Mersin Şubemiz, Mersin Tabip Odası, Mersin Eczacı Odası, Mersin Veteriner Hekimler Odası, MAHDER, Genel Sağlık-İş, Birlik Dayanışma Sendikası ve Türk Sağlık-Sen Mersin Şubesi’nin içinde yer aldığı Mersin Sağlık Hakkı Meclisi, Tabip Odasında basın toplantısı düzenleyerek sağlıkta şiddete karşı 17 Nisan’da yapılacak iş bırakma eylemine çağrı yaptı.
Sağlık Hakkı Meclisi adına ortak açıklamayı yapan Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen, şöyle konuştu: “Sağlıkta şiddet tüm hızıyla devam ediyor ve ne hekim hekimliğini yapabiliyor, ne hemşire hemşireliğini, ne de diğer sağlık mensupları mesleklerini. Son 18 yıldır uygulanan sağlık politikaları ile artık günde 30 civarında sağlık çalışanı şiddete uğruyor ve ne yazık ki ölümler bile artık sıradan vaka haline gelmiş durumda. Bizler bugüne değin defalarca uyarılarımızı yaptık, sağlıkta şiddet yasasının bir an önce çıkartılmasını istedik, sağlık hizmetinin kamusal bir hizmet haline dönüştürülmesi gerektiğini, bütçeden finanse edilmesi gerektiğini ve tedavi edici hizmetlerden ziyade koruyucu hizmetlerin geliştirilmesi gerektiğini, şiddete bulaşanların en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini anlatmaya çalıştık. Ancak bugüne değin sesimizi duyan olmadı. Olmadı çünkü hükümetin kamusal bir sağlık hizmeti diye bir sorunu yok, sağlıkçıların dövülmesi ve hatta yaşamlarını kaybetmeleri onlar için sıradan bir “eğitim zayiatı” olarak görülüyor. Bizler, bu açıklamaya katılan tüm sağlık örgütleri olarak 17 Nisan’a değin uyarılarımıza ve önerilerimizi sunmaya devam edeceğiz ve 17 Nisan’da iş bırakacağız. Bunu yaparken halkımızın sorunlarını da dillendirmeye devam edeceğiz ve o gün alanlara hastalarımızla, hasta yakınlarıyla, tüm sağlık camiası ile birlikte çıkacağız. Bizler sadece mesleğimizi icra etmek isteyen insanlarız, ama halkın yararına ve en iyi şekilde icra etmek istiyoruz. Bunun için hükümetin yapması gereken şeyler olduğuna inanıyoruz. Yapılması gereken en önemli şeyin güçlü bir birinci basamak olduğunu, birinci basamağın bugünkü halinden bir an önce çıkarılması ve güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Zira halkın sorunlarının yüzde 90’ı birinci basamakta çözülebilecek sorunlardır ve bu şekilde hastanedeki yığılmaların önüne geçmek mümkün olabilecektir. Bu şekilde güçlendirilmiş bir birinci basamak oluşturulduğunda sağlanacak sevk sistemi ile de ikinci basamak olan devlet hastanelerine hastaların sadece yüzde 10’u gitme ihtiyacı duyacaktır. Bugün toplumun sağlık bilincinin tam olmaması ve sağlık bakanlığının halkı şehir hastanelerine yönlendiren tutumu nedeniyle nezle ya da grip olan insanlar dahi üniversite hastanesine ya da acillere hücum etmekte ve gerek üniversite hastanelerinin eğitim kalitelerinde bozulmalar ve gerekse de acil servislerde acil olmayan hastalara ayrılan zaman nedeniyle gerçekten acil olan hastalara hizmette aksamalar olmaktadır. Bu durum da son yıllarda artan sağlıkta şiddet vakalarının katlanarak artmasına neden olmaktadır. Tüm bu gerçekler ışığında sağlık kurumları olarak gerekli önlemlerin bir an önce alınmasını, sağlıkta şiddet yasasının önerdiğimiz şekilde bir an önce çıkarılmasını, güvenceli ortamlarda görev yapmamızın sağlanmasını, kamusal bir koruyucu hekimlik sisteminin bir an önce yerleştirilmesini, birinci basamağın güçlendirilmesini talep ediyoruz ve tüm sağlık çalışanlarını 17 Nisan’da yapacağımız iş bırakma etkinliğine katılmaya çağırıyoruz.”