Dünyada ve ülkemizde başlayan pandemiyle birlikte sağlığın ve sağlık emekçilerinin önemi bir kez daha gözler önüne serilmiştir.
Toplum sağlığını önceleyen politikalar yerine sağlık alanının piyasalaştırılması, sağlık kurumlarının kar alanlarına dönüştürülmesi, koruyucu sağlık hizmetlerinden neredeyse tamamıyla vazgeçilmesinin sonuçları pandemi durumunda mücadelemizde yaşanan çaresizliğin nedenidir.
Pandemiye karşı topluma sağlık hizmeti sunan sağlık emekçisinin sağlığının korunmasında yaşanan eksikliklerden kaynaklı maalesef bir çok arkadaşımız hastalandı ve yaşamını yitirdi. Yaşamını yitiren sağlıkçı arkadaşlarımızı bir kez daha saygıyla anıyoruz.
Sağlık ekibinin önemli bir parçası olan ve mesleki özerkliğinin olması gereken ebeler de bu durumdan nasibini almış durumda.
Kadın emeğinin görünmezliği pandemi sürecinde daha da derinleşmiş ve değersiz kılınmıştır.
Yıllardır taleplerimiz arasında bulunan ebelerin kendi iş tanımları dışında çalıştırılmaya zorlanmalarına karşı yasal düzenlemelerin hala yapılmamış olması, ebelerin sağlık hizmeti sunumunda önemli ve ikame edilemez bir yeri olmasına rağmen kamu kurumlarında yeterince kadro açılmaması, mesleğinin özerk yapısının gözardı edilmesi ve yasal bir statüye kavuşturulmaması mesleğin en başta gelen sorunlarındandır.
Sağlıkta dönüşüm süreci ile birlikte bütün sağlık emekçilerinde olduğu gibi ebeler de iş ve gelir güvencesinden mahrum bırakılmış, sağlıklı olmayan koşullarda ve can güvencesinin olmadığı koşullarda çalışmak zorunda bırakılmışlardır.
Eşit, özgür, güvenceli bir çalışma ve yaşam için azimle ve cesaretle el ele mücadeleye devam edeceğiz. Örgütlülüğümüzü ve dayanışmamızı büyüttüğümüz sürece çalışma ve yaşam koşullarımızın düzeleceği inancıyla ‘Yaşamak ve yaşatmak istiyoruz’ şiarıyla can başla çalışan ebelerin ebeler haftasını kutluyoruz.
Merkez Yönetim Kurulu