Diyarbakır Şubemiz, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın seçim öncesi hane ziyaretlerine ilişkin illere gönderdiği genelge hakkında şube binasında basın toplantısı düzenledi.
KESK’e bağlı Diyarbakır şubelerinin yöneticilerinin de katıldığı basın toplantısında konuşan Şube Eş Başkanımız Gönül Adıbelli, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın 81 il müdürlüğüne hiç bir ahlaki tutumla izah edilemeyecek bir talimat yazısı gönderdiğini belirterek, “Bu yazıda Ramazan ayı boyunca yani seçimlerden önceki bir ay boyunca Bakanlığın yardım verdiği kişileri ziyaret etme talimatı vermiştir. İl müdürlüklerine gönderilen genelgede, Ramazan ayı dolayısıyla “Koruyucu aileler, evde bakım hizmeti alanlar, sosyal ve ekonomik destek hizmeti alanlar, kadın hizmetleri kuruluşlarından destek almış olanlar ile hizmet alanımızda bulunan kırılgan nüfusun yaşadığı mahalle ve semtlerde bulunan hanelere bir erkek ve bir kadından oluşan ekiplerce hane ziyaretleri yapılacaktır” denilmiştir. Aynı talimatla ziyaret ekiplerinde il müdürlüğü ve kuruluşlarda çalışan yöneticiler ile kadrolu, 4D ve ek ders karşılığı çalışanlardâhil tüm personelin yer alması, ekiplerin günlük en az 10 haneye gitmesi ve hane halkındaki fertlerin tümüyle birebir görüşmeler yapılması istenmektedir. Yerel kaynaklardan gelecek şikayet ve taleplere anında müdahale edebilecek acil müdahale ekipleri oluşturulması, müdahalelerin hızlı gerçekleşmesi için Whatsapp gurubu dahil her türlü iletişim mekanizmasının oluşturulacağı ifade edilmiş; nitekim bu çalışmanın özel olarak takip edileceği bildirilmiş; takip için ayrı bir mail adresi açılmış ve çalışanlar için Bakanlık internet sisteminde “Hane Ziyaret” adı ile bir modül açılmıştır” diye konuştu.
Adıbelli, bu talimatın kurumsal herhangi bir mekanizmaya/plana/hedefe dayanmadığına dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Acil bir seferberlik ilan eden bu talimatın, tespit edilen bir ihtiyaca ya da Bakanlık hizmet planına dahil olmadığı apaçık ortadadır. Onlarca çocuğun istismar haberleri ile güne uyanırken, acil müdahale gerektiren durumlarda dahi teyakkuz haline giremeyen Bakanlığın bugün böyle bir “acil plan” oluşturmasının seçimden bir ay öncesine denk gelmesi tesadüfle açıklanamaz. Dolayısıyla bu çalışmanın “Bakanlık çalışıyor işte ne güzel” diyerek saf bir yaklaşımla karşılanması mümkün değildir. Üstelik bu talimat, kurumsal bir plana dayanmadığı için “Bakanlığın diğer tüm işlerinin” askıya alınmasını getirmektedir. Bakanlığın hizmet kapsamı, personeli mevcut iş yükü de düşünüldüğünde korunmaya muhtaç durumdaki engelli, yaşlı, çocuk, kadın ve ihtiyaç duyanlara yönelik işlemleri ivedilikle yürütmesi gereken kadroların, ellerinde bekleyen vakalara hizmet modellerini uygulamak yerine, mesailerinin yarısını “ev ziyareti” örtüsü altında iktidara oy toplamaya yönlendirildikleri anlaşılmaktadır. İfade etmek zorundayız ki Bakanlık çalışanlarının “zorunlu ev ziyaretleri” sebebiyle ellerinde bulunan vakalarla ilgilenememelerinden ötürü yaşanacak her türlü mağduriyetin bütün sorumlusu bu talimatı veren ve onaylayan her kademede yöneticidir; Bakan Fatma Betül Sayan Kaya’dır. Sorun ne yazık ki bununla sınırlı değildir. Biz biliyoruz ki mevcut işleyişte kurumsal çalışmaların tümü yazılı belgelere ve talimatlara dayanamamaktadır. Nitekim Bakanlık bürokratları asıl niyetini sözlü talimatlar ile açık bir şekilde ifade etmektedirler. Basına konuyla ilgili bilgi veren bir Bakanlık çalışanı, il müdürlüklerinin konuyla ilgili uyarıldığını ve görüşmeleri yapacak personelden “Bu iktidar giderse yardımlar kesilir” fikrini işlemesi istendiğini belirtmiştir. Bakanlık çalışanı, il müdürlüklerinin ilgili personeli bu doğrultuda yönlendirmekle görevlendirildiğini vurgulamıştır. Sendikamıza ulaşan başka bilgilerde de İl Müdürleri, özellikle taşerondan 4D işçi kadrosuna geçen personelle yaptıkları toplantılarda “size kadro verenlere ihanet etmeyin, onlara destek verin” gibi konuşmalarla telkinlerde ve baskıda bulunmaktadır.”
Adıbelli, sözkonusu durumun takipçisi olacaklarının altını çizdi.