Çanakkale Şubemiz dün Gelibolu Şehit Koray Onay Devlet Hastanesi önünde “Şiddetle, pandemiyle, genelgelerle, depremlerle ölüyoruz. Yaşatmak için yaşamak istiyoruz” açıklamasında bulundu.

Çanakkale Şubemiz tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Öncelikle pandemi nedeniyle kaybettiklerimizin anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Diğer bütün salgınlarda olduğu gibi Covid-19 salgınında da riski en yüksek meslek grubu sağlık emekçileridir. Artan iş yükleriyle her zamankinden çok çalışmak zorunda bırakılmışlardır. Salgına karşı yeterli önlem alınmaması, etkili bir mücadele yürütülmemesi ve mücadelenin yalnızca hastaneler ve sağlık çalışanları üzerinden yapılması nedeniyle sağlık çalışanları olarak tükendik. Ağır koşullarda çalışan, hak ettiği ücreti alamayan, giderek artan oranda sözel ve fiziksel şiddetin mağduru olan sağlık çalışanları, en önemli ve en değerli insan kaynağıdır. Pandemi süreci bu gerçeği bir kez daha ortaya koymuştur. Hastalık riskimizi en aza indirecek, çalışma ve yaşam koşullarımızı iyileştirecek, yalnız olmadığımızı hissettirecek düzenlemelerin bir an evvel hayata geçirilmesi, toplumun ve devletin sağlık çalışanlarına borcudur. Sağlık emekçilerinde Covid-19 görülme sıklığı toplumun çok üstündedir. Salgın tüm yıkıcı etkisi ile devam ederken, bu oran daha da atmaktadır. Her gün bir meslektaşımızı Covid-19 nedeniyle kaybediyoruz. Pandeminin başından bu yana 167’den fazla sağlık çalışanı hayatını kaybetmiş, enfekte sayısı 40 bini geçmiştir. Yitirdiğimiz arkadaşlarımıza istatistik olarak bakılamaz! Onlar birer meslek elamanı değil, hepsi ayrı ayrı kıymetli canlarımızdı. Hastayız, üzgünüz, öfkeliyiz. Covid-19 meslek hastalığıdır. Uluslararası Çalışma Örgütü gibi kuruluşlarca ve İtalya, Fransa, Almanya, Belçika, Kanada, ABD, Güney Afrika ve Malezya dahil 130’a yakın ülke tarafından Covid-19 sağlık emekçileri için meslek hastalığı olarak kabul edilmiştir. Ne yazık ki ülkemizde halen meslek hastalığı olarak kabul edilmemektedir. Bunun için daha kaç sağlık çalışanı ölmeli, hasta olmalıdır? Taleplerimizi dikkate alın ve hayata geçirin.

  • İzin, dinlenme, emeklilik hakkı gibi kazanılmış haklarımıza hiçbir koşul altında dokunulmamalıdır.
  • Hamilelere, kronik hastalığı olan ve 65 yaş üstü tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine idari izin verilmelidir.
  • Tüm sağlık emekçileri uzaktan, dönüşümlü ve eksik çalışmaya geçirilmelidir.
  • PCR testleri haftada bir yapılmalı, grip aşısı tüm sağlık emekçilerine bir an önce yapılmalıdır.
  • Güvenli çalışma ortamı sağlanmalı, sağlıkta şiddet önlenmelidir.
  • Bütün sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin temel ücretleri yoksulluk sınırının üzerinde düzenlenmelidir.
  • Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Yönetim Sistemi (HSYS) kayıtlarında bulunan ‘sağlık çalışanı’ ibaresi altındaki tüm Covid-19 olası ve kesin olguları, meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir.
  • Kamu ve özel tüm sağlık işyerlerindeki personelin tamamı işyeri esasına göre sağlık çalışanı sayılmalı ve iş kazası ve meslek hastalığından yararlandırılmalıdır.
  • Covid-19 nedeniyle herhangi bir sistem ya da organında geçici ya da kalıcı anatomopatolojik fonksiyonel hasar oluşanlar, SGK ilgili kurullarınca maluliyet yönünden “Sağlık Bakanlığı tarafından bildirilen tanıdan başka bir illiyet bağı aranmaksızın” değerlendirilmelidir.
  • SGK’ nın yetkili kurullarının değerlendirmesiyle belirlenen “Meslekte Kazanma Gücü Azalma Oranına (MKGAO)” göre, yasal gereklilikleri özlük haklarına yansıtılmalıdır.
  • Covid-19 kaynaklı vefat edenlerin birinci derece yakınlarının da, meslek hakları yasal getirisinden yararlanması sağlanmalıdır

Salgının boyutu gün geçtikçe artarken, sayıca azalan, yoğun çalışma temposuyla tükenen, genelgelerle hakları gasp edilen, ücretleri iyileştirilmeyen, işyerlerinde giderek artan şiddete maruz kalan, hastane yönetimlerinin baskı ve mobbingiyle uğraşmak zorunda bırakılan sağlık çalışanlarının sesini duyun.”

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]