Sendikamızın ve TTB’nin çağrısıyla İl Sağlık Müdürlükleri önünde bir araya gelen sağlık emekçileri, güvenlik soruşturması uygulamasını iptal eden Anayasa Mahkemesi kararının uygulanmasını ve AKP iktidarının bu kararı hiçe sayarak yeni bir yasa yoluyla çalışma hakkını gasp etme girişimlerinden vazgeçmesini istedi.
Bütün illerde il sağlık müdürlükleri önünde ve sendika binalarımızda yapılan açıklamalarda okunan basın metni aşağıdadır:
AYM’NİN İPTAL KARARININ GEREĞİ YERİNE GETİRİLMELİ,
GÜVENLİK SORUŞTURMALARIYLA MAĞDUR EDİLENLER DERHAL GÖREVE BAŞLATILMALIDIR!
Bu ülkede bütün kamu çalışanlarının tepesinde “Demokles’in kılıcı” gibi sallanan bir tehdit var: Adına “güvenlik soruşturması” denilen, hiçbir objektif kriteri olmayan, hiçbir yargı kararına dayanmayan, tamamıyla keyfi, tamamıyla haksız, hukuksuz bir “fişleme” uygulaması.
Askeri cunta döneminde bile güvenlik soruşturması bahanesiyle hekimlerin mecburi hizmet yapmasına, memuriyete girmesine ya da özel sektörde çalışmasına yasak konulmamıştı. 15 Temmuz darbe girişimini “Allah’ın lütfu!” olarak görenler ise altı yıllık tıp eğitimini başarıyla tamamlamış hekimlerin ve sağlık çalışanlarının mesleklerini icra etmelerini yasakladılar.
Daha da ileri gittiler. İstanbul Sağlık Müdürlüğü, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün talimatına uyarak devlet memuriyetiyle hiçbir ilgisi olmayan, yıllardır “sözleşmeli” olarak çalışan aile hekimlerinin sözleşmelerini feshetti.
Bu hukuksuz uygulamanın sözde dayanağı; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun devlet memurluğuna alınacaklarda aranan şartları belirlediği 48. maddesine eklenen “güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak” düzenlemesiydi.
Bu kanun maddesi ile getirilen güvenlik soruşturmaları binlerce sağlık çalışanının işsiz kalmasına, on binlercesinin güvenlik soruşturmaları nedeniyle aylarca çalışamamasına sebep olmuştur. Tıpta uzmanlık sınavını kazanan hekimler de görevlerine başlatılmayarak eğitim hakları ellerinden alınmıştır.
Anayasa Mahkemesi (AYM), geçtiğimiz günlerde yayınlanan 24 Temmuz 2019 tarih ve 2019/65 sayılı kararıyla bu düzenlemeyi iptal ederek güvenlik soruşturmalarının dayanak maddesini ortadan kaldırdı.
Peki, AYM bu maddeyi neden iptal etti?
AYM, devlet memurluğu alımlarında güvenlik soruşturmasına ve arşiv araştırmasına konu edilecek bilgi ve belgelerin neler olduğuna, bu bilgilerin ne şekilde kullanılacağına, hangi mercilerin soruşturma ve araştırmayı yapacağına ilişkin herhangi bir düzenlemenin yapılmadığı, böylece konu ile ilgili temel ilkelerin belirlenmediği, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılmasının uygun olmadığı, ayrıca kişisel veri niteliğindeki bilgilerin alınması, kullanılması ve işlenmesi ile ilgili güvencelerin ve temel ilkelerin belirlenmediğine hükmetti. Bu nedenlerle Anayasanın 13, 20 ve 128. maddelerine aykırı olması nedeni ile iptal kararı verdi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İstanbul Şubeleri ve İstanbul Tabip Odası olarak evrensel hukukla, vicdanla, hakkaniyetle uzaktan yakından ilgisi olmayan güvenlik soruşturmalarını getiren bu düzenlemeye ilk günden bu yana karşı çıktık, iptali için başından beri mücadele ettik.
Çünkü gelecekte hukuksuzluk örneği olarak okutulabilecek bu kanun ile binlerce sağlık çalışanı hiçbir hukuki dayanağı olmadan devletten ihraç edilmiş, bir o kadarı işe başlatılmayarak çalışma hakları ellerinden alınmıştır.
Çünkü bu çarpık kanun ile polikliniklerinde hekimin yüzü aşkın hastayı muayene etmek zorunda kaldığı, hemşirenin, teknisyenin hastaların tedavisine yetişemediği sağlık ortamı daha da niteliksiz hale gelmiştir.
AYM kararları her kurumu, her kuruluşu ve kişiyi bağlamaktadır. Güvenlik soruşturmaları bahane edilerek atamaları yapılmayan ve mesleklerini icra etmelerine izin verilmeyen yeni mezun hekimlerin, memuriyete alınmaları engellenen veya memuriyetten çıkartılan sağlık çalışanlarının, sözleşmesi feshedilen kamu görevlilerinin AYM’nin bu iptal kararı sonrası derhal görevlerine atanması anayasal bir zorunluluktur.
Ancak bu anayasal zorunluluğa rağmen güvenlik soruşturmaları bahanesiyle işlerinden, mesleklerinden, hastalarından uzaklaştırılan hekimlerin, sağlık çalışanlarının mağduriyeti keyfi şekilde devam ettirilmektedir.
Dahası, AKP’nin yeni hazırladığı bir “Torba Kanun” ile AYM kararının etrafından dolanarak uygulamayı sürdürmeye çalıştığı görülmektedir.
Böyle bir hukuksuzluğa teşebbüs dahi edilmemeli; bugüne kadar AYM’nin iptal ettiği madde dayanak gösterilerek mesleklerini icra etmeleri engellenen ve işlerinden çıkarılan tüm sağlık çalışanlarının atamaları hızla yapılmalı ve bir an önce görevlerine dönmeleri sağlanmalıdır.
Sağlık Bakanlığı’nı görevini yapmaya ve AYM kararını derhal uygulamaya davet ediyoruz.