Kararlı ve gür bir sesle dillendirilmeden, uğruna mücadele edilmeden olmuyor. Kadını erkeği, Türkü Kürdü, işçisi işsizi, esnafı köylüsü, genci yaşlısı bir araya gelmeden dikkate alınmıyor. Biliyor ve yaşıyoruz! Adaletsizliğin üzerine oturduğu sömürü ilişkilerine itiraz eden güçlü bir emek hareketi olmadan, demokrasi talebi de adalet talebi de etkisiz kalıyor.

Ülkemiz tarihinin hiçbir dönemi için demokrasinin varlığından ve herkesin içine sinen bir adalet mekanizmasından söz edilemez. Demokratik haklar her an gasp edilebilecek birer lütuf, adalet mekanizması ise her zaman “karanlık” odakları kollayıp, sermayenin ihtiyaçlarını gözeten bir işleyişe sahip oldu. Buna rağmen darbeciler tarafından ilga edilmedikçe mevcut Anayasa uygulandı. Niyet okunarak yargılamalar yapılmadı. Masumiyet karinesi, “doğal hakim” ilkesi böylesine çiğnenmedi. “İltisaklı olmak”  gibi soyut bağlantılarla ağır cezalar verilmedi. Şüpheden sanık yararlandı. Önce suçlayıp sonra da o suça uygun delil yaratma olguları yaygınlaşmadı. Sürekli gizlilik konmuş, gizli tanıklı, gizli delilli yargılamalar doğallaştırılmadı.

Ülkemizde ne yazık ki artık geliştirilecek bir demokrasiden, niteliği ve hızı arttırılacak bir adalet mekanizmasından söz edilemez.

“AKP- Cemaat koalisyonunun” dayattığı 2010 Anayasa referandumu ile başlayan yargıyı iktidar kavgasında silah olarak kullanma girişimi ülkeyi kanlı bir darbe sürecine taşıdı. Bu dönemin en büyük tahribatı demokrasimizle birlikte adalet sistemine oldu. Adalet mekanizması parti devletinin ilk adımlarının atıldığı bu kirlenmeden en büyük payı aldı. Yargının iktidar savaşındaki gücünü gören anlayış kişiler değişse de adalet sisteminde hegemonyasını geliştirerek korudu.

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB olarak, bu gerçekliğe teslim olmayacağımızı, her türlü baskıya rağmen ülkemiz için demokrasi, halkımız için adalet mücadelesini büyütmeye kararlı olduğumuzu buradan ilan ediyoruz.

Demokratik bir ülke ve herkes için Adalet istemenin zamanıdır!

Bombalanarak binası işlevsiz hale getirilen TBMM’nin AKP tarafından fiilen kanun yapamaz, soru sorulamaz hale getirilmiş olmasını, Partili Cumhurbaşkanının Hakim ve Savcılar Kurulu (HSK)’nın atanmasındaki etkisini, aynı HSK tarafından AKP  ilçe yöneticilerinin apar topar hakim savcı yapılmasını kabul etmiyoruz.

Adalet mekanizmasına tarikatların hakim olmasını, iktidarın siyasi taleplerini yerine getirmeyen hakim ve savcıların  ibret-i alem olsun diye sürgüne gönderilmesini  ya da görevlerinden alınmasını kabul etmiyoruz.

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×