Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu tarafından hazırlanan “Savaş Mağduru Sığınmacı Kadınlar” raporu yayınlandı.

“Savaş Mağduru Sığınmacı Kadınlar” raporuyla ilgili bilgi veren Avukat Eren Keskin, Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu tarafından hazırlanan raporun amacının 2014 Kasım ayından beri Suriye savaşı nedeniyle IŞİD vahşetinden kaçan ve Türkiye’ye sığınmak zorunda kalan sığınmacı kadınların karşılaştıkları temel sorunları belirlemek olduğunu söyledi.

Keskin, bu çerçevede bir araştırma yaptıklarını ve bu çalışmaların Diyarbakır, Mardin’in Kızıltepe ve Nusaybin ilçeleri, Urfa’nın merkez ve Suruç ilçesi, Antep, Kilis ve Hatay’da yürütüldüğünü ve çalışmalarının devam ettiğini, bunu raporlaştırarak kamuoyuyla paylaştıklarını ifade etti.

Rapordan bahseden Keskin, amaçlarının sığınmacı kadınlara hem hukuki yardımda bulunmak, hem tedavileri için yardımcı olabilmek, hem de mağduriyetlerini raporlaştırarak gerek Türkiye kamuoyuna gerekse dünya kamuoyuna duyurmak ve bu raporları uluslararası insan hakları örgütlerine de göndermek olduğunu söyledi.

Keskin sözlerine şöyle devam etti:

“AFAD kamplarına girmek yasak”

“Yaklaşık olarak 62 kadınla görüştük ve yaptığımız bu çalışmalarla ciddi sonuçlara ulaştık.

“AFAD kamplarına kesinlikle sivil toplum kuruluşlarının girmesine izin verilmiyor. Oysaki bu kamplardan korkunç bilgiler geliyor. İntihar, tecavüz, taciz haberleri gelmesine rağmen izin verilmiyor.

“En az güvende hissedenler Ezidiler”

“Hatay ve Antep gibi şehirlerde kadınlara yönelik cinsel saldırıların, özellikle fuhuş sektörünün çok olduğunu tespit ettik. Kendilerini en az güvende hissedenlerin Ezidi Kürtler olduğunu tespit ettik.

“Farklı bir inanç kimliğine sahip oldukları için kendisine Müslüman diyen bir örgütün vahşetine maruz kalarak yine Müslüman coğrafyaya sığınmak zorunda kalıyorlar. Bu nedenle daha az güvenli hissediyorlar kendilerini.

“Görüştüğümüz tüm kadınlarda gelecek kaygısı belirgindi. Kamplarda, o koşullarda dahi, erkek egemenliğinin daha güçlü olduğunu tespit ettik.

“Dünya egemenleri suçlu”

“Suriye’de yaşanan iç savaş sonrası tüm savaşlarda olduğu gibi mağdur olan halka karşı aslında bütün dünya egemenlerinin suçlu olduğunu düşünüyoruz.

“Devletlerin mültecilere bakışı insan haklarıyla bağdaşmayacak biçimde. Birleşmiş Milletler (BM) Mülteci Hakları Sözleşmesi birçok sınırlama taşıyor.

“Kampta sadece IŞİD’lilerin aileleri var”

“Hatay’daki Altınözü AFAD kampına girmek istememiz üzerine Kaymakamlığa yönlendirildik. Kaymakamlık ise böyle bir yetkileri olmadığını belirterek kampa girmemize izin vermedi.

“Bunun üzerine yaptığımız görüşmelerde kampta sadece IŞİD üyelerinin eş ve çocuklarının kaldığını öğrendik.

Yurtsever: Hem kadın, hem Kürt kimliklerine tacizde bulunuluyor

Avukat Leman Yurtsever de görüştükleri kadınların hepsinin IŞİD vahşetine maruz kalan kadınlar olduğunu söyledi.

YPJ’li kadınlarla konuştuklarında, kadınların kaldıkları bir hastanede polis baskınına maruz kaldıklarını söylediklerini aktaran Yurtsever, insanların hem kadın kimliklerine hem de Kürt kimliklerine tacizde bulunulduğunu, özellikle yakalanan YPJ’li kadınlara işkence yapıldığını tespit ettiklerini söyledi.

Yurtsever şöyle devam etti:

“Ayrımcılık en çok Antep’te”

“Kadınlar kimliklerinden dolayı aşağılandıklarını ve yaşam haklarını tanımayan uygulamalarla karşı karşıya kaldıklarını, bu yüzden Antep’teki devlet hastanesine gitmek istemediklerini söylediler.

“Ayrımcılık en çok Antep’te yaşanıyor. Kadınların fuhuş sektöründe zorla çalıştırıldıklarını, kız çocuklarının da yaşlı erkeklerle evlendirildiklerini öğrendik.

“Ayrıca ucuz iş gücü olarak çalıştırılıyorlar, işverenler tarafından tacize uğruyorlar ve çeşitli tehditlerle düşük ücretle çalıştırılmaya zorlanıyorlar.

“Sonuçlar BM’ye gidecek”

“Yaptığımız çalışmanın sonuçlarını Birleşmiş Milletlere de göndereceğiz.

“Kamplarla ilgili özellikle AFAD’la ilgili devlet yetkilileriyle konuşmaya çalışıyoruz fakat bütün kapıların kapalı olduğunu görüyoruz.

“Kampların açık olması gerekiyor”

“Aslında geçici koruma yönetmeliğinin 39. maddesi, bu kampların sivil toplum kontrolüne açılışına izin veriyor. Ancak buna rağmen girişe hiçbir şekilde izin verilmiyor, bu da birtakım şeylerin gizlendiğinin göstergesi.

“Bize göre devletin IŞİD’le işbirliğinin ortaya çıkmasını engellemek adına AFAD kampları sivil topluma kapalı tutuluyor.”

(kaynak: bianet)

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×