COVİD-19 virüsü kapsamında alınacak tedbirler hakkında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na yazı gönderdik.

AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI’NA

Covid-19 virüsünün pandemi olarak ilan edilmesi ve Türkiye’de de vaka görülmeye başlanmasıyla birlikte virüsün kontrol altına alınmasına ilişkin önlemler alınmaya ve yeni gelişmelere göre önlemlerin güncellenmesi çalışmaları da başlandı.

Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından sosyal hizmetler kapsamında özellikle yatılı bakım veren kuruluşlara dair bir dizi önlem alınması konusunda uyarılar 11.03.2020 tarihi itibariyle 81 ile gönderilmiş, yeni gelişmelere göre 19.03.2020 tarihinde ise özellikle huzurevleri için alınan tedbirlerin artırıldığı duyurulmuştur.

Sosyal hizmetler alanı, hem yatılı kurumlar kapsamında verilen hizmetler, hem de sosyal hizmetlerin kurum dışı ev incelemeleri, vaka müdahaleleri, krize müdahale gibi insanlarla temas halinde hizmet sürdüren bir alan olması itibariyle buralarda alınan önlemler Covid-19 virüsü ile mücadele kapsamında alınan tedbirler bakımından oldukça önemlidir.   Bu alanda alınacak önlemlerin planlanması ve hayata geçirilmesi sürecinde alanda çalışan emek-meslek örgütleri ve sendikalar ile işbirliği halinde planlamalar yapılması son derece önemlidir. Covid-19 la mücadele kapsamında Dünya Sağlık örgütü başta olmak üzere bu alanda yapılan bilimsel çalışmalar da bu işbirliğinin zorunluluğuna işret etmektedir. Sendikamızla bu açıdan herhangi bir temas kurulmadığını ve işbirliği sağlanmadığını üzülerek hatırlatmak zorundayız.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak hem sosyal hizmet emekçileri ve hizmet alanların güvenliği ve korunması, hem de Covid-19 ile ilgili yapılan tüm çalışmaları yakından takip etmekteyiz. Bu bakımdan alanda alınması gereken tedbirler ve alanda yaşanan mevcut sorunlara dair önerilerimizi paylaşmayı bir sorumluluk olarak görüyoruz:

Bununla beraber sosyal hizmet sunulan yatılı ve gündüzlü kuruluşlara aynı hassasiyetle yaklaşılması gereklidir. Özellikle huzurevleri, rehabilitasyon merkezleri ile sosyal hizmet merkezlerinde görevli sosyal hizmet emekçileri ile bu kuruluşlardan hizmet alan yaşlı, çocuk, genç, engelli ve kadınların korunması için gereken tedbirler alınmalıdır. Yine bu kuruluşlar için acil eylem planları hazırlanmalı ve gecikmezsizin hayata geçirilmelidir.

Sosyal hizmet kuruluşlarında alınması gereken önlemler şöyle sıralanabilir:

1- Özellikle huzurevleri gibi yaş ortalamasının yüksek olduğu ve Covid-19 virüsü bakımından en riskli gruplardan olan yaşlıların bulunduğu bakım merkezlerinin durumu oldukça önemlidir. Bakanlığınız tarafından da “Kuruluşlarda kalan yaşlıların 6 saatte bir ateş ölçümünün yanı sıra göz, kulak, burun, boğaz gibi kapsamlı sağlık taramaları da yapılması; dış ortamdan huzurevine gelen her personelin öncelikle ateş ve solunum sıkıntısı belirtileri açısından taranacağı; ateş yüksekliği gösteren yaşlıların tedbiren revirde takip edilmesi ve  gerekli görüldüğünde hastaneye sevk edilmeleri” uygulaması yapılacağı bildirilmiştir. Bu uygulamanın hayat bulabilmesi için huzurevleri ve diğer yatılı bakım kuruluşlarının sağlık servislerinin mevcut olanaklarının gözden geçirilmesi, sağlık birimlerinin bu çalışmayı yapabilecek şekilde güçlendirilmesi gerekmektedir.

Sağlık birimlerinde çalışan sağlık emekçilerine yeterli ve kaliteli kişisel koruyucu ekipman mutlaka sağlanmalıdır. Ekipman düzenli, sürekli ve eksiksiz olarak verilmelidir; korunma eğitimleri ve ekipmanlar salgının seyri ve aşamalarına göre güncellenmelidir.

Yatılı kurumlarda hizmet alanlar hastalık şüphesine karşı sürekli takip edilmeli, herhangi bir virüs şüphesi durumunda sağlık birimleriyle iletişime geçilerek gerekli izolasyon önlemleri alınmalıdır.

2- Yatılı bakım kuruluşlarına yapılan ziyaretlerin, etkinlik vb. organizasyonların sonlandırılması ile kuruluşlara giriş çıkışların en aza indirilmesine yönelik uyarılar denetlenmelidir.

3-Yatılı kuruluşlarda kalanların dışarıya çıkmaları ve kuruluşlara ziyaretler durdurulduğundan bu kuruluşlara sürekli giriş çıkışı yapan sosyal hizmet emekçilerinin yeterli ve gerekli tedbirleri alarak kuruma giriş çıkış yapması sağlanmalıdır. Bakanlığınız tarafından “Dış ortamdan huzurevine gelen sosyal hizmet emekçilerinin öncelikle ateş ve solunum sıkıntısı belirtileri açısından taranacağı, herhangi bir belirti gösteren personelin iş yerine girmesine ya da iş yerinde kalmasına izin verilmemesi, tamamen iyileşinceye kadar işe geri dönmemeleri, hastalık görülmesi ya da personelin evinde şüpheli vaka olması durumunda gerekli izolasyon süreçlerinin takip edilmesi ve sağlık izni konusunda personele kolaylık sağlanması” konusunda uyarılar yapıldığı duyurulmuştur. Bu uygulamanın denetiminin sağlanması, bu tedbirlerde esneme olmasının engellenmesi oldukça önemlidir.

Yatılı kuruluşlarda hizmet veren tüm sosyal hizmet emekçilerine de uygun kalitede, nitelikte ve sayıda kişisel koruyucu ekipman sağlanarak işçi sağlığı ve güvenliği sağlamalıdır.

4- Tüm sosyal hizmet kuruluşlarında hizmet veren ve hizmet alanlara yönelik eğitimler verilerek virüse karşı kişisel korunma yolları konusunda farkındalıkları artırılmalıdır.

5-  Tüm kuruluşların dezenfeksiyonları sağlanmalıdır.

6-  Kapalı alanlarda havalandırma da oldukça önemlidir. Sadece yatılı hizmet verenler kuruluşlar değil, hizmetin sürdüğü ve çalışanların bulunduğu tüm kuruluşların havalandırma sistemleri kontrol edilmeli, havalandırma sistemlerinin ihtiyaca uygun şekilde düzenlendiği kontrol edilmelidir.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı binası olarak hizmete başlayan ve halen hizmetin sürdüğü ana hizmet binasında binlerce çalışan bulunmaktadır. Bu bina cam binadır, pencereleri açılır kapanır özellikte değildir, havalandırma merkezi iç havalandırma sistemi ile çalışmaktadır. Merkezi havalandırma sisteminin ihtiyaç duyulan havalandırmayı sağlayıp sağlayamayacağı konusunda uzman görüşü alınmalı, sistemin güvenilirliği kontrol edilmeli, sendika ve çalışan temsilcileri ile bu kontroller paylaşılmalıdır.

7-  Acil vakalar dışında ev inceleme ve ziyaretleri ertelenmelidir. Halihazırda evde bakım, engelli yardımı ve sosyo-ekonomik destekten yararlananların rutin denetim ziyaretleri ertelenmeli, raporlarının süreleri uzatılmalı, bu süre içinde destekten yararlanmaya devam etmeleri sağlanmalıdır.

8- Acil durumlarda yapılacak sosyal inceleme ve ev ziyaretleri için görevlendirilecek sosyal hizmet emekçilerinin yeterli ve kaliteli kişisel koruyucu ekipman desteği sağlanarak güvenliği oluşturulmalıdır.

9- Gündüzlü kuruluşlara yapılan başvuruların online veya diğer iletişim araçları kullanarak alınmasına öncelik verilmeli, bu konuda kamuoyuna da bilgilendirmeler yapılmalıdır.

10- Sağlık durumu takibi ve kontrolü önceliği dikkate alınarak psikososyal destek çalışmalarının pandemi ortamında psikososyal destek hizmetlerinin Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün talimatları ve kılavuzları gereği elektronik ortamda, temastan uzak, broşür, afiş, sesli, görüntülü olarak merkezi olarak kurulacak birimlerde verilmesi, zorunlu hallerde tam koruyucu ekipman temin edilerek görev yerlerine gönderilmesi.

11- Yatılı kurumlarda yemek hizmeti için koruyucu tedbirlerin yerine getirilmesi, yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmenin koşulları sağlanarak verilmelidir.

Sosyal hizmet emekçilerinin düzenli ve şeffaf şekilde bilgilendirilmeleri sağlanmalıdır.

12- Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünün 13.03.2020 tarih ve E.12362 sayılı genelgesine göre hamile olanlar, yasal süt izninde olanlar, 60 yaş ve üzerinde olanlar, dezavantaj!’ grupta bulunanlar (bağışıklık sorunu olanlar, kanser hastaları, kronik solunum yolu hastaları, obezite ve diabet, kalp damar hastaları, organ nakli olanlar, kronik hastalar) idari izinlidir.

Bu tedbire ek olarak kurum hizmetlerinin devamını sağlayacak şekilde asgari çalışanla sürdürülecek güncel planlamalar yapılmalı, çalışanların bu plana uygun olarak belirli periyotlarla dönüşümlü olarak çalışması, bu süre içerisinde göreve gelmeyecek çalışanların idari izinli sayılması için gerekli düzenlemelerin yapılması düzenlenmelidir.

13- Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı çalışan sosyal hizmet emekçileri içerisinde Covid-19 salgınına karşı psiko-sosyal hizmet ekipleri illerde valilik ve merkezde İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğünce il müdürlüklerinden talep edilmiştir. Ancak sendika merkezimize iletilen bilgiler doğrultusunda bu psiko-sosyal destek ekiplerine verilen görevlerle ve görev sınırlarına ilişkin çok ciddi sorunlar yaşandığı tespit edilmiştir.

Gelinen aşamada sosyal hizmet emekçileri, yurt dışından gelen ve özel olarak ayrılmış çoğu KYK olan binalarda 14 günlük karantinaya alınan kişilere “psiko-sosyal destek hizmeti”  vermek için, ayrıca havaalanından yolcuların transferinde de sosyal hizmet emekçiler “mihmandarlık” yapmak için görevlendirilmektedir. Bu uygulamalar ACİLEN durdurulmalıdır. Şöyle ki:

-Karantina binalarında verilecek acil hizmetler, kişilerin sağlık durumlarının kontrol altında tutulması ve takiplerinin yapılmasıdır;  ayrıca günlük ihtiyaçların insana yaraşır koşullarda sağlanması için gerekli fiziki ve diğer koşullarının oluşturulmasıdır. Karantina binalarında psiko-sosyal destek verilemez. Tanılama yapıldıktan sonra ancak psikolojik desteğe gereksinimi olan bireylere bu konu ile ilgili eğitimden geçmiş donanımlı profesyoneller tarafından yerine getirilebilir. Bu süreçte yapılacak diğer tüm bilgilendirme ve yönlendirmeler ise uzaktan yapılmalı, online ve telefon hatları kullanılarak, video, sesli yöntemler kullanılarak gerçekleştirilmelidir.

-Karantina binalarına “psiko-sosyal destek” adı altında sosyal hizmet emekçilerinin gönderilmesi kabul edilemez. Halihazırda karantina binalarında verilen hizmetler temel ihtiyaçların karşılanmasına yönelik organizasyonlardır, sağlık ve temel ihtiyaç organizasyonudur. Buralara görevlendirilen sosyal hizmet emekçilerine de bu temel ihtiyaçlara ilişkin işler yaptırılmak istenmektedir. Bu işler, sosyal hizmet emekçilerinin görevi değildir, psiko-sosyal hizmeti destek hiç değildir. Bu işle ilgili mevcut kuruluşlar vardır (Kızılay, AFAD).

– Bilimsel açıdan değerlendirildiğinde de kriz esnasında psikolojik destek gerçekleştirilemez. Psiko-sosyal destek eğitimlerinde de bu bilgiler aktarılmaktadır.

-Afetlerde psiko-sosyal destek, afet sonrası ortaya çıkabilecek psikolojik uyumsuzlukların, bozuklukların önlenmesi, aile ve toplum düzeyinde ilişkilerin yeniden kurulması/geliştirilmesi, etkilenenlerin “normal” yaşamlarına geri dönmesi sürecinde kendi kapasitelerini yeniden fark etmeleri ve güçlenmelerinin sağlanması, toplumda gelecekte ortaya çıkması muhtemel afet ve acil durumlarla başa çıkma/iyileşme/toparlanma becerilerinin artırılması ve yardım çalışanlarının desteklenmesini içeren ve afet döngüsünün her aşamasında yürütülen çok disiplinli hizmetler bütünü olarak tanımlanmaktadır.

-İçinde bulunduğumuz durum ise, bilinen afet tanımının da ötesinde her yönü ile bireyleri toplulukları ve ülkeleri topyekun etkilemektedir. Henüz tanılama sorunlarının da yaşandığı, gerçek bilgiye ulaşma konusunda kısıtlamaların bulunduğu bu ortamda yurtdışından gelen, çoğunluğu umre ziyareti dönüşü karantinaya alınan bireylere yönelik “psiko-sosyal destek hizmeti” verilmesi için profesyonellerin görevlendirilmesi, afetlerde psiko- sosyal destek hizmetlerinin amacı ve içeriği ile çelişmektedir.

-Şu an mevcut uygulama, karantina binalarında bulunan bireylerin sözde psiko-sosyal destek adı altında zaman geçirmelerine katkıda bulunmak olduğu açıktır. Sosyal hizmet emekçilerinden binalarda katları dolaşmaları, karantina altındakilerle sürekli temas etmeleri, ihtiyaçlarını tespit etmeleri istenmektedir. Bu, sosyal hizmet emekçilerinden görevleri olmayan işler yapmaları istenmesiyle beraber, onları hiç bir önlem almadan veya yetersiz önlemlerle virüs bulaşı riski altına sokmaktır. Bu ise hem sosyal hizmet emekçilerinin güvenliği, hem de Covid-19 virüsüne karşı alınan önlemleri risk altına atmak demektir. Sorumluluğu telafi edilemez sonuçlara neden olacaktır.

-Bu durum, gerçek psiko-sosyal destek hizmeti verilmemesi nedeniyle normal zamanda yürütülen ve bilimsel temelleri olan psiko-sosyal destek hizmetinin de içinin boşaltılmasına neden olacaktır. Ayrıca psiko-sosyal desteğin bireylere ve gruplara iradelerine bağlı olarak sunulduğunda anlamı olacağı da unutulmamalıdır.

– Dünya Sağlık Örgütü ve Covid-19’la ilgili bilimsel diğer kaynaklar da hatta bakanlıklar tarafından çıkartılan kaynaklar da psiko-sosyal desteğin uzaktan bilgilendirme ve uzaktan destek eşliğinde yapılması, online yöntemler, hatlar, video ve diğer kayıtlar yoluyla verilmesi konusunda uyarılar yapılmaktadır.  İl müdürlükleri tarafından yapılanlar ise bu uyarılara açıkça aykırıdır.

– Mevcut uygulama ve görevlendirmelere itiraz eden emekçiler ise tehdit edilmekte. Baskı uygulandığı, özellikle ASDEP personelinin işten çıkartılmakla tehdit edildiği bilgileri sendikamıza iletilmiştir.

-Sosyal hizmet emekçilerine yönelik bu görevlendirmeler bir an önce iptal edilmeli, sosyal hizmet emekçileri karantina binalarından çekilmelidir. Bu hizmetlerin yürütülmesinden sorumlu yöneticiler bu konuda uyarılmalıdır. Sendikamız tarafından da bu sürecin ve ihmallerin, olası telafi edilemez sonuçlarının takip edileceği bilinmelidir.

Bu süreçten sonra psiko-sosyal destek uygulamalarının da aynı hassasiyet ve bilimsel temellere dayanılarak yapılması için tüm birimlerin uyarılmasının önem arz ettiği açık ve nettir.

Gereğini bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz. 20.03.2020                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                    Merkez Yönetim Kurulu

 

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]