Türkiye’de geçtiğimiz 15 Temmuz’da meydana gelen başarısız askeri darbe girişiminin ardından, Avrupa Kamu Hizmetleri Sendikaları Federasyonu (EPSU), EPSU’nun uluslararası kardeş federasyonu olan Kamu Hizmetleri Enternasyonali (PSI) ve genel olarak işçi hareketi, hem Türk hükümetine karşı yapılan askeri darbe girişimini hem de Türk hükümetinin darbe sonrasındaki orantısız reaksiyonunu kınadılar. Sendikalar, şu ana kadar çoğunluğu tutuklanmış olan darbe girişimcilerinin, hukukun üstünlüğü kuralına ve Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyinin standartlarına göre yargılanmaları gerektiğini açıkça vurguladılar.
Türkiye, AB’ye aday bir ülke olarak, idam cezasının yasaklanması da dahil olmak üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine uymalıdır. Türkiye de dahil olmak üzere Avrupa’da merkezi hükümetteki milyonlarca çalışanı ve memuru temsil eden EPSU Ulusal ve Avrupa İdaresinin (NEA) daimi komitesi, özellikle olağanüstü halin getirilmesinin akabinde kamuda devam eden tasfiyeye dikkat çekmektedir. Komite, 43.000’den fazla kamu görevlisinin, Türk hükümetine göre askeri darbenin kilit elebaşı olan vaiz Fethullah Gülen ile bağlantıları olduğu iddiasıyla “tedbir olarak” işten çıkarılmasını kınamaktadır.
Bu çalışanların darbeye karıştıkları bir mahkeme kararı ile onaylanmamış olmasına rağmen, ömür boyu her türlü kamu hizmetinden yasaklandılar, pasaportlarına el konuldu ve tazminat hakları ellerinden alındı; ayrıca 80.000 öğretmen, akademisyen, asker, hakim ve doktor da işlerinden uzaklaştırıldı.
Açığa alınan, işten çıkarılan veya gözaltına alınan kamu hizmetindeki kardeşlerimizle tam bir dayanışma içerisinde olan NEA komitesi:
- Memurları ve diğer çalışanları keyfi işten çıkartmaya son vermesi için Türk hükümetine çağrıda bulunmaktadır. Açığa alınan veya işten çıkarılanlar, menfaatlerinin temsil edilmesi için işçi sendikalarına ve mahkemelere başvurma imkanına sahip olmalıdır. Darbeye karıştıkları ispatlanmadıkça, derhal kamu hizmetine geri getirilmelidirler;
- Hapistekiler için hukukun üstünlüğü kuralına ve Avrupa Konseyi standartlarına göre adil ve tarafsız yargılama talep etmektedir;
- Temel sendikal haklar ve toplanma, ifade ve basın özgürlüklerine ilişkin Uluslararası ve Avrupa düzeyindeki yükümlülüklerine bağlı kalması için Türk hükümetine çağrıda bulunmaktadır; insanlar inançları veya siyasete katılımları sebebiyle suçlanmamalıdır;
- EPSU Sekreterliğinin, Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ETUC) ve PSI ile yakın işbirliği içerisinde, söz konusu endişeleri AB kurumlarına, Avrupa Konseyine, Uluslararası İşçi Örgütüne (ILO) ve Türk hükümetine dile getirmeye devam etmesini talep etmektedir;
- EPSU Sekreterliğinin, Türkiye’deki bağlı kuruluşlar ile işbirliği içerisinde, işten çıkarılan memurların ve diğer çalışanların durumunu ve ne tür somut destek ve dayanışma sağlanabileceğini incelemek için Türkiye’de bir misyon oluşturma olanağını araştırma yönündeki mevcut çabasını desteklemektedir;
- mültecilerin durumu hakkında yeni endişeler getiren bu demokratik olmayan temayüllerin ışığında, Avrupa Konseyinin, iltica amaçları için kullanım temelinde Türkiye’yi AB’nin güvenli ülkeler listesine almayı yeniden değerlendirmesi gerektiğini ve öte yandan AB Üye Ülkelerinin mültecilerin başka ülkelere yerleştirilmesini hızlandırmaları ve Türkiye’den çıkışlar da dahil olmak üzere, ideal olarak geliştirilmiş ortak bir iltica sistemi altında hukuken güvenli iltica kanalları ve yolları açmaları gerektiğini değerlendirmektedir;
Bu açıklama Türkiye’deki mercilere baskı uygulamaya devam etmek maksadıyla, bağlı kuruluşlar tarafından kendi ilgili hükümetlerine gönderilecektir.
EPSU sekreterliği bu açıklamayı Avrupa Komisyonuna ve Avrupa Parlamentosunun ilgili Üyelerine iletecektir.