlık anıtında bir araya gelen sağlık emekçileri hastanelerin yerinde yenilenmesi talebini bir kez daha dile getirdi.

İstanbul Tabip Odası ve Bakırköy Kent Savunmasının da destek verdiği eylemde açıklama yapan İş Yeri Temsilcimiz Nuran Güngör şöyle konuştu: “6 Şubatta ülkemizi yasa boğan deprem felaketinin üzerinden 1,5 buçuk ay geçti. İstanbul da başta kamu hastaneleri olmak üzere olası deprem ihtimaline karşı bir dizi önlemler alınmaya başlandı. Bu önlemler kapsamında Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’nın basına yaptığı açıklama ile hastanelerin birleştirilmesi, taşınmasını öğrenmemiz ile birlikte, kaygılarımız devam ediyor. Sorduğumuz sorular yanıtsız kalıyor. Uygulanması neredeyse zor ve karmaşa yaratacak taşınma planları, çalışanları ve yöneticileri göz ardı eden kararlar. Adı geçen hastanelerde çalışan biz sağlık emekçileri olarak hepimizde “yarın ne olacak?”, “Bizi ne zaman, nereye götürecekler” kaygısı başladı. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi 100 yıllık geçmişiyle yetiştirdiği binlerce hekim ile 1999 yılındaki Marmara depreminde bu bölgeye ev sahipliği yapmış olup, şehrin ve bu ilçenin nefes alıp verdiği, bir anıt hastane olup binlerce hastaya hizmet vermektedir. Bakırköy Dr. Sadi Konuk EAH ise bölgeye tüm branşlarıyla hizmet verip ve İstanbul Avrupa yakasını rahatlatan bir kurum olup, binlerce hekimler ve hemşireler yetiştirmiştir. Özellikle pandemi döneminde kendi bünyesindeki Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi’nde çalışanlarıyla rotasyonlu bir şekilde üst düzey bir sağlık hizmeti sunmuştur. Yaklaşık 300’e yakın konteynır lojmanlarında sağlık emekçilerini barındırmaktadır. Beklenen İstanbul depreminde acil sağlık hizmeti vermesinde çok etkili olacaktır. Bu durum önemlidir, sağlık çalışanları lojmanlarından hiçbir şekilde çıkarılmamalıdır. Olası bir deprem ihtimaline karşı elbette hastanelerimizin yenilenmesi ya da güçlendirilmesi gerekir. Fakat bir hastaneyi başka bir yere taşıyarak değil yerinde yapılmalı. Bizlerin kurduğumuz düzenler yaşamımız ve özgül koşullarımız göz ardı edilmemeli. Çalışan herkes, evini, çocuğunun kreşini ve okulunu, çalıştığı hastaneye göre planlamıştır. Hepimizin yaşamlarını doğrudan etkileyerek bu kararlar alınırken alan gözlemleri, fiziki koşullar göz önüne alınmalıdır. Yerinde yapılanma için halkın ve sağlık çalışanlarının can güvenliğini önceleyen bir irade olmalıdır. Bu irade ve niyeti gösteren her yönetim bizi yanında, yerimizden etmek isteyen her yönetim ise tüm çalışanları karşısında bulacaktır. Hastaneler ile alınan kararlar gözden geçirilmeli, çalışanlar bu konuda söz sahibi olmalı. Evet, hastanelerimiz güçlendirilsin. Evet, hastanelerimiz yenilensin. Ama yerinde yenilensin. Yerimizden olmak istemiyoruz, yerinde yenilenme istiyoruz.

İstanbul Tabip Odası adına konuşan Doktor Osman Öztürk, “Deprem doğal bir olay ama onu felakete dönüştüren siyasi iktidarlar. 1999’dan bu yana İstanbul depremini konuşuyoruz ama  6 Şubat depreminde gördük ki bu ülkeyi yönetenler, bu ülkenin Sağlık Bakanı hiçbir şey yapmamışlar. Bir nevi hastane borsası kurulmuş. İstanbul Tıp Beylikdüzü’ne gidiyor, Cerrahpaşa Samatya’ya gidiyor. Böyle olmaz. Böyle her gün değişen kararlarla insanları oradan oraya göç ettirerek bu sorunu çözemezsiniz” dedi.

Bakırköy Şube Eş Başkanımız Hatip Şengül ise şunları söyledi: “Sağlıkçıları yormayın üzmeyin. Hastanelerin düzenini bozmayın. Ekip ruhunu bozmayın. Biz sağlıklı bir şekilde halkımıza hizmet vermek istiyoruz.”

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×