İstanbul Şubelerimiz: Diyarbakır ve Mardin’de Gözaltına alınan SES ve Tabip Odaları Yöneticileri Derhal Serbest Bırakılsın

Facebook
Twitter
WhatsApp

İstanbul SES Şubeleri bugün yaptıkları basın toplantısıyla, Diyarbakır ve Mardin’de SES ve Tabip Odaları yöneticilerine yönelik baskı ve gözaltıları kınadı.

İlk konuşmayı yapan İstanbul Anadolu Şube Eş Başkanımız Erdal Güzel, “Diyarbakır’da Afrin için demokratik kitle örgütlerinin yapmış olduğu deklarasyon sonrası SES’e ve Tabip Odasına yönelik gerçekleştirilen hukuk dışı baskı ve gözaltılar ile Mardin’deki gözaltı derhal sona erdirilmelidir” dedi.

Şubeler adına ortak açıklamayı yapan İstanbul Aksaray Şube Sekreterimiz Emine Atar, muhalif tüm kesimlerin topyekûn susturulması, etkisizleştirilmesi, temel hak ve özgürlüklerin, sendikal hakların OHAL ile askıya alınmasının katlanarak sürdüğünü belirterek, “Yıllardır siyasi iktidarlar tarafından korunan, kollanan sözde saadet zinciri benzeri çeteler, halkı soyup soğana çevirirken   bu talana ses çıkarmayıp göz yumanlar, sendikamızın Diyarbakır Şube Eş Başkanı Recep Oruç, Şube Sekreteri Mehmet Nur Ulus, üyemiz ve Diyarbakır Tabip Odası Eş Başkanı Mehmet Şerif Demir ile  Mardin Tabip Odası ve sendikamız üyesi ve Mardin Tabip Odası Yöneticisi Osman Sağlam’ı emeği, barışı ve demokrasiyi savundukları için gözaltına aldılar. Savcılıkta/emniyette ifade verme konusunda herhangi bir tereddüt yaşamayacak sendikamızın yönetici ve üyelerinin işyerlerinden ve evlerinden kelepçelenerek gözaltına alınmalarının nedeni açık ve nettir; toplumu sindirmek, arkadaşlarımızı sözde itibarsızlaştırmaktır! Bu tür antidemokratik uygulamalar ile ne toplum sinecek ne de sendikamızın yönetici ve üyeleri halkın nezdinde itibarsızlaşacaktır. İçerisinden geçtiğimiz bu karanlık günler; barışa, demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine inananlar ve hukuka adanmış yüreklerle aydınlanacaktır” diye konuştu.

SES ile Tabip Odaları üye ve yöneticilerinin 20 Mart gününden bu yana savcılığa çıkarılmadan emniyet müdürlüğünde bekletildiklerine dikkat çeken Atar, sözlerine şöyle devam etti: “Aldığımız son bilgiler doğrultusunda bugün savcılığa çıkarılması beklenen arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını, bu hukuksuzluğa son verilmesini istiyoruz. Bilinmelidir ki, OHAL/KHK rejimi ile kendi iktidarlarını korumak için toplumu baskı, gözaltı, tutuklama terörü ile sindirmeye çalışanların karşısında emeğin, barışın, eşitliğin ve özgürlüğün savunucuları mücadelelerinden bir an olsun geri adım atmayacaktır. Örgütlülüğün devamını sağlayarak, alanlarda direnerek, bulundukları yerde yaşamı, özgürlükleri büyütmeye çalışan kamu emekçileri, ’ben istedim oldu, olacak’’ diyen iktidarın tüm uygulamalarını boşa çıkaracaktır. Ortadoğu’yu  savaş cehennemine çevirmiş olan emperyalist   devletlerin oradaki askerî varlıkları bile uluslararası hukukun ihlaliyken, onların arasına katılmak gibi bir niyet ve bu yönde atılacak adımlar ülkemizi sadece hüsrana uğratacak,  telafisi mümkün olmayacak toplumsal, siyasal, ekonomik ve insanî kayıplara yol açacaktır. Toplumlar  barış varsa iyidir, halklar savaşsız ve çatışmasız ortamlarda sağlıklarını devam ettirebilirler; dolayısıyla bizlerin yani sağlık emekçilerinin  birincil görevi her daim savaşın karşısında barışı, ölümün karşında yaşamı savunmak olmalıdır. Coğrafyamızda sürüp giden bu kirli savaşın tarafı olmadığımızı söyledik söylemeye de devam edeceğiz! Arkadaşlarımızın gözaltı ve tutuklanmalarını özgürlüklerin ve hakların gaspı olarak değerlendiriyor, emeğin özgürleşme mücadelesini vererek yaşamı savunan arkadaşlarımızın serbest bırakılması gerektiğini söylüyor, yaşam ve özgürlük kazanacak diyoruz”

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×