KESK Van Şubeler Platformu, 1 Mayıs için binaya astıkları pankartın polis tarafından indirilip el konulmasına tepki gösterdi.

Şubeler Platformu adına açıklama yapan Dönem Sözcüsü Van Şube Eş Başkanımız Figen Çolakoğlu şöyle konuştu: “Bilindiği üzere 1 Mayıs günü, işçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak, 1886 tarihinde Amerikan işçilerinin Chicago kentinde sekiz saatlik iş günü için ( o dönem çalışma saatleri 15’in altına düşmüyordu 18 saati buluyordu) başlattıkları genel greve burjuvazinin saldırısıyla başlayan ve dört işçi liderinin idam edilmemesiyle sonuçlanan bir geçmişe sahiptir. Geçen yüzyıl içinde de, dünyanın pek çok ülkesinde işçi sınıfı hep bir mücadele içinde olmuştur. Bu mücadelede, işçi sınıfı, her zaman kendi sınıfının dayanışmasıyla, birliği ile yer almaya çalışmıştır. O dönemde işçi sınıfının siyasal olarak örgütlenmesinden başka çıkış yolu bulunmamıştır. Örgüt bilinciyle topyekûn hareket etme bilinci, hakların kazanılmasında önemli etkiye sahip olmuştur. Örgütlü olmak, sendikal haklarını kullanmak, kazanılmış hakların devamı ve demokrasinin uygulanması açısından her zaman önemli olmuştur. Bu kapsamda emekçilerin, kapitalist sömürü sisteminin çarkları arasında ezilmesini ve hükümet tarafından sermayeye peşkeş çekilerek köle yapılmasını engellemeye yönelik her türlü girişimi yaptık ve yapmaya devam da edeceğiz. Bilindiği üzere emekçileri için ayrı bir önem arz eden İşçilerin Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma günü 1 Mayıs, bu yıl var olan salgın nedeni ile kısıtlı etkinliklerle kutlanılmaya çalışılmaktadır. Bu kapsamda sosyal mesafe gözetilerek sendika binalarımızda çeşitli etkinlikler, sosyal medya üzerinden günün anlam ve önemine uygun etkinlikler planlanmıştır. İşçi sınıfının geçmişten günümüze tarihsel mücadelesini anmak, dayanışmayı ve mücadeleyi artırmak adına işçi ve emekçiler tarafından dünya çapında kutlanan, birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günü olan 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı’nı kutlamak amacıyla Konfederasyonumuzun (KESK) kararı doğrultusunda sendikamız binasına üzerinde ‘’ÜRETEN BİZİZ, ÖLDÜREN DÜZENE KARŞI BİRLEŞELİM, Yaşasın 1 Mayıs’’ yazılı bir pankart asılmıştır. Söz konusu pankartta yazılı olan sloganın birçok 1 Mayıs etkinliklerinde kullanıldığı ve bununla herhangi bir engelleme veya adli/idari işlemle karşılaşmadığı bilinmektedir. Nitekim pankartta yer alan slogan açık bir biçimde işçi ve emekçilerin çalışmakta oldukları zor koşullara karşın kendilerine reva görülen ücretlerin ve sosyal hakların yetersizliğine dikkat çekmektedir. İlimizde 3 yılı aşkındır devam eden Valiliğin demokrasi ve hukuktan uzak eylem ve etkinlik yasağı kararları,  ülkede gittikçe artan hukuksuzluk hali ilimizde Valilik tarafından alınan yasaklama kararları ile Anayasadan ve Kanunlardan bihaber kimi savcı ve onların talimatları ile hukuksuz işlemler tesis etmekten geri kalmayan emniyet mensuplarınca keyfi şekilde kullanılmaktadır. Yaptıkları hukuksuz işlemleri sahiplenmek bir yana cezasızlık güvencesi ile keyfi ve hukuksuz işlemlerini devam ettirmekten de geri durmamaktadırlar. Sendika binamıza 29.04.2020 tarihinde asılan pankartımız 30.04.2020 tarihinde polis memurlarınca tarafımıza herhangi bir tebliğ yapılmaksızın salt Cumhuriyet Savcılığı’nın sözlü talimatı olduğu söylenerek hukuksuz bir şekilde indirilmiştir. Yapılan işlemin hukuksuz olduğu, pankart ile ilgili bir toplatma kararının olmadığı ve yaptıkları işlemin tüm detaylarının yer aldığı bir tutanak istememize rağmen türlü bahanelerle bu tutanağı vermemişlerdir. Sendikamız binasına asılan pankartın indirilmesine ve el konulmasına dair herhangi bir adli makamın kararı olmamasına rağmen polislerce keyfi ve hukuksuz bir şekilde indirilerek el konulması kabul edilemez. Herkesin, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahip olduğu apaçık bir şekilde Anayasa’da belirtilmiş olmasına rağmen polislerce keyfi ve hukuksuz bir şekilde pankarta el konulmuş olması ifade özgürlüğümüzü ihlal etmiştir.  Yaşanan bu hukuksuzluk ve anti-demokratik uygulama ile ilgili sorumlular hakkında en kısa sürede hukuki süreci başlatacağımızın da bilinmesinin istiyoruz. Aslında yaratılmak istenen hukuk ve emniyet güçleri aracılığı ile tüm toplumsal kesimler üzerinde bir baskı oluşturmak ve demokratik kitle örgütleri ile halk arasına bir set çekmektir. Ancak şu da bilinmelidir ki; yıllardan bu yana sürdürdüğümüz emek, demokrasi ve barış mücadelemizi böyle hukuksuz ve keyfi uygulamalarla sekteye uğratacaklarını sanıyorlarsa çok yanılıyorlar. Size rağmen, hukuksuzluklarınıza rağmen sizin için de barışı, demokrasiyi ve emeği savunmaya devam edeceğiz. Bizler, bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini yaratanlarız; bizler yaşamı var edenleriz; bizler bugün baskıcı ve akıldışı bir rejimin harap ettiği memleketimizi ve demokrasiyi yeniden kuracak olan emekçileriz. Emperyalist kapitalist sistemin, faşizmin ve her türden gericiliğin, savaşlarla, ekonomik krizlerle, ekolojik felaketlerle yıkıma sürüklediği dünyayı, savaşsız ve sömürüsüz bir dünyaya dönüştürecek olan bizleriz. Yaşasın emek mücadelemiz, yaşasın bir Mayıs, yaşasın KESK. Bijî yek Gulan.”

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]