Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı 23 Nisan nedeniyle koltuğunu devlet koruması altında olan bir çocuğa devretti, bu devri kameralar önünde, kanunları hiçe sayarak yaptı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, kimliği ve fotoğrafının gizli tutulması gereken çocukla birlikte kameralara poz verdi. Aynı zamanda Ramazan orucu gerekçesiyle küçük çocuğa çikolata ve çay ikram etmediğini de söyledi. Devlet koruması altındaki çocukların isim ve soy isimlerinin ifşa edilmesi, fotoğraflarının kullanılması güvenlik nedeniyle yasak. Çocukların kaldığı yurtların adresleri de paylaşılmıyor. Sosyal sorumluluk projeleri ile bu çocuklarla etkinlik yapan kurumların da çocukların fotoğraflarını kullanmasına izin verilmiyor. Aynı zamanda TBMM Çocuk Koruma Kanunu gereğince verilen koruyucu ve destekleyici tedbir kararlarının uygulanmasına göre çocuk evlerinde yaşayan çocuğun güvenliği ve gizlilik hakları devlet koruması altındadır. Yine BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 8. Maddesi 1. Fıkrasında yer alan ‘’Taraf devletler yasanın tanıdığı şekliyle çocuğun kimliğini, tabiiyetini, ismi ve aile bağları dahil koruma hakkına saygı görmeyi ve bu konuda yasa dışı müdahalelerde bulunmamayı taahhüt ederler’’ ilkesi açıkça ihlal edilmiştir.
Her zaman ki gibi tek adamın aldığı kararlar ve atamaları sonucu yaşanan skandalın uzandığı yer devlet koruması altındaki çocuğun ifşası ile karşımıza çıkıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık aynı zamanda Ramazan nedeni ile çocuğa çay ve çikolata vermediğini söyleyerek bunu bir şova dönüştürmüştür. Henüz 10 yaşındaki bir çocuğa çikolata ikram etmemeyi marifet sayan ve bunu ekran önünde açıklayan bu zihniyet telafi edilemeyecek zararlara yol açmaktadır. Bugün İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıkan zihniyet te bu zihniyet. Sözleşmeyi savunmakta ve vazgeçmemekte ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha görmüş olduk. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı koruma altındaki bir çocuğun deşifre edilmesinin yasalara uygun olmadığını avukat olması nedeniyle bilmesi gerekirdi. Ramazan ve oruç nedeniyle küçücük bir çocuğa herhangi bir ikramda özellikle bulunulmamasının çocuğun psikolojisi üzerinde yapacağı tahribat ile dinci, gerici bir zihniyetin ve bunun yarattığı politik davranışların yansıması, ürünü olduğu da gözden kaçırılmamalıdır.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak Bakanın tavrını ve yaptıklarını kınıyoruz. Kişisel verilerin korunması gerekliliği ve bu yapılanın suç olduğu gerçeği üzerinden Bakanı istifa etmeye çağıyoruz. 24.04.2021
Merkez Yönetim Kurulu