Sokağa çıkma yasağının ardından polis Suruç’ta ve Diyarbakır’da hastane ve sağlık merkezlerini bastı, yaralıları kaçırdı.
(IŞ)İD isimli mezhepçi faşist çetenin kuşatması altında olan Kobane halkı, tüm imkansızlıklara rağmen tarihi bir direnişi sergilemekten geri kalmıyor. Uzun menzilli ağır silahlarla Kobane’ye girmeye çalışan çetenin engellenmesi ve geriletilmesi için var gücü ile mücadele edilirken, yaşlıların, hastaların ve saldırılar esnasında yaralanan halkın sınırdan içeri girerek sağlıklı bir hale getirilmesi görevini üstlenmesi gereken AKP iktidarı ne yazık ki, söylemin ötesine giden bir çabanın içerisine girmemiştir. Hatta ve hatta bırakalım insani yardımı, yardım edenleri bile engellemektedir.
Öyle ki; sınırda tedavi olmayı bekleyen yararlıların alınması emniyet güçlerinin “güvenlik” söylemleri ile engellenmektedir ve sadece dün 5 kişi olmak üzere toplamda 14 kişi sınırda bekletildikleri için yaşamını yitirmiştir.
Yaralılar pazarlık konusu haline getirilmedir. (IŞ)İD isimli çete üyelerinin ellerini kollarını sallayarak sınırdan girip çıkmasını engellemek için Suruç’ta nöbet tutan halkın “bölgeyi terk etmeleri halinde yaralıların tedavisi için sınırdan geçişlerine izin verilecek” gibi çirkin pazarlıkların yaşanıyor olmasını da anlayabilmiş değiliz ve bunun kabul edilmesi mümkün değildir.
Savaşlarda yaralananların ve sivil halkın korunmasını içeren Uluslararası sözleşmeleri hiçe sayan AKP İktidarı, dün gece tüylerimizi ürperten bir icraatta bulunmuştur. Suruç Devlet Hastanesi’ne giren polis sağlık çalışanlarını duvar dibine dizip kıpırdayanı vururuz diyerek mermiyi namluya sürmüş ve bir yaralıyı hastaneden kaçırmıştır.
Yine aynı saatlerde Diyarbakır Belediyesi’nin sağlık merkezi basılmış ve orada tedavi görmekte olan 46 yaralı hiçbir açıklama yapılmadan kaçırılmıştır.
Maalesef bırakın sıkıyönetimi savaşlarda bile karşılaşmadığımız görüntülerle ve uygulamalarla karşı karşıyayız. İnsanların hastanelerden zorla kaçırılmasına bir hekim olan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun nasıl izin verdiğini merak ediyoruz.
Uzun bir süredir, savaştan kaçarak ülkemize sığınan insanların sağlıklarına kavuşturulması sürecinde görüşlerimizi paylaşmak ve sağlık hizmeti sunumunda gönüllü arkadaşlarımızın görevlendirilmesi için randevu talep etmemize rağmen randevumuza yanıt vermeyen Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak bugün zorla da olsa görüşeceğiz.
Sınırda bekleyen sivillerin ve yaralıların topraklarımıza girmesine izin verilmesi, sağlık merkezlerinde ve hastanelerde tedavi olmayı bekleyen yaralıların kaçıranların cezalandırılması ve gönüllü sağlık emekçilerinin görevlendirilmesi konusundaki ısrarımızı ileteceğiz.
İnsanı yaşatma görevini üstlenen Bakanlığın acilen gereken önlemleri almasını, aksi takdirde uluslararası kamuoyunu bilgilendirip, uluslararası sağlık örgütleri ile birlikte gereğini yapacağımızı kamuoyuna saygı ile duyururuz. Biz SES olarak, sağlık hizmetlerini ve insan sağlığını korumak ve savunmak için üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceğiz. 10.10.2014
MERKEZ YÖNETİM KURULU
BAKAN YARDIMCISI ERKAN KANDEMİR’LE SURUÇ’TA YAŞANANLARI KONUŞTUK…
(IŞ)İD isimli mezhepçi faşist çetenin Kobane’yi kuşattığı ve saldırılarını yoğunlaştırdığı bugünlerde yaşlıların, çocukların, hastaların ve yaralanan halkın sınırlarımızdan içeri girerek güvenli bir ortamda sağlıklarına kavuşturulması süreci ne yazık ki, AKP’nin pazarlık sürecine heba edilmekte ve insanlar geç müdahale ve kan kaybı gibi sebeplerden yaşamını yitirmektedir.
Son günlerde (IŞ)İD’in saldırıları sonucunda yaralanan insanların tedavi olmak için sınırdan içeriye girmeleri “güvenlik” nedeniyle engellenmekte ve sınır köylerinin boşaltılması sonrasında sınır kapısının açılıp hastane ve sağlık kurumlarına yönlendirileceği ifade edilmiş ve bu süre içerisinde 14 insan yaşamını yitirmiştir.
Yine (IŞ)İD’in saldırıları sonucunda yaralanıp sınırdan içeri girebilen yaralılardan bir kısmı (Suruç Devlet Hastanesi’nde 1 kişi, Diyarbakır Belediyesi Sağlık Merkezi’nde 46 kişi olmak üzere toplam 47 kişi) 10 Ekim 2014 Cuma günü sabaha karşı yapılan polis baskınıyla kaçırılmıştır. Polis, görevini yapmakta olan sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin başlarına silah dayayarak “kıpırdayanı vururum” diyerek tehdit etmiştir.
Yaralıların akıbetinden bilgi almak ve bu baskınlar hakkında Sağlık Bakanlığını göreve davet etmek üzere 10 Ekim 2014 Cuma günü saat 14.00’de Sağlık Bakanlığı önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdikten sonra bugüne kadar randevu taleplerimizi yanıtsız bırakan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile fiilen görüşmek için Sağlık Bakanlığı’ndan içeri girdik. Sağlık Bakanı’nın Malatya’da olması sebebiyle Sağlık Bakan Yardımcısı Erkan Kandemir ile zorla da olsa görüştük.
Savaşlarda yaralanan halkın tedavisinin engellenmesi ve bu nedenle can kaybının yaşanması, polisin, sağlık çalışanlarının başına silah dayayarak sağlık hizmeti sunumunun engellenmesi hakkında bilgi verip, gereğini yapmalarını istedik.
Bakan Yardımcısı Erkan Kandemir, öncelikle ülkemizin bir polis devleti olmadığını yaşanan bu durumun vahim olduğunu ve bu tür uygulamaların kabul edilemeyeceği konusunda görüş ifade ettikten sonra sınırda ve hastane/sağlık merkezlerinde yaşanan durumlar hakkında bilgi alıp tekrar bizimle iletişime geçileceğini söylendi.
Gönüllü sağlık çalışanlarının görevlendirilmesinin SES ve TTB’nin hazırlayıp verdiği liste üzerinden yapılması gerektiği konusundaki ısrarımızı, Kobane’den ülkemize sığınan sığınmacılar için SUT kapsamında bütün basamak sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanmasının sağlanmasını, yaralı sevkiyatının hızlı olabilmesi için helikopter ambulans talebi de dahil olmak üzere görüşlerimizi ilettikten sonra görüşme sonlandırıldı.
Bakan Yardımcısı Erkan Kandemir’le görüşmeden çıktıktan yaklaşık 1 saat sonra Şanlı Urfa İl Sağlık Müdürü Genel Başkanımızı arayarak yaşanan durumdan haberdar olmadıklarını, soruşturma başlattıklarını ve gerekli açıklamayı Valilik ve İl Sağlık Müdürlüğü aracılığı ile kamuoyuna yapacaklarını bildirdi. Ayrıca sınırda yaralıların bekletilme sorununa ilişkin de Suruç Belediyesi’nin kiraladığı özel ambulansların 112 ile koordineli çalışması için düzenleme yaptıklarını ve 112 ambulanslarının gidemediği durumlarda özel ambulansların hasta sevkiyatına yönlendirileceği ifade edilmiştir.