7 Haziran seçimlerinde tek başına iktidar olamayan AKP hükümeti uygulamaya koyduğu politikalarla ülkede bir savaş ortamı yaratmıştır. Her geçen gün çatışmanın şiddetin daha da arttığına tanık olmaktayız. Yaklaşık iki aydır onlarca gencimizin ölüm haberlerini almaktayız. Bugüne kadar aldığımız ölüm haberleri kadar dün akşam Hakkari Dağlıca’dan gelen onlarca askerin ölüm haberi sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak bizi derinden üzmüştür.
Yaşatmak için and içenler olarak çatışmalı süreç başladığından bu yana bu savaşın bizim savaşımız olmadığını, barışın ne kadar değerli olduğunu her alanda haykırdık. Savaşa karşı barış, ölüme karşı yaşam dedik. Biz biliyoruz ki bu ölümlerin arkasında; iktidarlarının geleceğini savaş ortamlarıyla sağlayacaklarını düşünenler vardır.
Dün akşam ocaklara düşen ölüm haberleriyle yakınlarının yürekleri yanarken devlet yetkililerinden yapılan açıklamalar bu ateşi daha da körüklemeye hizmet etmektedir. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir televizyon kanalında ‘’Eğer 400 milletvekilini alabilecek veya bir anayasayı inşa edebilecek bir sayıyı bir siyasi parti yakalamış olsaydı durum bugün çok daha farklı olurdu.’’ sözleri bu gerçekliği gözler önüne sermektedir.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak bu çatışmalı ortamın taraflarına bir kez daha sesleniyoruz; Savaş yaralar, savaş sakat bırakır, savaş öldürür. Bu savaştan işçiler, emekçiler ve tüm Türkiye halkları zarar görür. Acilen bu yoldan dönülmeli ve ülkemiz barış ortamına kavuşturulmalıdır. Savaş isteyenlere inat barışı savunmakta ısrarcıyız. 07.09.2015
MERKEZ YÖNETİM KURULU