2022-2023 Yılı için imzalanan toplu iş sözleşmesine dair görüşlerimizi hem işkolu hem de konfederasyon düzeyinde çeşitli biçimlerde işkolumuz emekçileri ve kamuoyu ile paylaştık. Bu paylaşımlarımız web sitemizde ve sosyal medya hesaplarımızda yer almaktadır.
TİS masasına bilindiği gibi Memur SEN ve Kamu SEN ortak talepler ile oturdu. TİS imzalanmaya başlandığı günden beri bu sendikalar ücret artışları, TİS primi gibi haklardan yararlanmak için sendikalara üye olanların ve üye olmayanların yetkili sendikaya dayanışma aidatı ödemesi koşuluyla yararlanması için sürekli çalışma yürüttüler. Bunu elde edemeyince son TİS’te ise toplu sözleşme primi adı altında 3 ayda bir ödenecek olan 400 TL’den yararlanmak için işkollarında % 1’lik üyelik şartı aranacak maddeyi getirdiler. Böylelikle herhangi bir sendikaya üye olmayan yüzbinlerce kamu emekçisi ve 200 civarı kamunun çeşitli işkollarında örgütlü olan sendika üyelerinin yararlanmayacağı bir sistem getirmiş oldular. Sağlık iş kolunda örgütlü olan 43 sendikadan sadece 3 sendika üyesi bu primden yararlanacaktır. Üyelerinin toplu sözleşme priminden yararlanacağı 3 sendikalardan biri de SES’tir.
SES ve Konfederasyonumuz KESK olarak getirilen % 1’lik baraj sınırını sendikal örgütlenme hakkına yönelik bir saldırı olarak kabul ediyoruz. Konfederasyonumuz KESK tarafından bu baraja karşı yürütmenin durdurulması istemli dava da açılmıştır. Çalışma yaşamına, ifade ve örgütlenme özgürlüğüne müdahale eden yasal ya da fiili hiçbir tutumu kabul etmediğimizi bir kez daha ifade ediyoruz.
Toplu sözleşme masasına birlikte oturan ve bu kararın çıkmasında öncü olan konfederasyonlara bağlı işkolumuzda sendikaların temsilci ve yöneticileri tarafından birçok iş yerinde “SES % 1’lik barajı aşamıyor. Bu nedenle toplu sözleşme primi almak istiyorsanız SES’ten istifa edip bize üye olun” şeklinde propagandalar yapılmaktadır. Oysaki her yıl yapılan üye tespit tutanaklarının sonuçları Çalışma Bakanlığı tarafından yayımlanmakta olup hangi sendikanın ne kadar üyesi olduğu, işkolunda çalışan emekçi sayısı ve sendikaların yüzde kaç örgütlü olduğu resmi olarak yayınlanmaktadır. Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin tamamı da SES’in baraj sorunu olmadığını da bilmektedir. Sadece iş yerlerinde eriyişlerini engellemek için daha da çirkinleşmekte, hesap veremedikleri için daha da yüzsüzleşmektedirler. Sefalet ücretlerinde payları olan, yoksulluk sınırı altındaki zamları kabul eden sendikamsı yapılar sadece kendi erimelerini durdurmak için her yola başvurmaktadırlar. Son buldukları yöntemde örgütlenme özgürlüğüne büyük darbe vuran % 1’lik baraj düzenlemesidir.
Bu sendikamsı yandaş ve güdümlü yapılar sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine en büyük zararı verenlerdir. Onları yetkilendirenler yetkiyi kime vereceklerini de aslında çok iyi biliyorlar ve gereğini kısa sürede yapacaklardır.
Saygılarımızla. 03.09.2021
Merkez Yönetim Kurulu