Basına ve kamouyuna;

Cezaevlerinde hak ihlalleri her zaman vardı ve var olmaya devam ediyor. Türkiye’de açlık grevlerinin toplumsal bir gündem haline gelmesi, tüm insan hakları ihlalleri gibi 1980 darbesi ile birlikte olmuştur. Cezaevlerinin birer toplama kampına dönüştürülmesi sürecine tepki olarak ilk önce Diyarbakır cezaevindeki insan dışı uygulamalara tepki olarak gerçekleştirilmiş ve 5 insanın yaşamını yitirmesine sebep olmuştur. Daha sonra bunu 19 aralık 1999’da siyasi tutukluların açlık grevlerini bastırmaya yönelik katliam izlemiştir.

Cezaevlerinde yaşanan hukuksuzluk ve keyfi uygulamalar ceza içinde ceza çektirmeyi amaçlamaktadır. Her türden işkence, hak ihlali ve onur kırıcı saldırılar sürekli hale gelmiş özellikle olağan üstü halle birlikte bu durum daha çok artmıştır. Politik nedenlerden ötürü cezaevlerine mahkum edilen ve taleplerini kamouyuna paylaşan tutsakların başlattığı açlık grevi eylemleri her geçen gün kaygılarımızı artırmaktadır. Ülkemizdeki bazı cezaevlerinde ( İzmir Aliağa Şakran, Edirne F Tipi Kapalı , Sincan Kapalı Kadın  ve Van Cezaevi) 40 Günü aşan tutsakların “süresiz-dönüşümsüz” açlık grevleri ve 15 martta ise bütün cezaevlerinde başlatılan “süresiz-dönüşümlü” açlık grevleri eylemleri devam etmektedir. 4o. Gününe giren açlık grevlerinin tutsaklarda ciddi kilo kayıpları başlamıştır. Sağlık yönünde kalıcı telafisi olmayan bedende ve beyinde hastalıkların baş göstermemesi için yetkililerin acilen çözüm yoluna gitmesini bekliyoruz. Bunun yanı sıra tutsakların iradesini kırmaya yönelik yapılan davranışlar tutsaklarda travma yarattığı ayrıca ailelerinde açlık grevlerinden dolayı ruhsal açıdan çöküş yaşandığı gözlenmektedir. Bu durum hem cezaevindeki tutsakların hem de toplumun sağlıksızlık halini göstermektedir.

İnsanların yaşam hakkını ve sağlık hakkını koşulsuz savunan sağlık emekçileri olarak, kişinin ve toplumun sağlığını tehdit eden ve geri dönüşümü imkansız hasarlara yol açacak olan bu uygulamalardan derhal vazgeçilmesini ve keyfi uygulamaların son bulmasını istiyoruz. Yetkilileri bir kez daha ve acil olarak sorumlu davranmaya çağırıyoruz. Asıl olan yaşamdır. Gittikçe kalıcı hasar ve ölüm riskinin arttığı yurdun dört bir yanında devam eden açlık grevlerine kulağınızı tıkamayın. Gözünüzü yummayın. Ölümleri durdurun. Artık bu ülkede ölümlerden bahsetmek istemiyoruz.29.03.2017

 URFA SES Şube Başkanı

Eylem SALAR

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×