İş cinayetlerinin ardı arkası kesilmiyor. Ülkemizde günde ortalama beş işçi, gerekli önlemler alınmadığı için göz göre göre davetiye çıkarılan iş cinayetlerinde yaşamını kaybediyor. Bunların bir kısmı kamuoyuna yansırken, ne yazık ki çok büyük bölümü iktidara bağımlı hale getirilen medyada kibrit kutusu kadar yer tutan haberlerle geçiştiriliyor.
Sadece son bir hafta içinde yaşanan, kamuoyuna yansıyan iş cinayetlerinde toplam 7 işçi hayatını kaybetmiştir.
21 Kasım’da Zonguldak’ın Kilimli ilçesindeki kaçak maden ocağında meydana gelen patlamada 3 işçi hayatını kaybetmiştir. Dün Gebze’de yaşanan iş cinayeti ile betonlaşmaya dayalı ‘mega projelerin’ erken bitirilmesi uğruna işlenen seri cinayet zincirine bir halka daha eklenmiştir. Kuzey Marmara Otoyolu viyadük inşaatında yaşanan cinayette 3 işçi yaşamını yitirmiştir. Bugün Kırıkkale Organize Sanayi Bölgesi’nde gaz dolum tesisinde yaşanan patlamada ise bir işçi hayatını kaybederken iki işçi yaralanmıştır.
Tüm bunlara rağmen “Dünyanın en büyük hava limanı” olarak sunduğu 3. Hava limanı inşaatında resmi verilere göre 30 işçinin hayatını kaybetmesini umursamayan, sırf kölece çalışma koşullarına itiraz ettikleri için inşaat işçilerini ve sendikacıları cezaevine koyan zihniyetin ilk işi dün Gebze’de Kuzey Marmara Otoyolu viyadük inşaatında yaşanan iş cinayetine yayın yasağı getirmek olmuştur.
İşin özü iş cinayetlerini engellemekle görevli olanlar yayın yasağı ile bu cinayetlerin haber olmasını engelleyerek bugüne kadar doğanın talanı ve işçilerin yaşamı pahasına hayata geçirilen ‘mega projelerle’ palazlandırılan malum müteahhitlere kol kanat germektedir.
Gerekli önlemler alındığında çok rahat bir şekilde engellenebilecek iş cinayetlerinin hala ‘kaza’, ‘kader’, ‘fıtrat’ olarak gösterilmesi, iş cinayetlerine inandırıcılıktan uzak yayın yasakları getirilmesi kabul edilemez. Hiçbir ‘mega proje’ tek bir işçinin hayatından daha kıymetli değildir.
Öte yandan güvencesiz, sendikasız, kölece çalışmayı esas alan bu sömürü düzeni sürdükçe iş cinayetlerinin aramızdan yeni canlar koparmaya devam edeceği açıktır.
İş cinayetlerini engellemenin tek yolu en büyük ‘mega projesi’ işçilere, emekçilere 19. Yüzyıl kölelik koşulları dayatmak olanlara karşı emeğin, demokrasinin ortak mücadelesini örmekten geçmektedir.
KESK olarak iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçilerin ailelerine, yakınlarına başsağlığı ve sabır dilerken, sömürü ve cinayet düzenin bedelini kanı ile canı ile ödeyenlerin ortak mücadelesini örmek için üstümüze düşen görev ve sorumluluğun gereğini yerine getirmeye devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz.
KESK Yürütme Kurulu