Ek Ödemelerde Kesintileri Kabul Etmiyoruz Sağlıktan Tasarruf Olmaz Sağlık Emekçilerinin Haklarından Tasarruf Olmaz

Facebook
Twitter
WhatsApp

Sağlıkta dönüşüm sisteminin, sağlıkta piyasalaşmanın sorunlarını her gün yeni bir örnekle yaşamaya devam ediyoruz. Şimdi de üniversitelerin gelirlerindeki azalma gerekçe gösterilerek sağlık emekçilerinin ek ödemelerinden kesinti yapılması ile karşı karşıyayız. Hastanenin uğradığı zarar gerekçe gösterilerek İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi çalışanlarının ek ödemelerinden %20 kesinti yapılıyor. Bu uygulamayı kesinlikle kabul etmiyoruz. Sendikamızın da içinde yer aldığı bir mücadele ile Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi emekçileri günlerdir bu kesintilere karşı mücadele ediyorlar. Kesintiler kaldırılana, haklarımız verilene kadar kararlılıkla mücadeleye devam edeceğiz.

Bugün Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi örneğinde yaşanılan sağlık emekçilerine yönelik hak gaspı tesadüfi ya da bugüne özgü bir sorun değildir.  Yıllardır sağlık alanını bir ticarethane gibi işletmeye çeviren yaklaşımın sonucudur. Sağlık hizmetini ve sağlık emekçilerinin haklarını hastanelerin sağlık hizmeti üzerinden “kazandıkları gelire” endeksleyen, hem hastaneleri hem hizmet alan halkı hem de sağlık emekçilerini cendereye alan sistemin yansımasıdır. Sağlık hizmeti gelir kalemi değildir, sağlık emekçilerinin hakları tasarruf kalemi değildir.

Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde yapılan ek ödeme kesintileri, ilk fırsatta emekçilerin haklarına göz dikildiğinin bir örneğidir. Bu, sadece bu üniversitede çalışan emekçilere değil, tüm sağlık emekçilerine yönelen bir tehdittir.

“Tasarruf” gerekçesi ile ilk akla gelen emekçilerin hakları oluyor. 4D’li çalışan emekçilerden yapılan kesintiler de, şua izinlerinde radyoloji çalışanlarının ücret kesintisine uğraması da, vaad edildiği halde sürekli geciktirilen ve adaletsizliği ile çalışma barışını bozan pandemi ek ödemeleri de hep aynı sebeple karşımıza çıkmaktadır.

Üniversite hastanelerini asıl görevi olan eğitim ve araştırmadan uzaklaştıran da, tıp eğitimi ve sağlık mesleklerinin eğitiminin niteliğini düşüren de, sağlık öğrencilerini eğitim adı altında angaryaya zorlayan da sağlıkta dönüşüm programı ile birlikte söz konusu hastanelere ödeme ve yatırım yapılmayarak adım adım çökertilmesidir. Üniversite Hastaneleri “kendi yağında kavrulma”ya zorlanmış, 3.basamak ileri sağlık hizmeti ve eğitim veremeyecek, araştırma yapamayacak hale getirilmiş, hizmet ağırlıklı çalışmak zorunda bırakılmış, buna rağmen İstanbul Üniversitesi örneğinde de olduğu gibi borç yükünün altında ezilmekten kurtulamamıştır.

Üniversite hastaneleri ve diğer tüm sağlık kurumları 1.basamaktan itibaren tamamen ücretsiz olmalı, kamusal hizmet vermeli, giderleri genel bütçeden karşılanmalıdır.

Sağlık emekçilerinin talepleri nettir;

-Yapılan ücret kesintisinden hemen geri dönülmelidir. Ve böyle bir kesinti tekrar gündeme getirilmemelidir.

-En düşük temel ücret yoksulluk sınırının üstünde olacak şekilde temel ücretler yükseltilmelidir. Üç ay tavandan yapılacağı duyurulan ek ödemeler tüm sağlık emekçilerini kapsayacak şekilde ve meslek grupları ve istihdam biçimleri arasında adaletsizliğe neden olmayacak şekilde ödenmelidir.

-Fiili Hizmet Süresi Zammı (yıpranma payı) sağlık ve sosyal hizmet iş kolunda çalışan bütün emekçileri ve geçmiş çalışma sürelerini de kapsayacak şekilde 5 yıla 1 yıl olarak düzenlenmeli, salgın döneminden kaynaklı olarak artı 1 yıl yıpranma payı hakkımız verilmelidir.

-Ek gösterge rakamlarının sağlık ve sosyal hizmet iş kolunda çalışan tüm emekçileri kapsayarak, en az 3600 ek gösterge olacak şekilde kademeli olarak yükseltilmelidir.

-Acilen, ihtiyacı karşılayacak kadar sağlık emekçisi ataması yapılmalı, yeni atamaların hepsi kadrolu, güvenceli olmalıdır.

-Covid-19 enfeksiyonu geçiren sağlık emekçisinin zararının tanzimi için “mesleki risklere bağlı ortaya çıkan hastalık” olarak kabul edilip, iş kazası/meslek hastalığı olduğuna dair düzenlemeler derhal yapılmalıdır.

Sağlık hizmeti bir bütün olarak sağlık çalışanlarının görev paylaşımı ve iş birliğiyle yürütülmektedir. Ekip üyelerinin sorumlulukları birbirinden daha önemli sayılamayacağı gibi, her biri ekibin olmazsa olmazları ve birbirinin tamamlayıcısıdır. Bu nedenle daha önce ek ödeme adaletsizliğine dair de belirttiğimiz gibi sağlık emekçilerinin asıl talebi üç ay sürecek adaletsiz ek ödeme değil, güvenceli çalışma ve güvenli gelecek için, insanca yaşam için temel ücret artışıdır.

Ek ödemeler maaşa yansıtılmalı, hiçbir kesinti yapılmamalı, ek ödeme kesintisi çalışanlar üzerinde tehdit unsuru olmaktan çıkarılmalıdır.

Merkez Yönetim Kurulu

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]