13 Kasım Pazartesi Konfederasyonumuz Merkezinde saat 13.00’da “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü” nedeniyle sendikalarımızın kadın MYK üyelerinin katılımıyla basın açıklaması düzenledik. Basın Açıklamasını Kadın Sekreterimiz Gülistan Atasoy yaptı.
Hayatımızdan Ve Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz!
Düşlerimizin Peşindeyiz!
Basın açıklaması metni aşağıdadır…
AKP-Saray faşizminin toplumun tüm kesimlerine yönelik baskılarının artarak devam ettiği, içeride ve dışarıda yürütülen savaş politikasının, kutuplaştıran siyaset ve şiddetin en fazla kadınların yaşamını etkilediği, oluşturulmak istenen yeni rejime ait temel unsurlar olan militarizmin, milliyetçiliğin, dinci gericiliğin ve güvencesizliğin kadın bedeni, emeği ve kimliği üzerinden geliştirilmeye çalışıldığı bir süreçte 25 kasım kadına yönelik şiddete karşı mücadele ve uluslararası dayanışma günümüz kadınlar açısından çok daha fazla anlam kazanmıştır.
Çünkü;
Darbe girişimi bahanesiyle hayatımıza giren OHAL ve KHK’ler kadın mücadelesini, örgütlülüğünü ve kazanımlarını hedef almakta, biz kadıların yaşamını doğrudan tehdit etmektedir. HAL süresince kadına yönelik erkek – devlet şiddetinde yaşanan artış bunun temel göstergesi olmuştur.
Çünkü;
Uzunca bir süredir, esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışma biçimlerini yaygınlaştırmaya çalışan AKP, OHAL’ le birlikte iş güvencesini fiilen ortadan kaldırmıştır. Yarı zamanlı çalışmanın yasalaşması sonrası, uzaktan çalışma gibi yeni esnek çalışma modellerinin hazırlığını yaptığını bildiğimiz hükümet, OHAL’ ile de iş güvencesini tamamen yok etmek istiyor.
Çünkü,
Meclis işlevsiz hale getirilerek kadınları hedef alan yasalar, kadınların görüşleri alınmadan hazırlanıyor ve adeta dayatmayla çıkarılıyor. Müftülere resmi nikah yetkisi veren yasanın çıkarılması bunun son örneği olmuş, hemen akabinde boşanmaları engelleyen ve kadınları daha fazla şiddete maruz bırakacak olan arabuluculuk uygulamasının gündeme getirilmesi, bu saldırıların devam edeceğini göstermiştir.
Çünkü;
Müfredat değişikliği başta olmak üzere eğitim alanından başlayarak kamusal alanın tümüne yayılan dinselleştirme politikaları laik-seküler yaşamı hedef almakta, bu durum en fazla kadınların yaşamını tehdit etmektedir.
OHAL VE KHK’LER CAN ALIYOR
Bugüne kadar 53 kişinin intihar etmesine , 20 binin üzerinde kadın olmak üzere 100 binlerce emekçinin hukuksuz bir biçimde işinden edilmesine, aileleriyle birlikte milyonlarca insanın mağdur edilmesine ve kadınların toplumsal yaşamdan uzaklaşmasına neden olan OHAL darbecilere karşı değil,halka ,emekçilere ve kadınlara karşı kullanılıyor.Her türlü hak arama yolu kapatılarak insanları açlığa ve sefalete mahkum etmek isteyen iktidar sesini duyurmak için demokratik haklarını kullanmak isteyenlere karşı acımasızca saldırarak tutukluyor.
Nitekim; ” işimi ekmeğimi geri istiyorum ” diyerek250 gündür açlık grevinde Eğitim Sen Üyemiz Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın eylemine defalarca kez saldırarak taleplerini duyurmalarına engel olmak istemiştir. Şu anda tutuklu olarak Ankara Numune Hastanesi’nde mahkum koğuşunda açlık grevine devam eden Nuriye Gülmen’ in hayati tehlike riski çok yüksektir.OHAL ihraçlarına oyalama niyetiyle, hukuki olarak tek seçenek olarak sunulan” OHAL KOMİSYONU”nda Nuriye ve Semih’ in dosyalarının acil olarak görüşülmesini ve işlerine iade edilmelerini talep ediyoruz.
25 KASIM’DAN 8 MART’A DÜŞLERİMİZİN PEŞİNDE,
SÜREKLİ EYLEMDEYİZ!
Büyütülmeye çalışılan bu cinsiyetçi ve faşist rejim en fazla biz kadınların örgütlü, kesintisiz,sürekli ve kararlı mücadelesiyle dağıtılabilir. 28-29 Ekim 2017 tarihlerinde yaptığımız KESK Kadın Meclisi’ mizde bir kez daha bu belirleme yapılmış ve 25 Kasım’dan 8 Mart’ a uzanan kesintisiz bir eylem hattının başlatılması kararlaştırılmıştır.Kazanımlarımıza dönük saldırıların teşhiri ve kadınların temel hak ve taleplerinin iş yerlerinden başlayarak kamuoyunda güncelleştirilmesi ve kazanıma dönüşmesi çerçevesinde hazırladığımız programımız dönemsel kampanyalar biçiminde basınla paylaşılacaktır.
Dönemsel kampanyalarımızın temel sloganı “Düş Peşine” doğrultusunda 25 Kasım’a giderken çocuk istismarcılarının, tacizcilerin, tecavüzcülerin, katillerin ve kadına yönelik her tür erkek-devlet şiddetin, mobbingin, kadın düşmanı yasaların, düzenlemelerin peşine düşerek hesap soracağız. Eşitliğin, haklarımızın, özgürlüğün, hayallerimizin peşine düşeceğiz, düşlediğimiz dünyanın gerçekleşmesi için kararlıkla mücadele edeceğiz.
Bu anlayışla ” HAYATIMIZDAN VE HAKLARIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ! DÜŞLERİMİZİN PEŞİNDEYİZ” şiarıyla 25 Kasım kadına yönelik şiddetle mücadele ve uluslararası dayanışma günü etkinlikleriyle başlatacağımız bir haftalık programımız çerçevesinde;
- İş yeri gezileriyle kadın emekçilerle bir araya gelip erkek-devlet şiddetini teşhir edeceğiz.Hafta boyunca iş yerleri önünde,yemekhane önlerinde stantlar kurup, 25 Kasım’da kadınları sokaklara çağıran bildirilerimizi dağıtacağız.Hafta boyu iş yerlerimizde kokart takarak kadına yönelik şiddeti teşhir edeceğiz.
*21 Kasım Salı günün Müftülükler önünde bir araya gelip ” Müftülük yasası hükümsüzdür geri çekilsin” diyerek kadın düşmanı yasaları tanımadığımızı beyan eden açıklamalar yapacağız.
*22 Kasım Çarşamba günü Nuriye Gülmen başta olmak üzere tutsak kadınlara dayanışma kartları gönderecek, postane önlerinde açıklamalar yapacağız.
*KESK,DİSK,TTB VE TMMOB olarak başlattığımız” OHAL değil demokrasi istiyoruz” başlıklı kampanyamız çerçevesinde illerde ”OHAL’ de kadınlar neler yaşıyor” konulu paneller,sempozyumlar,forumlar yapacağız.
*25 Kasım Cumartesi Günü tüm illerde kadın örgütleriyle,siyasi partilerden,emek-meslek örgütlerinden kadınlarla alanlarda olacağız.
Tüm kadınlara çağrımızdır:
Düş Peşine Çocuk İstismarcılarının,
Düş Peşine Tacizcilerin,Tecavüzcülerin,
Düş Peşine Kadın Katillerinin,
Düş Peşine Savaş Çığırtkanlarının
Düş Peşine Emeğini Gasp edenlerin
Düş Peşine haklarını, hayatını çalmak isteyenlerin…
AKP’ nin dayatmak istediği kadın düşmanı, cinsiyetçi, gerici, faşist düzen kadınların mücadelesiyle yıkılacak ve kadınlar hakları, hayatları için mücadeleden asla vazgeçmeyecek…