Ülkemizde sağlık sistemi her geçen gün büyük bir kaosun içine sürüklenmektedir. Bize cilalı laflar eşliğinde dayatılan yıkım politikaları artık son günlerini yaşamaktadır. Sağlıkta Yıkım halka paran kadar sağlık anlayışını, çalışanlara köleliği dayatarak daha çok ve ağır çalışma koşulları getirmiştir. Yani hastane ne kadar kar ederse o kadar para.Daha doğrusu ne kadar hasta o kadar ücret.
Ama sendika olarak bu ödeme yönteminin doğru olmadığı adaletsizlikler eşitsizlikler getireceğini iş barışını bozacağı ve bilimsel olmadığını ta baştan söylemiştik. Daha çok çalışıp daha az kazanılacak. Hastalık izninde yıllık izinlerde dahi ücretlerimiz kesilecek. İş barışımız bozulacak. Kayırmacılık ve keyfiyet artacaktır…demiştik. Ne yazık ki yaşananlar bizi doğrulamaktadır. Hastaneler artık sadece daha çok kar elde edebilmek adına etik ve bilimsel kaygıları unutup müşteri memnuniyetine odaklanmıştır. Ücretlerimiz her geçen gün çeşitli gerekçelerle azalmakta iken iş yükümüz ve üzerimizdeki baskılar artmaktadır. Bütün hastane çalışanları huzursuz mutsuz ve motivasyonsuz çalışmaktadır.
Hastanemizde çalışan tüm sağlık emekçilerinin performans ödemelerinde ciddi azalmalar olmuştur. Özellikle hemşire, laborant, teknisyen, asistan vb sağlık emekçilerinin performans ödemesi adeta kuşa çevrilmiştir.
Bu ücret düşüklüğünün sebebini olarak gelirin azaldığı, masrafların fazlalığını ileri sürenlerin hiç bir gerekçesini kabul edilir bulmuyoruz. Çünkü bizler bayramlarda dahi günlerce hastanede nöbet tuttuk. Durmadan yorulmadan gece gündüz çalıştık.
Bize az kazanıldığı gerekçesiyle ek ödemelerimizi kısanlara soruyoruz. Peki kendi ücretlerinizde de bir kesinti yaptınız mı? Peki yüzlerce sağlık emekçisinin üç kuruş ek ödemesini kuşa çevirirken bunu hangi adalet ve eşitlik anlayışıyla açıklayacaksınız. Biz sağlık emekçileri olarak hükümetin üniversite hastanelerine ödenek ayırmayarak üniversite hastanelerini Sağlık Bakanlığına bağlamak niyetinde olduğunun ve aslında hedefin tüm hastaneleri özelleştirmek olduğunun farkındayız. Çünkü dünyada silah tekelinden sonra en çok gelir getiren sektör sağlık sektörü.
Buradan sağlık ve sosyal hizmet emekçileri sendikası olarak bir kez daha talep ediyoruz. Performans sistemine son verilsin. Onun yerine herkese sağlık hizmet tazminatı altında insanca yaşayacak temel ücretler verilsin. Tüm gelirlerimiz emekliliğe yansıtılsın. Bu uygulamalar gerçekleştirilinceye kadar ödemelerde eşitlik ve adalet sağlansın. Vergi dilimi uygulamasına son verilsin.
Hastalık ve yıllık izinlerde ödemelerde kesinti yapılmasına son verilsin Hastanenin gelir ve giderleri ile tüm çalışanların aldığı ek ödemeler şeffaf olsun. Taleplerimiz gerçekleştirilinceye kadar mücadelemiz devam edecektir. Tüm sağlık emekçilerini ortak taleplerimiz için SES’te birleşmeye davet ediyoruz. 04.12.2014
Türkan KAVLOĞAN
SES Malatya Şube Sekreteri