Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’nı Görevlerini Yerine Getirmeleri için Uyarıyoruz!

Facebook
Twitter
WhatsApp

İstismarın Üzeri Örtülemez

İstismarı Tespit Eden Sağlık Emekçileri Cezalandırılamaz

Çocuk İstismarına Göz Yumulamaz

Dün basın-yayın organlarına yansıyan bir habere göre İstanbul Küçükçekmece’deki Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne son 5 ayda yaşları 18’in altında 115 hamile çocuğun başvurduğu; bu çocukların 38’inin 15 yaşından önce hamile kaldığı; yasalara göre çocukların durumunun polise bildirilmesi zorunlu olduğu halde hastane tarafından bildirimlerin yapılmadığı ve istismarın üzerinin örtülmek istendiği ortaya çıktı. Valilik, konunun soruşturulması için izin vermezken,  konuyu dikkati ile ortaya çıkartan ve savcılığa bildiren, yani olması gerekeni yapan sağlık emekçisi hakkında ise inceleme başlatıldı ve sürülerek adeta olayı ortaya çıkardığı için “cezalandırıldı”

Konuyla ilgili doğrudan sorumluluğu bulunan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı sitesinden yapılan açıklamada ise “inceleme başlatıldığı” açıklandı. Görünen o ki, sadece 5 aylık bir sürede ve sadece tek bir hastanede ortaya çıkan bu tablo da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını teyakkuza geçirmeye, çocukların arkasında durmaya yetmemiştir. Oysa bu tablo, çocuklar üzerinden uygulanan politikaların memleketin dört yanını çocuklar için nasıl bir istismar cehennemine çevirdiğini göstermektedir.

Çocuklarla ilgili izlenen politikaların sonuçları konusunda defalarca ilgili kurumları da kamuoyunu da uyarmıştık. Ortaya serilen tablo tesadüf değil, münferit değil, öngörülemez hiç değil. Her gün her vesile ile çocuk yaşta evliliğin aklandığı, kız çocuklarının istismar edilmesinin “inançla, gelenekle” açıklanarak meşrulaştırıldığı; “Bir kereden bir şey olmaz” denerek Ensar Vakfı’nda ortaya çıkan istismarda çocuklara değil vakfa siper olunduğu, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın “9 yaşındaki kız çocukları evlenebilir” açıklamasının hala gündemde olduğu, bunlarla da kalmayıp istismarın önünü açacak yasal düzenlemelerin peyderpey yapıldığı bir ortamda bu tablo beklenmez değildir.

Hatırlayacak olursak son yıllarda: 2009 yılında Milli Eğitim Bakanlığı yönetmelik değişikliğiyle ortaokul ve lise öğrencilerinin nişanlanması serbest bırakıldı; 2013 yılında evli öğrencilerin açık öğretim lisesine yönlendirilmesi düzenlemesi yapıldı; 2015 yılında Anayasa Mahkemesi, resmi nikah kıymadan dini nikah kıyan imam ve çiftlere ceza verilmesini ortadan kaldırdı, yine Anayasa Mahkemesi bir yasa iptaliyle “Çocukların cinsel ilişkiye rıza yaşının 15’ten 12’ye indirilmesi”nin önünü açtı; 2016 Kasım ayında çocuk istismarcılarının evlilik yoluyla cezasız bırakılmasını öngören bir önerge AKP hükümeti eliyle Meclise getirildi, ortaya çıkan tepkilerle önerge geri çekildi. 2017 Mayıs ayında çocuk istismarının önlenmesi için hazırlanan araştırma önergesi, AKP milletvekillerinin oy çokluğu ile reddedildi. Bunun son örneği kamuoyunda ”Müftülük Yasası” olarak bilinen Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın yasalaşma sürecidir.  Nikah yetkisi verilen yasa ile il ve ilçe müftülüklerinin medeni yasanın uygulayıcısı olması sağlandı

Yine mevcut yasa ile sağlık personelinin takibi dışında doğan çocukların, doğum bildiriminin nüfus müdürlüklerine sözlü beyanla yapılabilmesine dair itirazlarımızda ne kadar haklı olduğumuzu bir kere daha ortaya çıktı. Sağlık bakanlığına bağlı bir hastanede bildirim konusunda yaşananlarla ilgili ortaya çıkan tabloya baktığımızda evde yapılan doğumlarda neler yaşandığını kestirmek çok zor olmasa gerek.

İstismarı ortaya çıkartanların cezalandırılmasından vazgeçilmelidir. Çocukların istismarına neden olanlar hesap vermeli, çocukların istismarına neden olan politikalar derhal kaldırılmalıdır. İstanbul’da da bu olayı ortaya çıkartan sağlık emekçisi arkadaşımız ile her türlü dayanışma içinde olacağımızı ifade ediyoruz.

Sağlık Bakanlığını görevini yaparak sorumluluğu bulunanlarla ilgili soruşturma süreçlerini yürütmeye, istismarı çıkartan sağlık emekçisi ile ilgili incelemenin sonlandırılması ve sürgünün kaldırılmasına; tüm hastanedeki verilerle ilgili bilgileri tespit ederek kamuoyuyla paylaşmaya ve sorumluluğu bulunanlarla ilgililerle ilgili işlemleri derhal yapmaya; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nı görevini yapmaya çağırıyoruz.

 

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]