BATMAN’DA HAKKIMIZI ALANA KADAR SÜREKLİ ETKİNLİKLERİ

Facebook
Twitter
WhatsApp

KESK’in TİS sürecine ilişkin başlatmış olduğu etkinlikler çerçevesinde Batman’da işyerleri ziyaret edilerek üyelerle toplantılar yapıldı. Kurumların temsilcileriyle görüşmeler yapıldı. Panel gerçekleştirildi. Basın açıklaması ile basın ve kamuoyu ile paylaşıldı.

 

HAKKIMIZI İSTİYORUZ

HEMEN ŞİMDİ…

Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak, sosyal hizmetler alanının iktidarların ideolojilerinden ve oy hesaplarından bağımsız olarak planlanması gerektiğini, sosyal hizmetlerin kamusal bir hizmet olarak sunulması, ihtiyaç duyan herkesin ayrımsız şekilde, ücretsiz, eşit, nitelikli ve anadilinde hizmete ulaşmasının sağlanması gerektiğini yıllardır söylüyoruz. Oysa yıllardır izlenen politikalar ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile birlikte başlayan yeniden yapılandırmanın her adımında sosyal hizmetler AKP’nin ideolojik bakışı ve ihtiyaçları üzerinden şekillendirilmektedir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, yoksulluğun ortadan kaldırılması yerine ekonomik yoksunluk içinde olanların “sosyal yardımlar” adıyla iktidara bağımlı hale getirildiği bir misyon üstlenmiş durumda. Kadınlar, engelliler, çocuklar, yaşlılar için oluşturulan hizmet modelleri ise sorunları çözmekten çok, sorunları daha da derinleştirmekte.

Bu yapılanmanın içerisinde hem sosyal hizmet e ihtiyaç duyanlar, hem de sosyal hizmet emekçileri çok ciddi mağduriyetler yaşamaktadır. AKP’nin tüm alanlarda yaygınlaştırmak istediği güvencesiz, esnek, kuralsız ve angarya çalışma sosyal hizmet emekçileri için de geçerlidir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde hizmet alımı yoluyla çalıştırılanların sayısı, yani güvencesiz çalıştırılanların sayısı, kadrolu çalışanların sayısını geçmiştir. Sosyal hizmet emekçileri, yoğun iş yükü altında ve ağır koşullarda çalıştırılmaktadır. Sosyal hizmet kurumlarında çalışan sosyal hizmet uzmanı, psikolog, sosyolog, öğretmen ve çocuk gelişimcilerin mesleki birikimlerinden yararlanmak, ekip çalışmasını güçlendirerek daha bütünlüklü hizmetler sağlamak yerine , “sosyal çalışmacı” adı altında yeni bir tanımlama getirilmiş, herkesin “sosyal çalışmacı” adı ile her işi yapmasının istendiği bir sistem oluşturulmuştur. Oluşturulan mevzuat ve yönetmelikler ise, emekçilerin sorunlarını çözmek yerine derinleştirmektedir. Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği ile tayin ve yer değiştirme hiç bir kurumda olmayan koşullara bağlanmış, uzun süre yapılmayan görevde yükselme sınavı hak kayıplarına neden olmuştur. Kadrolaşma, yöneticilerin uyguladığı baskı ve mobbing uygulamaları da çabası. Tüm bu koşullar ise, hem bu alandaki emekçiler, hem de hizmet alanlar açısından kabul edilemezdir.

İşte, yarın 23 Nisan “Çocuk Bayramı”. Bizler, çocuklar öldürülürken, ayrımcılığa ve şiddete uğrarken, cezaevlerine doldurulurken, çocuk işçi olarak en kötü koşullarda çalışmaya mahkûm edilirken bu ülkede çocuklar adına kutlanabilecek bir şey olmadığını söylüyoruz. Tüm çocukların korunması görevi ile yükümlü Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ise, kendi kurumlarında çocukların istismara uğradığı bir bakanlıktır. Bakanlık yetkilileri “Çocuklara çığlık atmalarını öğretin” öğüdü ile görevini yerine getirdiğini sanmakta; ama Türkiye’nin dört yanında çığlıklar atarak haklarını talep eden çocukların yaşadıklarına gözlerini yummaktadır.

Bizler sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak, aynı zamanda sağlıkta dönüşüm adı verilen program ile halkın sağlığının piyasanın insafına terk edileceğini ve sağlık emekçilerinin iş güvencesinden yoksun, düşük ücretle, esnek ve kuralsız çalışmaya maruz bırakılacağını 2004 yılından itibaren söylüyoruz.

10 yılı aşkın süredir, bu piyasalaştırma ve köleleştirme programına karşı bir dizi eylem ve etkinlikler gerçekleştirdik. Gerçekleştirmeye de devam ediyoruz.

Bizler, 13 Mart’ta da sağlık ve sosyal hizmet alanındaki emek ve meslek örgütleri ile birlikte AKP iktidarını tüm bu konularda bir kez daha uyarmıştık.

Ne yazık ki, AKP iktidarını ne halkın sağlığı ne de sağlık çalışanlarının geleceği ilgilendiriyor.

İnsanüstü çabayla, insanlık dışı koşullarda çalışıyoruz. Çalışırken ve emeklilikte de insanca yaşamaya yetecek ücret değil, açlık sınırı altında ücret alarak yaşamaya çalışıyoruz.

Artık yeter

Talebimiz açık ve net…

Seçimler yaklaşıyor ve vaatler hava da uçuşuyor. BİZ BOŞ VAAT DEĞİL, HAKKIMIZ OLANI İSTİYORUZ.

Hemen şimdi…

Fiili hizmet zammı istiyoruz.

Çünkü

Haftada 40 saat olan yasal sürenin çok üzerinde ve ağır koşullarda çalışıyoruz. Yıpranmamıza rağmen sağlık ve sosyal hizmetler “ağır ve tehlikeli işler” kapsamında olduğu değerlendirilmesine rağmen yıpranma payı ödenmiyor.

AKP iktidarı, her seçim öncesi yanına yandaşı olan sendikayı da alarak sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarını boş vaatlerle oyalıyor.

Nasıl mı?

13 Mayıs 2014 tarihinde dönemin başbakanı Erdoğan, Sağlık Sen’in düzenlediği bir toplantıda “5 yıla 1 yıl yıpranma payı vereceğiz” dedi.

Üzerinden tam 1 yıl geçti.

Dönemin başbakanı şimdi Cumhurbaşkanı, Dönemin sendika başkanı ise şimdi Milletvekili adayı…

Sağlık ve sosyal hizmet çalışanları ise hala yıpranıyor…

Seçimler yaklaşıyor ve vaatler hava da uçuşuyor. Biz boş vaat değil, hakkımız olanı istiyoruz.

Hemen şimdi…

Sabit ödemeler iki katına çıkarılsın, emekliliğe yansıtılsın ve çalışma koşullarımız düzeltilsin.

Çünkü

İhtiyaç molası dahi vermeden, performans baskısı ve şiddet baskısı altında, sağlıksız koşullarda düşük ücretle, esnek ve kuralsız insanüstü bir çabayla çalışıyoruz.

İşyerlerimizi işletmeye çeviren yönetenler, daha fazla girişim, daha fazla işlem, daha fazla performans diyerek hem çalışanların sağlığını hem de halkın sağlığını tehlikeye atıyor.

Fazla çalışma ve angarya sürekli artarken buna bağlı olarak çalışma koşullarımız her geçen gün bozuluyor.

Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri performansa dayalı ücretlendirme ile çalışırken ve emeklilikte açlık sınırında yaşamaya mahkûm ediliyor.

Nasıl mı?

Yetkilendirdiği yandaş sendika Memur-Sen ile ittifak kurarak kabul edilemez sözleşmeler imzalayarak.

Artık Yeter

Fiili hizmet zammı hakkımızı alana,

Sabit ödemeler iki katına çıkarılarak emekliliğe yansıtılana

ve

Çalışma koşullarımız sağlıklı olana kadar

Mücadele edeceğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz.22 Nisan 2015

 

                                                                        SES Batman Şubesi


İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]