Cizre Temsilcilik Yönetim Kurulu üyemiz Abdülaziz Yural arkadaşımızın 30 Aralık 2015’te sokak ortasında katledilmesinin ardından hem sosyal medyada hem de bazı basın yayın organları aracılığıyla haberciliğin en basit kuralları bile çiğnenerek, sendikamız, üyelerimiz ve genel olarak saldırıların devam ettiği bölgelerdeki sağlık emekçileri hakkında hiçbir insani değerle bağdaşmayan, gerçeklikten tamamen uzak, son derece güdümlü ve alçakça haber ve yorumlar yaygınlaştırılmış ve sağlık emekçisi arkadaşlarımız ve üyelerimiz açık kimlikleriyle hedef gösterilmişlerdi.
Star, Güneş, Akit ve Takvim’de yayımlanan haberlerde Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi çalışanları isimlerinin baş harfleri, çalıştıkları bölümler ve sosyal medya hesapları yayımlanarak hedef gösterilmişti. İmzasız olarak yayımlanan ve herhangi bir kaynağa dayanmadan yazılmış bu haberlerde, üniversite hastanesinin bazı çalışanlarının PKK ile bağlantılı olduğu, yaralı polis ve askerleri tedavi etmediği ve tedavi eden sağlık çalışanlarını tehdit ettiği iddia edilmişti. Hedef gösterilen sağlık çalışanları adına Avukat Veysel Ok ve Avukat Erhan Ürküt, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı’na “iftira ve hakaret” suçlarından şikayette bulunmuş; Diyarbakır 1. Sulh Ceza Hakimliği’nden de karalama içeren haberlere “masumiyet karinesinin” ihlal edildiği gerekesiyle erişimin engellemesi talebinde bulunmuşlardı.
Diyarbakır 1. Sulh Ceza Mahkemesi, 7 Ocak Perşembe günü konuya ilişkin verdiği kararında haberlerin engellenmesine karar vermiştir. Kararda, şu ifadelere yer verilmiştir:
“Evrensel hukuk kuralları ve ceza yasalarımıza göre kimse suçu sabit görülene kadar ve kesinleşmiş mahkeme kararı olmaksızın suçlu görülemez. Suçsuzluk karinesi esastır. Bu nedenle hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmamış veya açılmamış bir soruşturma ya da bu ispat edilmeden yapılmış olan bu haberlerin itiraz edenin kişilik haklarını ihlalettiği ve masumluk karinesine aykırı olduğu kanaatine varılmakla ilgili internet ortamından içeriğin engellenmesi ve içeriğin yayından çıkartılması yönünde talebinin kabulüne karar verilerek…”
Gerçek dışı bilgilerin yanı sıra küfür ve hakaretleri de içeren bu haber ve yorumları yapanlar ve yaygınlaştıranlarla ilgili olarak sendikamız avukatları da 4 Ocak 2016 tarihinde suç duyurusunda bulunmuşlardır.
Bunun yanı sıra Dicle Üniversitesi Hastaneleri Başhekimliği tarafından da açıklama yayınlanarak haberlerde geçen asılsız iddialara karşı doğru bilgiler kamuoyu ile paylaşılmış, manipülatif ve mesnetsiz iddiaları içeren haberlerin üniversitede son derece özverili çalışan sağlık personeli üzerinde baskı oluşturduğu belirtilmiştir.
Bu yaşananlar, haber etiğinin ötesindedir. Son derece çirkin biçimde büyük bir özveriyle hizmet üretmeye çabalayan bizlerin emeği, özeni ve karşı karşıya bırakıldığımız zorluklar yok sayılmaktadır. Yaptıkları ve yaydıkları yayınlarla sağlık emekçilerini itibarsızlaştırmaya çalıştıranlar önce mesleklerinin temel ilkelerini sindirmeli sonra da kendi hayatlarını kendi emekleri üzerine kurmayı öğrenmelidir.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak bu linçler ve karalama kampanyaları karşısında asla yılmayacağımızı, mücadelemizi sürdüreceğimizi ve gerekli tüm hukuksal girişimlerde bulunmaya devam edeceğimizi bir kez daha belirtiyoruz.