Ankara Şubemiz, Ankara Tabip Odası, Ankara Dişhekimleri Odası, Dev Sağlık-İş, Tüm Radyoloji Teknisyen ve Teknikerleri Derneği ve Türk Hemşireler Derneği: İş Yükümüz Artıyor, Maaşlarımız Eriyor

Facebook
Twitter
WhatsApp

Ankara Şubemiz, Ankara Tabip Odası, Ankara Dişhekimleri Odası, Dev Sağlık-İş, Tüm Radyoloji Teknisyen ve Teknikerleri Derneği ve Türk Hemşireler Derneği artan iş yükü ve maaşların erimesine karşı “eşit işe eşit ücret” ve “performansa hayır” demek için bugün Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Heykel önünde açıklama yaptı.

Merkez Yönetim Kurulu Üyelerimizin de katıldığı sağlık emek ve meslek örgütlerinin eyleminde ortak açıklamayı yapan Ankara Şube Eş Başkanımız Nazan Karacabey şöyle konuştu: Sözümüze sağlık emekçilerinin pandemi döneminde dahi görülmeyen emeği ve karşılanmayan talepleri ülkemizi yönetenlerin ayıbıdır diye başlıyoruz. Pandemi döneminde sağlık emekçilerinin pandemi yönetimine, halk sağlığına, işçi sağlığı ve güvenliğine yönelik, çalışma hayatı ve emekliliğe ilişkin özlük ve mali sorunlarının çözümü doğrultusunda talepleri olmuştur. Bu talepler bugüne kadar görülmediği gibi çalışma hayatı ve emekliliğe ilişkin talepleri çalışma barışını bozan, eşit işe eşit ücret hakkını görmeyerek sağlık hizmetlerine zarar veren tavandan ek ödeme ile karşılık bulmuştur. Sağlık emekçilerinin artan enflasyon karşısında derinleşen ücret kaybının geçici ve toplumun sağlık emekçilerinin fazlasıyla ücret aldığına yönelik algısını yönlendiren   pandemi dönemi performansa yönelik ek ödeme bizim talebimiz değildir. Bu durum nitelikli bir hizmetin sunumunu engellediği gibi bugün pandemi döneminde tüm sağlık meslek mensuplarının eşit riskler ve iş yüküyle karşılaştığı dönemde, en fazla ihtiyacımız olan ekip anlayışına da zarar vermektedir. Bizler biliyoruz ki sağlık hizmetlerinin bütünlüğü ile bağdaşmayan şehir hastaneleri, aile hekimliği merkezleri, sağlık hizmetlerindeki özel sektör ağırlığı her geçen gün sağlık hizmetlerine ayrılan kamu kaynaklarını hortumlamaktadır. İktidarın sermaye işbirliği, sağlık alanı sermaye birikim alanına dönüştürmüş, adeta sağlık alanını en karlı sektör haline gelmişken kamudaki sağlık emeği giderek görünmez olmuştur. Çeşitlenen istihdam modelleri sağlık emeğinin ücretlendirilmesini de çeşitlendirmiştir. Bu durum sağlık emekçilerinin ücretlerinde gözle görülür bir erimeye ve baskıya neden olmuştur. Bu baskı o kadar artmıştır ki bugün iktidar pandeminin tüm dönemlerinde ve tüm sağlık emekçilerine “sözde tavandan ödemeyi” veremeyecek durumdadır. Verilen tavandan ödeme sağlık emekçilerinin tamamını kapsamadığı gibi bazı aylarda hiçbir şekilde düzenlemeye gidilmemiştir.

Pandemi dönemi tavandan ödeme düzenlemesine bakıldığında;

2020 Nisan-Mayıs-Haziran dönemi SB Hastaneleri ve Üniversite Hastanelerinin bir kısmını kapsayan,

2020 Ağustos-Eylül-Ekim dönemi Sağlık Bakanlığında görev yapan sağlık emekçilerinin bir kısmını Üniversite Hastanelerindeki sağlık emekçilerini ise kapsama almayan bir düzenlemeye gidildi,

2020 Kasım-Aralık dönemi Sağlık Bakanlığı Hastaneleri ve Üniversite Hastanelerinin bir kısmını kapsayan,

2021 Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz döneminde ise Sağlık Bakanlığında görev yapan sağlık emekçilerinin bir kısmını Üniversite Hastanelerini ise kapsama almayan bir düzenlemeye gidildi.

Pandemi döneminde, Ankara ilinde üç kamu üniversite hastanesinde 16 bin üzerinde sağlık emekçisi çalışmaktadır. Ankara ili kamu hastanelerinde görev yapan sağlık emekçilerinin %28’i üniversite hastanelerinde çalışmakta olup, hiçbir ödemeden yararlanmamış, sağlık emekçisi olarak görülmemiştir. Üniversite hastanelerinin sorunlarını ne YÖK ne de Sağlık Bakanlığı bugüne kadar sorun olarak görmemiştir. Pandemi mücadelesinde üniversite hastanelerini yok saymak emeği, sağlık emekçilerini yok saymaktır.  YÖK ve Sağlık Bakanlığı üniversite hastanelerinin uzun dönemdir yaşadığı soruna daha fazla sessiz kalmamalıdır. Sağlık emekçisine bu şekilde ödemeyi reva gören iktidar, pandemi dönemi tercihini bir kez daha sermayeden yana yapmıştır. Şehir hastaneleri müteahhitlerine 2020 yılında 8.739 milyonluk kira ve hizmet bedeli ödenirken, ödeme 2021 bütçesinde 16.391 milyon liraya çıkarılmış. Pandemi sürecinde “hastanelerini hizmete kapatacakları” restini çeken özel sektör ödemelerinde 2020 yılında %15’lik artış yaşanırken, 2021 Mayıs ayında ise %20’lik zam yapılmıştır. Sağlık Bakanlığı hastanelerinde tavandan ek ödeme ile aylık net 400-450 milyon TL ödeme yapılması sağlık emekçilerine lütuf olarak sunulurken, 2021 yılında şehir hastanelerine aylık en az 1.366 milyon TL ödeme yapılacak olup, özel sağlık sektörüne ise SGK tarafından aylık 1.031 milyon TL ödeme yapılmaktadır. Pandemi döneminde sermayenin payına “Kar-Rant”, emekçileri payına ise, “Kahramanlara Alkış”, “Destan Yazanlara Mektup” düşmüştür. Kaynak “Şehir hastaneleri müteahhitlerine” var, “özel hastane sahiplerine” var. Ancak istifa etmesi, senelik izni ve emeklilik hakkı  yasaklanan, ağır çalışma şartlarında pandemiyle çözülmeyen sorunları ile baş başa kalan sağlık emekçilerine ise “hakkaniyetsiz” boş vaatler düşmüştür. İktidar adeta yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe esas temel ücret talepleri olan sağlık emekçilerine karşı, ek ödemeyi dönem dönem verilen “lütuf” haline getirmiştir. Maaşları, tartışmalı açıklanan TÜİK rakamları nedeniyle eriyen sağlık emekçileri ek ödemeye mahkum edilmiştir. İktidar şehir hastanelerinin ödemesinde “asgari ücret artış oranları”, “TÜFE”, “ÜFE”, “döviz kuru” gibi değişkenleri kullanarak müteahhitlerini kollarken, sağlık emekçilerinin emeklerinin karşılığı olarak “müdahale edilmiş TÜFE” referans alınmış ve yeterli görülmüştür. Şehir hastaneleri ve özel sektör, sağlık hizmetleri bütçesinde kara delik haline gelmişken, harcamalar arttıkça tasarruf olarak sağlık emekçilerinin ücretlerine göz dikmekten vaz geçin!

2021 Nisan, Mayıs, Haziran Temmuz aylarına ait, hakkaniyetsiz ek ödeme bizim talebimiz değildir. Bu ek ödeme;

* Sağlık hizmetlerinin bütünlüğüne zarar vermiştir,

* Sağlık hizmetlerinin ekip anlayışına zarar vermiştir,

* Kanunlara aykırı olan emeğimizin hakkının belirlenmesinde iktidarı tek yetkili kılmıştır,

* Sağlık hizmetlerinin yozlaşmasına neden olmuştur,

* Sağlık emekçilerinin izin hakları gasp edilmektedir,

*Bu ödeme 4/D sağlık işçilerini, genel idari hizmetler/teknik hizmetler/yardımcı hizmetler gibi hizmet sınıflarını sağlık emekçisi olarak görmemektedir,

* Bu ödeme üniversite hastanelerinin sağlık emeğini yok saymaktadır,

Bir kez daha ifade ediyoruz;

*Sağlık hizmetleri ekip işidir, kırıntı değil emekliliğe esas yoksulluk sınırının üstünde temel ücret zammı istiyoruz.

* Fiili hizmet yıpranma payımız ve ek gösterge haklarımızı istiyoruz.

Halkın sağlık hakkını ve sağlık emeğini gören, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin meslek tanımlarının kendi mesleki talepleri doğrultusunda yapıldığı, sosyal devlet ilkesine uygun sağlık politikalarının bir an önce hayata geçirilmesini talep ediyoruz.”

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]