Neo-liberal politikaların insanlığı yoksullaştıran, adaletsizliği ve eşitsizliği katmerleştiren, dışlayan ve ötekileştiren soğuk yüzüyle karşılaştığımız 12 Eylül 1980 askeri darbe sonrasında bütün toplumun zaptu rap altına alındığı büyük emek gasplarının yaşandığı bu dönemde kamu emekçileri “kapıkulu değil, emekçiyiz” şiarıyla örgütlenmeye başlamıştır.
Hak mücadelesi yürüten toplumun diğer dinamikleri gibi kamu emekçileri de sendikal hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı, her türlü baskı ile karşı karşıya kalındığı karanlık günlerin içerisinde aydınlık yarınlara olan inançla harekete geçerek, başta hastaneler, sağlık ocakları, huzurevleri, kreş ve gündüz bakımevleri olmak üzere tüm kamu kurumlarında örgütlendi.
1980 yılından önce kapitalizmin kendini yeniden yapılandırmasına karşın yoksulların, işçilerin ve işsizlerin örgütlendikleri birçok dernek, cemiyet vb. kurumlarda emekçiler ekonomik sosyal ve kültürel hakları için çalışmalarını yürütmüş, demokrasi mücadelesinde etkin kararlar alarak, demokratik muhalefetin önemli bileşenleri arasında kamu emekçileri olarak yerini almıştır.
80’li yıllardan sonra da darbenin ağır ve yıkıcı etkilerinden sıyrılmak için yeniden örgütlenmiş yasal, anayasal ve uluslararası sözleşmelerden doğan haklarını kullanarak emek ve demokrasi mücadelesini sendika çatısı altın da buluşturup ülkemizin önemli toplumsal dinamiklerden biri olmuştur.
Kamu emekçilerinin sendikal hakları uzun ve çetin mücadeleler sonucunda elde edilmiştir. Sağlık ve sosyal hizmetler işkolunda da sendikal talebin ve mücadelenin geldiği boyut artık bir sendika çatısı altında örgütlenmeyi dayatıyordu. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri yaşamlarına ve emeklerine dönük bütün politikalarda söz ve karar sahibi olmak, insan hak ve özgürlüklerinin korunması, demokrasinin güçlendirilmesi için sendikalarda örgütlenmeye başladılar.
Sağlık Sen, Genel Sağlık İş, Tüm Sağlık Sen ve Sosyal Hizmet Sen…
Sağlık ve sosyal hizmet sunumunu gerçekleştirip insanların mutluluğu için kol kola giren biz emekçiler, her geçen gün artarak devam eden saldırılara ve hak gasplarına karşı da mücadelenin en güçlü aracının birlikte örgütlenmeden geçtiğinin bilinciyle tek bir çatı altında birlikte mücadele etme konusundaki ısrarlı tutumumuzla sağlık ve sosyal hizmet alanındaki dört sendikanın birleşimiyle SES’i kurduk.
Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin SES’i kurulduğunda tarih 1 Ağustos 1996’yı gösteriyordu.
Yani bundan tam 22 yıl önceydi…
Kuruluşumuzdan bugüne kadar geçen 22 yılda her türlü baskı ve zorun karşısında dimdik ayakta durarak, emeğimizden, emek, barış, demokrasi ve insan hakları, halkın sağlık hakkına erişimi önündeki engellerin ortadan kaldırılması, cinsiyet eşitliği vb. talepler için mücadele yürüttük, yürütmeye de devam ediyoruz.
Sendikalarımıza mühürler vuruldu, mühürleri kırdık,
Faili meçhullerde katledildi arkadaşlarımız, isimlerini yüreğimize yazıp, sevdalarını mücadelemize katarak yolumuzda yürüdük…
Çünkü meşruluğumuzu haklılığımızdan, gücümüzü örgütlülüğümüzden alıyorduk.
22 yıl sonra bugün,
Tek adam diktatörlüğüne gidilen bu süreçte OHAL yasalarla kalıcı hale getiriliyor, kamu emekçilerinin işten el çektirilmesi birkaç yöneticinin iki dudağının arasına bırakılıyor, temel hak ve özgürlükler kaldırılıyor, ülke bir şirket gibi yönetilmek isteniyor.
Nasıl ki, dün sağlık ve sosyal hizmet alanında uygulanan piyasacı ve gerici uygulamalara, temel hak ve özgürlüklerimizin kısıtlanmasına karşı mücadele etti isek, bugünde hem sağlık ve sosyal hizmetler alanında yaşanan iş güvencesinden yoksun, esnek, kuralsız çalıştırma biçimine, sağlık ve sosyal hizmetlerin piyasalaştırılmasına ve tek adam diktatörlüğüne karşı mücadele edeceğiz.
Sağlık ve sosyal hizmet ortamına yapılan gerici ve liberal saldırıları ifşa ediyor, sağlıkta dönüşümün ikinci fazı olarak adlandırdıkları yeni saldırılara göğüs geriyoruz.
Güvenceli iş, insanca yaşam,
- Çalışırken ve emeklilikte insan onuruna yakışır ücret,
- Sağlık ve sosyal hizmetlerde çalışan herkese ayrımsız ve geçmişi kapsayacak şekilde fiili hizmet süresi zammı ve 3600 ek gösterge,
- Çalışma koşullarımızın düzenlenmesi, fazla çalışma/angaryaya son verilmesi,
- Grevli toplu sözleşmeli sendika
- Herkese eşit, nitelikli, ulaşılabilir, anadilinde sağlık ve sosyal hizmet,
Taleplerimizin yanı sıra,
- KHK’ların sonuçlarıyla birlikte iptal edilmesi,
- OHAL’i süreklileştiren yasal düzenlemelerin kaldırılması,
- Barış, demokrasi, laiklik ve insan hakları için
mücadele edeceğiz.
22 yıl önce hastanelerden, sağlık ocaklarından, huzur evlerinden ve kreşlerden yükselen SES’imizi, emek, barış, demokrasi mücadelesi ile birleştiren Onur Üyelerimiz ve yaşatmaya çalışırken yaşamlarından olan Barış Şehitlerimizden aldığımız güçle, her türlü saldırıya karşı sendikasına sahip çıkan üyelerimizin inancıyla mücadeleyi büyüterek devam ettireceğiz.
Biz kazanacağız.
TUTUKLU SES ÜYELERİ | |||
SN | Adı Soyadı | İli | Cezaevi Adresi |
1. | Recep Altındağ | AĞRI | Van T Tipi Cezaevi /VAN |
2. | Yezdan Burak Tekdal | MARDİN | Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi/ DİYARBAKIR |
3. | Sabri Enük | MARDİN | Mardin E Tipi Cezaevi /MARDİN |
4. | İlyas Demir | BATMAN | Batman M Tipi Cezaevi / BATMAN |
5. | İskender Ağralı | HAKKÂRİ | Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi 7. Koğuş / VAN |
6. | Erdal İnsel | ELAZIĞ | Elazığ E Tipi Cezaevi / ELAZIĞ |
7. | İsmail Çetin | SİİRT | Bursa H Tipi Cezaevi / BURSA |
8. | Hüseyin Türmak | BATMAN | Tarsus T Tipi Cezaevi / TARSUS-MERSİN |
9. | Celal Akgün | İST/Aksaray | Kocaeli Cezaevi / KOCAELİ |
10. | Faruk Memduh Güran | DİYARBAKIR | Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi / DİYARBAKIR |
11. | Narin Dürü | İST/Bakırköy | Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi C-10 Koğuşu BAKIRKÖY /İSTANBUL |
12. | Cahit Özlü | MERSİN | Silivri 5 Nolu Ceza İnfaz Kurumu Silivri/İSTANBUL |
13. | Rıdvan Yıldız | ANTALYA | Döşeme Altı L Tipi Cezaevi DÖŞEME ALTI/ANTALYA |
Öğrenci Komisyonu Üyelerimiz | |||
1 | Mazlum Özer | VAN | Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi |
2 | Ayfer Korkmaz | DİYARBAKIR | Hilvan Cezaevi |
3 | Aziz Oruç | DİYARBAKIR | Diyarbakır D Tipi Cezaevi |