Faşizm ve gericiliğin en büyük sağlıksızlık olduğunu dün HDP İzmir İl binasına yapılan katliam amaçlı, planlı ve organize saldırı ile bir kez daha gördük. Parti yetkililerin açıklamasına göre katliamın yaşandığı saatlerde kalabalık bir kitle ile yapılması planlanan toplantının bazı nedenlerle ertelenmesi çok daha fazla insanın tesadüfen hayatta olduğunu gösteriyor.
Katilin ilk ifadesi ve sosyal medya paylaşımları, Suriye ve çeşitli bölgelerde gerici terörist örgütlerle olan ilişkisinden de anlaşıldığı gibi önceden planlanan kaos çıkarmaya yönelik bir terör saldırısı olduğunu da açığa çıkıyor. Bu kaos sürecini bizler 7 Haziran seçimleri sonrası gördük ve ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz. Deniz Poyraz’ı katledenler adeta iç savaş provası yapıyorlar. Bu zihniyeti Maraş, Çorum, Sivas, Suruç, Gar katliamlarından tanıyoruz.
Bugün de iktidar ortaya çıkan mafya siyaset ilişkisini, ekonomik kriz ve pandemi ile halkın yaşadıklarını unutturmak ve siyaseten gelinen noktadan çıkmak için aydınları, muhalif partileri, emek-meslek örgütlerini teröristlikle damgalamakta, hedef göstermekte, siyasi partileri kapatmaya çalışmaktadır. İktidar ortaklarının kullandığı bu dil toplumu kutuplaştırmakta ve ayrıştırmaktadır. Bu durum toplumsal çatışma zeminini sürekli beslemekte ve provoke etmektedir. Bu katliamdan görünür fail kadar bu zemini hazırlayanlar ve şiddetten beslenenler de sorumludur.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine, eşitlik ve özgürlük talepleri için eylem yapan kadınlara, ekonomik ve demokratik haklarını arayan işçilere, emekçilere, halka yönelik polisin gözaltına alırken uyguladıkları müdahale yöntemlerini çok iyi biliyoruz. Ogün Samast olayında olduğu gibi Deniz’in katilinin de nasıl başının okşandığını gördük ve şaşırmadık çünkü aynı zihniyet yine iş başında.
Başka Deniz’ler ölmesin diye bir an önce eşitlikten, özgürlükten, demokrasiden ezcümle yaşamdan yana olanlar olarak kol kola girmek zorundayız. Ülkemizi bu karanlıktan bir an önce kurtarmak zorundayız. Bu katliamda da sadece katilin değil, perde arkasındaki azmettiricilerin, destek verenlerin de açığa çıkarılması ve olayın bütün yönleriyle aydınlatılması için hep birlikte çaba harcamalıyız.
Deniz Poyraz’ın tüm sevenlerine bir kez daha başsağlığı diliyoruz, Türkiye halklarına geçmiş olsun diyoruz. Eşit, özgür ve sağlıkla yaşayacağımız demokratik bir ülke kuruncaya kadar mücadele edeceğimizin sözünü veriyoruz. 18.06.2021
Merkez Yönetim Kurulu