Basında yer alan ve kapanan Şanlıurfa Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi’nde bazı hemşirelerin nöbet tutmadıkları halde nöbet tutmuş gibi gösterip bu şekilde vurgun yaptıkları ortaya çıkmıştır.
Dolandırıcılığın odağındaki isim olan eski hastaneden başhemşire olarak görev yapan B.B ve bir grup hemşirenin yapılan vurgunun içerisinde olduğu ve böylece haksız kazanç elde ettikleri ileri sürülüyor. Sahtekârlık yaparak dolandırıcılık olayına karışan hemşireler, sadece devleti zarara uğratmakla kalmıyor meslektaşlarının hakkı olan döner sermayeden de haksız kazanç olarak para elde etmiş oluyorlar.
Başhemşire ve bazı birim sorumluları başka meslektaşlarının isimlerini nöbetçi olarak yazdırıp, hesaplarına ücret yatırılmasını sağladı. Hesap sahibi sağlık personeli, kendisine ait olmayan nöbet ücretini hesabından çekerek veya EFT yaparak daha önceden anlaştığı gibi meslektaşına teslim ediyordu. Bazı çalışanlar da başhemşire ya da birim sorumlusu ile arasının bozulmaması için bu sahtekârlıklarına alet olmayı kabul ettiklerini, bazı sağlık personelleri ise olayı bildiklerini ancak deşifre olmak istemediklerini, çünkü daha üst düzey yetkililerin de bu işin içerisinde yer almaları halinde sürgün edilme korkusu sebebi ile ses çıkarmadıklarıdır. Bu da sağlık çalışanlarına amir veya sorumluları tarafından uygulanan mobbingin nasıl bir düzeye ulaştığının göstergesidir.
Sağlık Bakanlığı’nda kadrolaşma adına yaşanan hukuksuzluk ve usulsüzlükleri sendikamız yıllardır dile getirmekte ve sağlıkta kadrolaşmanın tehlikelerine dikkat çekerken hem bu konuda kapsamlı çalışmalar yürütmüş hem de kadrolaşmaya karşı mücadelesini sürdürmüştür. Bu çalışmalar nedeniyle üyelerimiz, yöneticilerimiz baskı görmüştür.
Özellikle AKP Hükümetleri döneminde yaygınlaşan ve adeta bir kurala dönüşen kadrolaşma nedeniyle, sağlık emekçileri arasındaki iş barışı bozulmakta ve liyakate dayanmayan atamalar halk sağlığı açısından ciddi sonuçlar doğurmaktadır. Sağlık alanında kadrolaşma her şeyden önce bir halk sağlığı sorunudur Gerekli donanıma, beceriye ve niteliğe sahip olmaksızın sağlık hizmeti sunumu beraberinde ölüme dek varan ciddi sonuçlara sebep olabilmektedir
Her zaman sağlık emekçilerinin hakları için engel tanımaksızın mücadele eden, ücretsiz ve nitelikli sağlık hakkının ayrımsız biçimde herkesin hakkı olduğunu savunan sendikamız, kadrolaşma ve talana karşı mücadelesinden asla vazgeçmeyecektir.
Kamu Hastaneleri Birliğinde tüm çalışanların sağlık sen üyesi olması, tüm hastanelerdeki yöneticilerin sağlık sen yönetici ve aktivistleri olması kadrolaşmasının düzeyini göstermektedir. Bu yaşanan olay bu kadrolaşmanın yarattığı baskının bir sonucudur. sağlıkta liyakata dayanmayan görevlendirme ve yükselmelerde başarı, yetenek ve kabiliyet meziyetleri sadece AKP’nin arka bahçesi olan yandaş sendikası Sağlık-Sen üyelerine mi aittir?
Bu olayların tekrarlanmaması ve sağlıkta hizmetin ve iç barışın sağlanması için hükümeti ve sağlık bakanlığını uyarıyor ve liyakata göre görevlendirmelerin yapılmasını talep ediyoruz. 15.11.2016
SES ŞUBE YÖNETİM KURULU
ŞUBE EŞBAŞKANI REŞAT DOĞAN