İstanbul Şişli Şube Kadın Meclisimiz İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün 31 Aralık 2019 tarihinde sağlık kurumlarına yolladığı kıyafet standartları genelgesine tepki göstererek, “Makul kadın olmanın dayatılmasına ve sürekli kadın bedeni üzerinden yapılan politikalara kadınların elbette cevabı olacak. Dünyanın her yerinde bedenleri üzerinde tahakküm kurulmaya çalışılınca verilen cevaplar gibi, susturamadığınız tüm kadınlar gibi. Kadınlar hayatlarına, emeklerine sahip çıkmaktan, bedenleri üzerinde yapılacak her türlü kirli politikaya karşı durmaktan vazgeçmeyecekler. Kadınlar her yerde, hayatın her alanında, sağlıkta da” açıklamasında bulundu.

Şişli Kadın Meclisimiz tarafından düzenlenen basın toplantısında ilk sözü alan Şişli Şube Eş Başkanımız Ferdane Çakır, “Söz konusu genelgede özellikle edep, adap ve inançlarına uygun şekilde ibaresi başta kadınlar olmak üzere biz sağlık çalışanları tarafından kesinlikle kabul görmemektedir. Zaten yığınla sorunumuz varken çözüm bekleyen, şimdi yeni bir sorun ve tartışma eklendi üstüne. Kullanılan dili de sağlık emekçilerinin esas sorunlarına kulaklarını kapatmayı da doğru bulmuyoruz” diye konuştu.

Kadın Meclisi adına ortak açıklamayı yapan Şişli Şube Kadın Sekreterimiz İpek Deniz ise şöyle konuştu: “Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak  maalesef ki yine sorunlar sarmalıyla karşınızdayız. İstanbul Sağlık Müdürlüğü’nün 31 Aralık 2019 tarihinde sağlık kurumlarına yolladığı kılık kıyafet genelgesi biz sağlık emekçilerinin arasında oldukça huzursuzluk yaratarak, zaten derin yaşanan cinsiyetçi tutum ve davranışlara bir yenisini daha eklenmiştir. Söz konusu genelgede özellikle edep, adap ve inançlarına uygun şekilde ibaresi başta kadınlar olmak üzere biz sağlık çalışanları tarafından kesinlikle kabul görmemektedir.  Ahlakı edebi kılık kıyafet ile ölçerek, eril bir dil kullanarak, özellikle kadın sağlık çalışanlarını hedef göstererek yaşanan bunca vahim mevzunun üzerini kapatamazsınız. Şimdi yine soruyoruz: Edep adap ve inanca uygun giyinmek nasıl oluyor, hangi renk, hangi beden giyinince edepli oluyoruz? Edep nedir, inanca göre giyinmek derken neyi dayatmaya çalışıyorsunuz? Bugüne kadar giydiklerimiz edepsiz! ve ahlaksız!  mıydı? Hemşire ebe teknisyenler üzerinden yapılan aidiyet ve kurum itibarı vurgusu bu şekilde mi sağlanıyor. Kimin edebi, kimin ahlakı, kimin inancı? Herhangi bir dini inancı olmayan, ya da başka bir inancı olan bir sağlık emekçisi bu durumda nasıl giyinmelidir? Bu söylemler ayrıştırma, ötekileştirmeyi derinleştirdiği gibi çalışma barışını bozmaktan başka bir işe yaramaz. Bizim yeni bir kılık kıyafet yönetmeliğinden ziyade, artık kangrenleşen ve acilen çözüme kavuşturulması gereken yığınla sorunumuz  varken, sağlık kurumlarının ne sağlık çalışanları ne de hastaların can güvenliğinin olmadığı yerlere dönüşmüşken bunu mu çok önemli buldunuz?  Edep ve ahlak mevzusunun basında, dizilerde, reklamlarda bütün ahlak kurgularını kadına yüklemekle uğraşan bu sistemde, cinsiyetçi iş bölümünün en net yaşandığı sağlık kurumlarında, daha sık sözel, duygusal şiddete maruz kalan sağlık çalışanı kadınları neye maruz bıraktığınızın farkında mısınız? Bizim edep adap ve inancımızdan siz sorumlu değilsiniz hatta kusura bakmayın ama kimsenin diline dolayacağı bir mevzu dahi olamaz. Yapılan işin niteliğini, şiddeti, ne acı ki görmediğiniz ölümleri dilinize dolamayın. Daha önce acillerin sadece tedavi yeri olmadığını, kız bakmaya da gidildiğini söyleyen bakanlardan, formanın adap edep ve inancına geldik. Ve hali hazırda bizim için hayati önem taşıyan, yaşam kalitemizi, iş barışı ve motivasyonumuzu düşüren bunca sorunumuz varken yeni bir kılık kıyafet düzenlenmesi ne bir ihtiyaç ne de gereklilik. Ayrıca kurum aidiyeti ve itibarı sağlık emekçilerinin sorunlarına sahip çıkınca, onlardan biri olduğunuzu unutmadan onlara kulak verince, nitelikli sağlık hizmeti sununca sağlanır. 657 sayılı devlet memurları yasasında, memurların yetki ve sorumlulukları belirlenirken amirlerin ki de belirlenmiştir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 1982’de yürürlüğe giren Kamu Kurum Ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık Ve Kıyafetine Dair Yönetmeliğin açık ve net olduğunu hatırlatırız. Bizler bu ülkenin onurlu sağlık çalışanları olarak, edebin, ahlakın ne olduğunu çok iyi biliriz. Kimsenin inancı ile de işimiz olmaz. Son olarak önce eğitimde başlayan, şimdide sağlık alanına bulaştırılmaya çalışılan, makul kadın olmanın dayatılmasına ve sürekli kadın bedeni üzerinden yapılan politikalara kadınların elbette cevabı olacak. Dünyanın her yerinde bedenleri üzerinde tahakküm kurulmaya çalışılınca verilen cevaplar gibi, susturamadığınız tüm kadınlar gibi. Kadınlar hayatlarına, emeğine sahip çıkmaktan, bedenleri üzerinde yapılacak her türlü kirli politikaya karşı durmaktan vazgeçmeyecekler. Kadınlar her yerde, hayatın her alanında, sağlıkta da.”

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]