15 Eylül 2014 tarihinden bu yana, iki haftayı aşkın bir süredir, bir halk, bir şehir, tam bir kuşatma altında, ağır silahlarla gerçekleştirilen barbarca bir saldırıya karşı destansı bir direniş sergiliyor.

Kürt halkı, Kobane’yi, Kobane ile birlikte tüm Rojava’da kurulan halkların eşit ve kardeşçe yaşadığı yeni yaşamı tezkereyehayir1canları pahasına savunuyor.

Bu ülkenin egemenleri, AKP hükümeti, bir yandan “çözüm süreci” diyerek oyalamaya çalışırken, diğer yandan, IŞİD denen kanlı çetenin Şengal benzeri yeni katliamlar gerçekleştirmesi için her türlü desteği veriyor. Bizzat kendi silahlı güçlerini çetelerin içinde savaşa sokarak Kürt halkına karşı yeni katliam planlarını devreye sokuyor.

Bu azgınca saldırılara rağmen başaramayınca, ABD emperyalizminin IŞİD’İ bitirmek için değil fakat denetimde tutmak için kurduğu koalisyonu fırsat bilerek, savaş ve işgal tezkeresini meclise getirip, Rojava’yı işgal planları yapıyor.

Böylesi bir tarihsel süreçte, emek-meslek örgütleri olarak, bölgemizdeki emperyalist yağma ve egemenlik savaşına karşı halkların dayanışmasını örgütlemek, savaş politikalarını engellemek için bir araya geldik.

Ortadoğu başta olmak üzere, bölgemiz, emperyalist yağma ve egemenlik savaşına sahne oluyor.

On yılı aşkın bir süredir, bölgemiz, işgallerle, katliamlarla, din adına gerçekleştirilen kıyımlarla adeta bir yangın yerine dönmüş durumda.

Milyonlarcamız hayatını kaybetti. Yüzbinlerce kız kardeşimiz tecavüze uğradı uğruyor; köle pazarlarında alınıp-satıldı, satılıyor. Çocuklarımız organları için kaçırılıp katledildi, katlediliyor. Milyonlarcamız mülteci durumuna düşürüldü, düşürülüyor. Ölmeden varabildikleri ülkelerde, sefalet içinde sokaklarda yaşıyor, karın tokluğuna çalıştırılıyor, tacize, tecavüze, linç saldırılarına uğruyor.

ABD emperyalizmi, Afganistan ile başlayıp, Irak’ın işgali ile devam eden saldırganlığı ile bölgemizi tam bir kan gölüne çevirmiştir.

Bölgedeki işbirlikçi, taşeron devletler ve onlarla birlikte organize ettiği taşeron örgütler eliyle çok katmanlı, karmaşıktezkereyehayir2 vahşice bir savaş yürüterek bölgemizi yeniden dizayn etmeye çalışıyor.

Libya ve Suriye’deki emperyalist müdahaleler ile pandoranın kutusu açıldı. Suriye’deki iktidarı devirmek için dünyanın dört bir yanından getirilen katillerle yürütülen savaşta ortaya çıkan örgütler, bugün İslam adına bölgede vahşice katliamlar gerçekleştirmektedir ve emperyalizmin bölgedeki planlarının hayata geçirilmesinin piyonları konumundadır.

Barbarca sürdürülen bu savaş;

  • Bölge halklarının özgür bir yaşam için ayağa kalktığı ve ortak bir mücadele arayışının arttığı bir dönemde, bu özgürlük mücadelesine karşı geliştirilmektedir.

Bölgemizde özellikle, onlarca yıldır örgütlü direniş gösteren ve emperyalist güçlerin dayattığı planlara karşı başka bir yaşamı işaret eden iki halk hedef alınmıştır. Türkiye Cumhuriyeti devleti destekli IŞİD çeteleri eli ile Kürt halkı ve Siyonist İsrail işgali ve saldırısı altındaki Filistin halkı.

  • ABD emperyalizmi başta olmak üzere, emperyalist güçlerin planlarının önünde engel olan bölge devletlerinin yola getirilmesi, olmazsa yıkıma uğratılmasını hedeflemektedir. Libya, Suriye’de yaşananlar buna örnektir.
  • Bölgemizin kadim tarihini ve kültürlerini yok etmeyi, tarihsizleştirmeyi hedeflemektedir. İnsanlığın binlerce yıllık tarihi, kültürel birikimleri, eserleri talana uğramakta, yok edilmektedir.
  • Bölge halklarına, hepimize boyun eğdirmek, esaret altında tutmak için yürütülmektedir.

 

     Türkiye Cumhuriyeti devleti, AKP hükümeti, bu savaş batağına sonuna kadar batmıştır. ABD emperyalizminin bölgedeki tetikçiliğine soyunan egemenler, mezhepçi politikalarla, desteledikleri çeteler eliyle gerçekleştirilen tüm katliamlardan birinci derecede sorumludurlar.

Dün Şengal’de Ezidi halkına karşı girişilen katliam ile bugün Kobane’de Kürt halkına dönük saldırılar, T.C devletinin de bizzat içinde olduğu planlı saldırılardır.

Rojava’da, PYD’nin öncülüğünde kurulan, halkların eşit ve kardeşçe yaşadığı yeni yaşam, tüm bölge devletleri ve emperyalistler için kötü bir örnektir. Tüm halkların birlikte yaşadığı ortak bir Filistin, aynı şekilde kötü bir fikirdir ve her ikisi de boğulması gereken tehditlerdir. Bugün katil sürüsü IŞİD çetelerinin Kobane’ye saldırmalarının arkasında bu gerçek vardır.

Bugün bu ülkeyi yönetenlerin Kürt halkına saldırmak için kullandığı IŞİD’e sırf Kürt halkına saldırdığı için ses çıkarmayanlar, yarın sıra kendilerine geldiğinde yanlarında kimseyi bulamazlar.

Savaş uzağımızda değil, yakınımızda değil, içimizdedir. IŞİD sadece Rojava’da, Şengal’de değil, Reyhanlı’da, Niğde’de, Antep’te, İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de… Türkiye’nin her yerindedir. Bu çeteleri destekleyenler, bu ülkeyi yönetmektedir.

Bu ülkeyi yönetenlerin emperyalist yağmadan kırıntı kapmak hevesiyle boğazına kadar battığı bu barbarca savaşa sessiz kalmak, kendi idam fermanımızı onaylamak demektir.

Biz Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışanları olarak, asla susmayacağımızı, seyirci olmayacağımızı ilan ediyoruz.

Tüm halkımızı, kendine insanım diyen herkesi bu barbarca sürdürülen emperyalist yağma ve egemenlik savaşına karşı durmaya; buna karşı direnen halklarla dayanışmaya çağırıyoruz.

Bölgemize barış ve kardeşlik, bizlerin ortak mücadelesi ve dayanışması ile gelecek!

 

 

 

SES ŞİŞLİ ŞUBE – İSTANBUL TABİP ODASI

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]