Çorum’un Bayat ilçesinde 4’ü çocuk 5 kişinin hayatını kaybettiği yangında, hemşire Fatma İçuz’un kızı Elif ve oğlu Yusuf’un da hayatını kaybedenler arasında olduğunu büyük bir üzüntüyle öğrendik.

Hemşire Fatma’nın COVID-19 nöbeti için hastaneye giderken çocuklarını bırakacak başka yeri olmamasından kaynaklı komşusuna emanet ettiğini ve söz konusu yangının bu evde gerçekleştiğini öğrendiğimizde acımız ve öfkemiz katlanarak arttı. Fatma hemşirenin yaşadığı acının elbette tarifi yoktur. Acısını paylaştığımızı bir kez daha belirtmek istiyoruz.

“Bu acıyı hafifletecek kelimeleri hiçbirimiz bulamayız” diye tweet atan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, bu acıyı paylaşması yetmez, sorumluluklarının gereğini yerine getirmek, bu ve benzeri acıların yaşanmaması için gerekli önlemleri almakla da sorumludur.

Yıllardır her hastaneye bir kreş talebi, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin taleplerinin başında gelmiştir. TİS masasının da ana gündemlerinden biri olan alan eşit, ücretsiz, anadilinde kreş hakkı bir dizi eylem ve etkinlikler gerçekleştirilerek kamuoyu oluşturulmuştur.

On binlerce emekçinin gece gündüz demeden günün 24 saati hizmet sunduğu şehir hastanelerinde kreş planlamasına gidilmediği gibi sağlık ve sosyal hizmetler işyerleri başta olmak üzere kamu hizmetlerinin sunulduğu tüm işyerlerinde mevcut kreşler ardı ardına kapatılmış az sayıda hizmet veren kreşlerin de yüksek fiyatlarda hizmet vermesi nedeniyle emekçiler çocukları ile birlikte mağdur edilmiştir.

Covid 19 salgınıyla birlikte sağlık alanındaki yoğun iş temposu daha da artmış, nöbetlerle, vardiyalarla boğuşan, zaten az sayıda olan sağlık emekçileri artık özel yaşamlarına ve bakmakla yükümlü oldukları çocuklarına zaman ayıramaz konuma gelmiştir. Pandemi döneminde çalışma koşulları daha da ağırlaşan ve özel yaşamları alt üst olan sağlık emekçileri bu koşulların getirdiği zorluklarla bireysel olarak mücadele etmek zorunda bırakılmıştır. Pandemiden kaynaklı okulların tatil olması, sağlık emekçilerinin çalışma koşullarına göre kreşlerin planlanmaması, ebeveyn izinlerindeki kısıtlılıklar, sağlık emekçilerini çocuklarının bakımı konusunda bir açmaza sürüklemektedir.

Sağlık Bakanlığı’nın sorumluluğunda olan ebeveyn izinlerinin planlanması, tek olan ebeveyn idari izinli sayılması ayrıca ebeveynlerden birinin hangi kurum (özel, kamu) olursa olsun dönüşümlü idari izin verilerek  Fatma hemşirenin yaşadığı gibi acı olayların yaşanmasını bir nebze de olsa engelleyecektir.

Özellikle kadın sağlık emekçileri bu sorunlarla ve sorumluluklarla baş etmekte yalnız bırakılmış durumdadır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yüklediği roller çocuk bakım yükümlülüğünün ezici çoğunluğunu kadınların üzerine bırakmaktadır. Sağlık ve sosyal hizmet alanı kadın emekçilerin sayısal olarak yoğun oldukları iş kollarındandır, ancak sorun maalesef bu alanda da olanca ağırlığıyla devam etmektedir. Sağlık ve sosyal hizmet alanında çalışan emekçilerin çalışma koşulları göz önünde tutulmalı ve sağlık emekçilerinin yaşamakta olduğu zihinsel yorgunluğa çözüm olacak hastanelerde kreş ve bakım odalarının oluşturulması için hızlı bir planlama yapılmalıdır.

Bugün sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin acil ihtiyacı bakmakla yükümlü oldukları çocuklarının yanında olmak için idari izinli sayılmaları,

Yarın ise yani pandemi süreci sonrasında ise 7 gün 24 saat hizmet verecek, eşit, parasız, anadilinde kreş talebinin yükseltilmesi ve mücadelenin büyütülmesidir.

Fatma hemşire ve eşinin acısını yürekten paylaşıyoruz. Yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Sağlık emekçilerinin başı sağolsun.

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]