30 Ocak 2016’da sokağa çıkma yasağı ve çatışma nedeniyle sığındıkları bodrumlarda yaralı olanlara müdahale etmek için ambulansla yola çıkan ancak Cizre’ye girişlerine izin verilmeyen Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) üyesi 9 hekim, 4 hemşire ve 1 ambulans şoförünün bulunduğu gönüllü 14 sağlık emekçisinin ikinci duruşması Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

Cizre’deki yasak sırasında bodrumlarda mahsur kalan sivil yaralılara sağlık koridoru açmak isterken engellenen sağlıkçılar hakkında açılan davanın ilk duruşması 28 Eylül 2018 tarihinde görülmüştü.

Duruşma öncesinde Karayolları Parkı’nda bir araya gelen sağlıkçılar, sendikacılar ve demokratik kitle örgütü temsilcileri basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklamada konuşan Türk Tabipler Birliği 2. Başkanı Ali Çerkezoğlu, sağlık hizmetine erişimin her dönem öncelikli insan haklarından olduğunu vurgulayarak, bu sorumluluğun döneme göre değişmeyeceğini kaydetti. Çerkezoğlu, “Sağlık çalışanları olarak mesleklerimizin bize yüklediği bu sorumluluğu ancak yaşamımızı insana adadığımızda, hastaların sağlığını ve onurunu en üst düzeyde koruduğumuzda, hastalarımızın haklarına saygı duyarak, meskenlerimizi özerk biçimde, vicdanımızla ve onurumuzla sürdürdüğümüzde yerine getirebiliriz” dedi. Cizre’de yüzlerce insanın ölümü ve çok ciddi sağlık sorunlarının yaşandığı bir tabloyla karşı karşıya kaldıklarını ve sağlık hizmetini vermelerinin engellendiğini hatırlatan Çerkezoğlu, “Bir kez daha söylemek gerekir ki; sağlık hizmeti engellenemez, geciktirilemez, yaşamsal bir haktır” ifadesini kullandı.

Çerkezoğlu’nun ardından söz alan Merkez Yönetim Kurulu Üyemiz Fikret Çalağan ise şöyle konuştu: “Bugün izleyeceğimiz davanın konusu Cizre’de bodrumlarda tedavi ihtiyacı duyan insanların çığlığına sağlıkçı sorumluluğu, insani ve vicdani bir sorumluluğun gereği olarak cevap olmak için yollara düşen sağlıkçılardır. Kamuoyu baskısına, tüm girişimlere rağmen, sağlık emekçilerinin çok çabalarına rağmen sağlık hizmetinin ulaşımı engellendi. Sonuçta yüzlerce insan öldü. Ölümlerde sorumluluğu olan iktidarın sorumluluğunu gizlemek için gönüllü sağlıkçıları yargıladığı bir dava var ortada. Biz sağlıkçılar sorumluluğumuz gereği bu tür durumlarda müdahil olmaya devam edeceğiz. Göçlerde, depremlerde, yangınlarda, sellerde olduğumuz gibi Gezi’de ve Cizre’de de olduk. İktidar uyguladığı baskıcı politikaların sonuçlarını örtmek isterken bizlerin var olma halini kabul etmiyor. Bilinmelidir ki bu mümkün değil. Bizler sizlere rağmen sağlıkçı sorumluluğumuzu sürdüreceğiz. Tüm bu gerekçelerle SES olarak üyemiz olan gönüllü sağlık emekçilerinin çabasını önemsiyoruz. O gün yanlarındaydık, birlikteydik, bugün de yanlarındayız, birlikteyiz, yarın da birlikte olacağız. Sağlıkçıların yardım çabası yargılanamaz. Biliyoruz ki bu dava hükümsüzdür. Açılması gereken dava o gün sokağa çıkma yasaklarını uygulayanlar, sağlık hizmetine ulaşılmasını engelleyenler ve yüzlerce insanın ölümüne neden olanlaradır. Asıl yargılanması gereken sağlık hizmetinin ulaşmasını engelleyenlerdir”

Gönüllü sağlıkçıların davasına sağlık emekçilerinin yanı sıra MYK Üyemiz Fikret Çalağan, Türk Tabipler Birliği 2. Başkanı Ali Çerkezoğlu, TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı, TİHV Genel Sekreteri Metin Bakkalcı, İHD Eş Başkanı Öztürk Türkdoğan, HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu, HDP Batman Milletvekili Necdet İpekyüz, Tabip Odaları ve SES şube yöneticileri katıldı.

Duruşmada, Cizre ambulans davasında yargılanan 14 gönüllü sağlık emekçisi hakkında beraat kararı verildi.

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×