Merkez Yönetim Kurulu üyelerimiz sendika genel merkezimizde düzenledikleri basın toplantısında, OHAL Komisyonu’nun ardından idari mahkemelerin de hukuksuzluk üretmeye devam ettiğini örneklerle açıkladı.

Merkez Yönetim Kurulu adına açıklamayı yapan Eş Genel Başkanımız Gönül Erden, şöyle konuştu: “OHAL Komisyonu 28.06.2019 tarihinde komisyon kararlarına ilişkin yaptığı açıklamada 28.06.2019 tarihi itibariyle komisyona yapılan başvuru sayısının 126.200 olduğunu, komisyonun 28.06.2019 tarihine kadar 6.000’i kabul, 71.900’u ret olmak üzere toplam 77.900 başvuruya ilişkin karar verdiğini, incelemesi devam eden başvuru sayısının 48.300 olduğunu açıkladı. Açıklamada komisyonun karar vermeye başladığı tarihten itibaren bir buçuk yıllık süre içerisinde toplam başvuruların yüzde 61’i hakkında karar verildiği belirtildi. Komisyon başvurularının %61’i sonuçlandırılırken sonuçlanan başvurularda kabul oranı %0,7’de kaldı. 23 Mayıs tarihinde yaptığımız açıklamada ret kararlarına ilişkin verdiğimiz örnekler başvuruların neden yalnızca %0.7’sinin kabulle sonuçlandırıldığını göstermektedir. OHAL Komisyonu masumiyet karinesini ihlal etmekte, hakkında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunmayan üyelerimizin başvurularını reddetmekte, memuriyete girmeden önce kişi hakkında verilen ve denetim süresi dolan kararları ihracın gerekçesi yapmakta, ihraç kararından sonra başlatılan soruşturmaları ret gerekçesi yapabilmektedir. Komisyon yalnızca kamu emekçilerinin adalete erişimlerini geciktirmek ve OHAL rejiminin sürekliliğini korumak için oluşturulmuş bir kurumdur. Komisyonun hangi sırayla inceleme yaptığına dair de bir bilgimiz bulunmamaktadır. Komisyonun çalışmasının şeffaf olmadığını belirtmek isteriz. OHAL Komisyonunun başvurulara ilişkin kararlarının ardından idari yargı süreçleri de adalete erişim için etkili başvuru yolları değildir. Komisyon kararlarına karşı idari yargıya başvuran üyelerimizin davaları bilindiği üzere özel görevli ve yetkili Ankara idare mahkemelerince incelenmektedir. DGM’ler kapatıldıktan sonra ceza yargılamalarında bir şekilde devam eden özel yetkili yargılamalar böylece idari yargılamalarda da işlerlik kazanmıştır. Her ne kadar KESK’e bağlı sendikaların üyelerinden ihraç edilenlerle ilgili bugüne kadar idari yargıda sonuçlanmış bir dava bulunmasa da takip edebildiğimiz kadarıyla özel görevli idare mahkemeleri komisyon kararlarına paralel kararlar vermektedir. Bu nedenle komisyon kararlarına ilişkin davaların özel yetkilendirilmiş mahkemelerde görülmesine son verilmeli, davalar genel yetkili mahkemelerde görülmelidir. Adalete erişimde bir başka sorun ise yargılamaların uzunluğudur. Yıllardır mahkemeye erişmek için bekleyen üyelerimiz dava açtıklarında davalarının 2 yıl ile 3 yıllık azami sürelerde sonuçlandırılmasının hedeflendiğini öğrenmektedir. Bu süreler ilk aşama yargılamalar için belirlenmiş sürelerdir. Adalet Bakanlığı Yargıda Hedef Süre Uygulamasını ilan ettiğinde makul sürede yargılanma hakkını hatırlatarak Anayasamızın “ Hak Arama Hürriyeti ” kenar başlıklı 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen “adil yargılanma hakkı”nın; yargılamaların adil ve tarafsız bir şekilde yürütülmesini sağlayarak, insan hak ve özgürlüklerinin güvencesi olduğunu, davaların mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğunu belirtmişti. 30 Mayıs 2019 tarihinde açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesinde ise hedef süre uygulamasına da yer verilerek: “Yargıda Hedef Süre” uygulaması vasıtasıyla sistemin şeffaflığının artırılacağı ve makul sürede yargılanma hakkının daha etkin korunacağının hedeflendiği belirtilmiştir. Bu hedef doğrultusundaki faaliyetlerden biri ise hedef süre uygulamasının takip edilmesi ve hedef süreyi aşan dosyalara yönelik önlemler alınması olmuştur. OHAL Komisyonu ile veya özel görevli ve yetkili idare mahkemeleriyle, bu hedef sürelerle kamu emekçilerinin adalete erişimi mümkün olmadığı gibi, toplumun bir kesiminin temel haklarının ölçüsüzce askıya alındığı bir ülkede hiçbir yurttaşın hakkının güvencede olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu nedenlerle komisyon derhal lağvedilmeli, haksız ve hukuksuz ihraç edilen tüm kamu görevlilerinin bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmesi sağlanmalıdır. Bu gerçekleşinceye ve hukuksuz ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilinceye kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.” OHAL Hukuksuzluğu Mahkemeler Eliyle Devam Ediyor açıklamasının tamamı için tıklayınız

OHAL Komisyonu kararları ile ilgili 23 Mayıs 2019 tarihli raporumuz

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]