Ankara Şubemiz, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde “Mücadelemiz yoksulluk sınırı üstünde emekliliğe yansıyan temel ücrettir. Performans değil emeğimizin karşılığını istiyoruz. Hayatlarımız ve emeğimiz pazarlık konusu değildir” açıklamasında bulundu.
Şube Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Ankara Şube Eş Başkanımız Kubilay Yalçınkaya şöyle konuştu: “En son söylediğimizi başında söylemekte yarar var. Bizler sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak yozlaşan sağlık sisteminin rüşvetini kabul etmiyoruz. Amacımız neoliberal sağlık politikalarının ve sağlıkta dönüşüm programının sözde nimetinden faydalanmak değil, ticarethaneleşen yapıyı yıkarak toplumun ve emekçilerin sağlığını öncelikli olarak gören, bütünlüklü bir sağlık hizmetini yeniden inşa etmektir. Bugüne kadar yüzden fazla sağlık emekçisi sağlık hizmetlerinin yozlaşması nedeniyle hayatını kaybetmiş, on binlercemiz ise enfekte olmuştur. Hastalandık öldük, hastalandık hastalığı evlerimize taşıdık, ,hastalarımızı sevdiklerimizi kaybettik. Şimdi de pandemi süresince bizlere verilen sus payı kan parasını kabul etmediğimizi ifade ediyoruz. Bu bağın üzümü olan performansa göre ödeme bizlerin ve tüm toplumun sağlığını tehdit etmektedir. Bugün birinci basamak sağlık hizmetlerinden başlayarak üçüncü basamak hizmetlere kadar ticarileşen sağlık hizmetlerinde performansa göre ödeme yönetim aracı olarak kullanılmış ve çalışma alanında neoliberal politikaların hayata geçmesini kolaylaştırmıştır. Ancak ticarileşen aile hekimlikleri ve hastaneler, sermaye transferleri ile kar vurgusu taşıyan şehir hastaneleri arasında emeğimiz, sağlığımız ve hayatlarımız görmezden gelinmektedir. Sağlık hizmetlerinin emek yoğun hizmet alanı olduğunun ve emeğimizin gücünün farkındayız. Emeğimiz ve tüm gücümüzle ticarethanelere dönen sağlık hizmetlerinin yıkılması ve yeniden inşaası için mücadelede edeceğiz. Yeni sağlık hizmetleri bugün sağlık hizmetleri dışına itilen sosyal hizmet ve toplum sağlığı ile ilişkili tüm hizmetleri kapsayıcı ve bütünlüklü olacaktır. Bugün Ekim ayının sonu gelinmesine rağmen filyasyon dahil Sağlık Bakanlığı yataklı tedavi kurumlarda birçok personelin ek ödemesi yapılmamış, Üniversite Hastanelerinde ise ekonomik durum değil ödemeleri yapmak sağlık hizmetlerini tıkanma noktasına getirmiştir. Performansa dayalı ödemelerle sağlık emekçilerinin hakları gasp edilmiştir. Sosyal hizmet alanında ise 14 günlük çalışmaya rağmen, emekleri yok sayılmaktadır. Kamu hizmetlerinin yozlaşmasına neden olan ve biz emekçilerin sınıf mücadelesini bozmak için kurgulanmış performans sistemi kapsamında pazarlık yapmadık ve yapmayacağız. Mücadelemiz yoksulluk sınırı üstünde emekliliğe yansıyan temel ücrettir. Bundan sonraki süreçte de performans değil emeğimizin karşılığı olan maaş düzeyi üzerinden mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine ve kamuoyuna duyuruyoruz.”