Mersin Şubemizin de içinde yer aldığı Mersin Kadın Platformu, 20 Kasım Çocuk Hakları günü nedeniyle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na “Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ilkeleri yerine getirilsin” mektubu gönderdi.
Merkez Postane Önünde bir araya gelen kadınlar şu açıklamayı yaptılar: “Dünya Çocuk Hakları günü BM’ye üye tüm ülkelerde aynı gün çocukların bakımı korunması ve yetiştirilmesi konularında yapılan etkinlikler ve sosyal faaliyetlerle birlikte kutlanır. 3 Ekim ile 20 Kasım tarihleri arasında kutlanan Çocuk Hakları Günü’nde ülkemiz gerçeğine yakından bakmak gerekir. Türkiye ‘nin çocuk hakları sözleşmesini imzalamasından bugüne, tam 30 yıl geçmiştir. Toplumun gelişmişlik ölçütlerinden en önemlisi “insan”a verilen değerle bilinir, ancak her yıl çocuk hak ihlalleri ve çocuklara yaşatılanlar artık birer hak ihlalinin ötesinde vahşet boyutlarına ulaşmıştır. Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin imzalanmasından sonra Türkiye’de çocuk haklarının korunması ve geliştirilmesi konusunda etkili ve bütünlüklü bir yasal mevzuat oluşturulamamıştır. Çocuklarla ilgili riskleri önceden tespit edecek ve riskleri önleyecek mekanizmalar ve politikalar henüz oluşturulamamıştır. Bugün çocuk hak ihlalleri, insan tahammül ve sabır sınırlarını zorlayan vahim bir boyuttadır. Kötü muamele, şiddet, cinsel şiddet, kaçırılma, cinsel istismar, öldürme, işkence, tutuklamalar ve çocuk işçiliği; çocukları çocukluklarını yaşamaktan alıkoyan, potansiyellerini ve saygınlıklarını eksilten, fiziksel ve zihinsel gelişimlerine zarar verici olaylar bu ihlallerin başında gelmektedir. Komşu ülkelerdeki iç savaşlar ve göç, toplumsal alanda yaşanan siyasi-ekonomik krizler toplumsal barışın sağlanamaması, antidemokratik politikalar, ezberci, asimilasyoncu ve her gün değişen eğitim sistemi, çocuk evliliklerini ve istismarı aklayan yasal uygulamalar, bu süreci daha da zorlaştırmaktadır. Bu süreçlerde en ağır bedeli ödeyen ve en ağır yükü taşıyan kesim olmaya devam eden çocukların: eğitimleri, duygusal sağlıkları, hatta yaşamları bile risk altında. Sosyo-ekonomik sebepler, çocukların sağlıklı gelişimine engel olmakta ve bu ihlallerin temel sebebi olmaktadır. Bu nedenle çocuklara yönelik yaşanılan her türlü ihlallerin temeli politiktir. Bizler çocuklara ve kadınlara yönelik her türlü hak ihlaline ve istismara karşı sessiz kalmayacağız. İstismar ve ihmallere yönelik toplumsal duyarlılık ve farkındalık yaratarak, aileleri istismarlara karşı müdahale ve mücadele konusunda bilinçlendirerek, bu suçlara yönelik toplumsal baskı mekanizmalarını oluşturarak ve yasal anlamda imzalanan tüm sözleşmelerin uygulanması için tek ses olmaya devam edeceğiz. Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ilkelerinin gözetilmesi ve her çocuğun insan haklarına saygı duyulmasını, korunması ve gerçekleştirilmesini sağlamak için bütüncül ve hak temelli bir çocuk politikasının oluşturulmasını sağlayacak, “Çocuk Hakları Temel Yasası” çıkarılması için taleplerimizi içeren mektupları T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal hizmetler Bakanlığı’na gönderiyoruz. Bu taleplerimizin takipçisi olacağız.”