İŞİD ÇETESİ TARAFINDAN SOYKIRIMA UĞRAYAN EZİDİLERİN ŞENGAL RAPORU

Facebook
Twitter
WhatsApp

 

  • Şengal İzlenimleri

  10.08.2014 tarihinde Amed’den bir heyet oluşturularak Ezidi Kürt halkına yönelik yapılan soykırımı yerinde incelemek üzere Güney Kürdistan’a gidilmiştir. KESK şubeler Platformu adına Şubemiz eş başkanı Selma Atabey, İHD, DİSİAD, TMMOB, TTB, Diyarbakır Ticaret Odası, Mazlum Der, Diyarbakır Barosu ve Ekin Ceren Kadın Derneği temsilcilerinden oluşan 12 kişilik çalışmalara başlamıştır. Yola çıkan heyetimiz, Cizre yakınlarında HDP Şırnak Milletvekili Faysal SARIYILDIZ ile görüşüldü. Sarıyıldız’ın aktarımları ve önerileri şöyleydi;

  • ·        IŞİD saldırıları sonrası bölgede bir göç dalgasının mevcut olduğu,
  • ·        Şırnak Valiliği ile diğer DTÖ ile irtibat halinde oldukları,
  • ·        Şengal, Mahmur, Rumus , Tel Efer ve Musul’daki insanlar ölmemek  için göç ediyorlar. Ancak İŞİD’in korku saldığı diğer bölgelerden de insanlar artık göçe başladıkları,
  • ·        Göç eden insanlar yoğunlukla Kürt’lerden ve özellikle Ezidi Kürtlerinden oluştuğu, ancak Arap ve Türkmenlerin de huzurlu bölge olarak gördükleri Federe Kürdistan Bölgesi ve Türkiye’ye göç etmek istedikleri,
  • ·        Şengal-Sincar Dağına sığınan Ezidilerin ve Mahmur Mülteci Kampındaki insanların HPG; YJ STAR, YPG ve Peşmerge güçlerince güvenlik koridoru oluşturulduktan sonra tahliye edilmeye başlandığı,
  • ·        Mahmur Kampında yaşayanlar olabilecek tehlikeyi ön görerek daha temkinli davrandıkları, Ezidiler ise bir panik halinde oldukları, bu durumun da geçmiş yaşamlarında 72 defa yaşanan soykırımın etkisi olduğu,
  • ·        Türkiye ve Kürdistan Federe Hükümeti bu süreçte yaşananlardan etkilenen insanların yerinde kalmalarını istedikleri, ancak Ezidi Kürtler, Federe Hükümetin kendilerini koruyamayacağını endişesiyle daha güvenli bir ortama gitmek istedikleri,
  • ·        3.000 Mülteci Türkiye’ye sığınmış durumda. Bunlar Silopi, Midyat, Diyarbakır, Batman, Urfa Viranşehir gibi bölge illerine göç etmişlerdir. Türkiye’ye gelenlerin daha çok pasaportu olan ve Siyasi Temsilcilerin araya girip sorunlarını çözdükleri ailelerden oluşmaktadır. Bazı aileler ise akrabaları tarafından karşılanıp kendi evlerinde barındırmışlardır.

Görüşmeden sonra yola devam eden heyetimiz Habur sınır kapısından geçmiştir. Zaxo da sınır kapısının hemen arkasında Federe Kürdistan Bölgesinde ağaçların gölgesine sığınmış, parklara dağılmış kadınlı, çocuklu,yaşlı her yaş grubundan insanlar gelişigüzel konaklamışlardı. Burada toplananlar daha çok Türkiye’ye geçmek isteyen ailelerden oluşmaktaydı.

Duhok İl Sağlık Müdürlüğünde, Duhok İl Sağlık Müdürü Dr.Nizar Bahtiyari ve Kürdistan Parlementosu üyesi Dr. Muhammed Eli tarafından karşılandıktan sonra Duhok’un Sivil Toplum Örgütlerinin de aynı saatte olan toplantısına katılmamız önerisi üzerine birlikte toplantı yapıldı.

            Toplantıda Parlamento Üyesi, İl Sağlık Müdürü ve Sivil Toplum Örgütleri Temsilcilerinin paylaştığı bilgiler şöyle;

  • ·        Çok zor bir süreçten geçiyoruz. İŞİD çeteleri sadece Kürtlerin değil tüm insanlığın düşmanı gibi katliamlar yaptığı,
  • ·        Merkezi Irak Hükümetin genel bütçeden ödenmesi gereken bütçe paylarının ödenmediği,
  • ·        Çok yoğun bir şekilde göç alındığı, her gün 15.000 civarında insanın geldiği,
  • ·        Duhok’ta cami, okul, medrese ve boş olan tüm binalar ile inşaatların dolduğu, bu mekanlara yerleşemeyenler ise; ev, duvar, ağaç gölgeliklerine sığındıkları,
  • ·        Göçmenlerin belli bir kesimi akrabalarının veya diğer duyarlı vatandaşların evlerine sığındıkları,
  • ·        Son bir haftadır Duhok iline 250 bin civarında insanın göç ettiği, bunların 100 bini Zumar’dan, diğerlerinin de Tel Efer, Musul, Şêxan ve Mahmurdan geldiği anlaşılmıştır.
  • ·        Şengal bölgesinin nüfusu 500 bin, Zumar’ın nüfusu 150 bin, Mahmur’un nüfusu 150 bin, Tel Eferin ise 150 bin civarında olduğu,
  • ·        Şengal’deki Sincar Dağının uzunluğu 70-80 km civarında olduğu, buraya sığınan insanların son günlerde Peşmerge ve HPG’lilerden oluşan güvenlik koridorundan Suriyenin Rojava Bölgesine yürüyerek gittikleri, Oradan da araçlarla(Kamyon, Traktör, Pikap vb.) Duhoka geldikleri, Şengal Dağına sığınan bazı hastaların ise Helikopter ekipleri ile doktorlar eşliğinde Duhok’a geldikleri,
  • ·        Şengal Dağına sığınmış insanların bulunduğu ve kısıtlı imkanlar nedeniyle bu aşamada  başka da farklı çalışmalar yapılmamaktadır.
  • ·        Göçmenlerde en çok gördüğümüz hastalıklar, Hipertansiyon, Gastroenterit, Dizanteri, Dehitratasyon, Kız çocuklarında İYE.
  • ·        Barınma ve hijyen sorunları sonucunda başta Kolera olmak üzere salgın hastalıklarının ortaya çıkması endişesi yaşanmaktadır.
  • ·        Bu amaçla, Sendikalar ve STÖ’lerinden oluşan ve gönüllü halk bireyleri aracılığıyla Temizlik ve Gıda Ekipleri kurmaya çalıştıkları, göçmenlerin kaldıkları alanlarda katı çöplerin taşınması, bertaraf edilmesi işini yaptıkları, göçmenlerin konakladıkları alanlarda bireysel hijyeni sağlamaya çalışmaları ile beraber eğitimlerin de  verildiği,
  • ·        Sağlıklı olanlara sağlıklılık halini korumak üzere, hasta olanlara da tedavi edici hizmetleri sunmak üzere ayrı ekiplerin kurmuşuz. Ancak sayıca hekim ve sağlık personeli yetersizliğinin bulunduğu,
  • ·        Kampların yok denecek sayıda olduğu, düzenli gıda yardımının sağlanamadığı, yerel insanlar arabalarına doldurdukları ekmek, bisküvi, gofret ve su getirdikleri,
  • ·        Özellikle Amoksisilin, Metronidazol, Siprofloksasin, Parasetamol, Ko-Trimaksazol, ORS, Doksisiklin gibi ilaçlara ihtiyaç olduğu,

 Sivil Toplum Örgütleri Temsilcilerinden bir Ezidi Kadının beyanı;

  • ·        Kocası İŞİD tarafından katledilmiş eltisinin kendisiyle birlikte yaşadığı, gece-gündüz koynunda bir bıçak taşıdığı, Kendisine yaklaşan biri olursa kendisini öldüreceğini ifade ettiği,
  • ·        Şengal Dağında 10.000 kişi İŞİD tarafından öldürüldüğü, halen bizim yardımımızı bekleyen çok sayıda insanların olduğu,

Toplantı sonrası sınır kapısına doğru yola çıktık. 40-50 km’lik yol boyunca sağlı-sollu insanların gelişigüzel konakladıklarını gördük. Ağaç gölgelerinde, Duvar diplerinde, Arabaların gölgesinde, Bezle kurdukları gölgelikler altında, çok az sayıda çadırın kurulduğu bir alanda kaldıklarını görülmüştür.

Yaklaşık 50 dönümlük bir arazide 15-20 sayıda iş makinasının zemini düzeltme çalışması yaptıklarını ancak ellerinde çadırın olmadığını öğrendik.

Peş Habur Sınır Kapısı (Smelka Sınır Kapısı) denilen Suriyenin Rojava Bölgesine vardığımızda kaotik bir ortam olduğunu gözlemledik. Dicle Nehrinin doğal ve siyasi sınırı olarak kullanıldığı bu bölgeden Göçmenlerin geldiğini gözlemledik. Bu sınır kapısının karşı tarafında YPG güçlerinin kontrolünde bulunduğu bilgisini aldık.

 Nehri geçmek üzere 3 metre genişliğinde Demir-Çelikten bir köprünün olduğu ve üzerinden kimi insanların yaya olarak kimisinin ise her türlü araçla karşıdan geldiklerini, ayrıca karşıda bekleyen 1.000 civarında insan olduğunu görülmüştür. Bu sınır kapısı son günlerde insanların geçişi amacıyla kullanıma açılmıştır.

Duhok Parlementosu Üyesi Kadın Milletvekili, Duhok Valisi ve Zaxo Kaymakamının yerinde çalışma yapmak üzere oradaydılar. Bize aktarımları şöyle;

  • ·        “Gotın lı vıran qediya ye”=”Sözün bittiği yer burası”
  • ·        Güvenlik koridoru sağlandıktan sonra insanları gidip alıp getirmek üzere 24 saat çalıştıkları,
  • ·        İnsanlar 10 gündür yürüyerek belli bir bölgeye geldikleri, kendilerinin de gidip onları alıp getirdikleri ancak halen sorunların olduğu,
  • ·        Şengal, Musul, Tel Efer, Rumuz, Mahmur ve Şexan bölgelerinden insanlar kendilerine sığındıklar, ancak imkanlarının aşmış durumda olduğu,
  • ·        Birleşmiş Milletlere 3 gün önce çağrıda bulunulduğu, Şimdiye kadar her hangi bir katkılarının olmadığı,
  • ·        Bu insanlara barınma, gıda, su, temiz bir ortam sağlanmaması durumunda gözümüzün önünde öleceklerini ifade ettikleri,
  • ·        Bağdat Hükümeti ile aramızdaki sorunlardan dolayı iç sorunlarının olduğu açıklamışlardır.

 MEVCUT DURUM:

Olağandışı durumlarda Sağlık Hizmeti organizasyonu kötü ve panik hali mevcut.

Barınma: Yetersiz, çok kötü.

Bölge Hükümeti tarafından 3.000-4.000 arası bir çadır kent kurulmuş. Çadırın dört tarafı açık olduğu, sadece güneşten koruyarak gölge oluşturuyor. Önümüz kış mevsimi olması itibariyle Halk Sağlığı sorunlarının daha da artacağı aşikardır.

Yerel halk akrabalarına evlerini açmış durumdalar. Buralarda kalanlar en avantajlı kesimi oluşturmaktadır.

Geriye kalan İnsanlar 40-50 km’lik yol hattı boyunca yolun kenarlarında ağaç gölgeliklerinde,duvar diplerinde, araçların altını veya için barınak olarak kullanıyorlar.

Su: İçme suyu olarak yol güzergahlarında yerel komiteler tarafından belli aralıklarla hazır pet şişe suları dağıtılıyor. Belli bir sistematiği yok. İçme suyu ulaşmayan insanlar ise yol kenarlarındaki evlerden içme suyu tedarik etmektedirler.

Gıda Sistematik bir aş evi veya gıda dağıtımı yok. Rastgele yerel komiteler ve yerel halk tarafından ekmek, ekmek arası yemek, bisküvi, gofret vs. gibi yiyecekler dağıtılmaktadır.

Tuvalet-Banyo: Banyo yapma koşulları yok. Tuvalet ihtiyacını okulların, camilerin tuvaletleri veya imkan bulan yol kenarındaki evlerin tuvaletlerini kullanıyorlar.

Dış koşullardan korunmak amacıyla-Elbise ve Ayakkabı: 10 gündür arazide yürümekte olduklarından tüm göçmenlerin üstlerindeki elbiselerin toz toprak içinde oldukları görüldü. Azımsanmayacak bir çoğunluğun da yalınayak olduğu görüldü.

ÇALIŞMA ÖNERİLERİ: 

1-      Uluslarası kurumların (Birleşmiş Milletler,Unicef,Kızılhaç,MSF,Dünya Sağlık Örgütü) acilen devreye girmesi için çalışmalar yapılmalı, Bu hareketli nüfusun derhal Göçmen-Mülteci statüsünde ele alınmasını ve gerekli yardımların ulaştırılmasını sağlama çabaları gösterilmelidir.

2-      Ulusal düzeyde Sağlık Bakanlığı, Kızılay, UMKE, AFAD yetkilileriyle temaslar kurulmalı, bölgeye gidip gönüllü çalışmalar yapmak isteyen Doktor veya sağlık emekçilerine kolaylıklar sağlamalı,

3-      Kızılay ve Kızılhaç tarafından özellikle barınma yerleri desteği sunulmasını talep etmeli ve gerekli girişimlerde bulunulmalı,

4-     Irak ve Federe Kürdistan Bölgesi Sağlık Bakanlığına ve yerel Sendikalar ile temasa geçip ihtiyaç duydukları konularda destek sunulmalı,

5-       SES, TTB ve diğer Demokratik Kitle örgütleri kendi üyelerine gönüllü gidilmesi konusunda çağrıda bulunmalı.

6- Göçmenlerin barınma yerleri ve temel ihtiyaçlarının karşılanmasına dair bir yol haritası sunulmasına ihtiyaç olduğu, ayrıca TTB/SES ile iletişim kurularak Federe Kürdistan Bölgesindeki sağlık çalışanları ile ortak çalışarak bu kriz anının atlatılması için birlikte çalışma yapılmalıdır.

7-      Şube Temsilciliklerimiz  kendi illerinde ilaç ve yardım kampanyalarına ilişkin çalışma başlatmalılar. (Şimdilik Duhok İl Sağlık Müdürlüğünün ihtiyaç duydukları ilaç isimleri şunlar; Amoksisilin, Ko-Trimaksazol, Metronidazol,Parasetamol, ORS,Doksisiklin, Sefalosporinler…)

8-      THİV ve Türkiye Psikiatri Derneği Travma sonrası stresle-Psikotravma ile mücadele edecek bir ekip organize edip bölgede çalışmalar yapılmalı.

 

 

 

 

 

 

ŞUBEMİZİN YÜRÜTMÜŞ OLDUĞU ÇALIŞMALAR

 

  • Sağlık Taraması:

Şengal’den Diyarbakır’a gelen halk Sümerpark’ta 450 kişi, Bağlar Belediyesi Spor Salonunda  237 kişi, Kayapınar Spor Salonunda 264 kişi, Ticaret ve Sanayi Odası’nda 140 kişi olmak üzere toplam= 1091 Ezidi Kürt dört ayrı yerde konumlandırılmıştır. Bu sayı her geçen gün artmaktadır.

Tabipler Odası ve SES-Belediye Sağlık Merkezlerinde çalışanlar dört ayrı yerde konumlanan Ezidilere 11 Ağustos 2014 tarihi itibariyle sağlık hizmeti verilmektedir. Yapılan sağlık taraması sonucunda hastalıkların durumuna göre tedavi edilmiş. 2 kardiyak hasta hastaneye sevk edilmiş. Diğer hastaların ise tedavisi yapılmıştır.

Büyüklerde kardiyak ve hipertansiyon rahatsızlıklarına sık rastlanılmış, çocuklarda enterit vakası fazla olup, dehitratasyon mevcuttur.

5 gebenin olduğu, bunlardan birinin 13 Ağustos 2014 tarihinde Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde doğumu gerçekleştirilmiştir.

0-5 yaş grubuna Belediye Sağlık Merkezi ve Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından görevlendirilmiş olan 10 kişilik sağlık ekibi ile Polio aşısı uygulanmıştır.

14 Ağustos 2014 tarihinde Halk Sağlığı Müdürlüğünün sağlık ekibi tarafından 9 ay-14 yaş çocuklara kızamık aşısı uygulanmıştır.

 

Şu ana kadar Amed’te gelen Ezidi Kürtlerin barınma, yeme-içme gibi giderleri Amed Büyükşehir, Bağlar, Kayapınar ve Ticaret odası tarafından yapılmaktadır. Ancak bu durumun mutlaka AFAT kapsamına alınması için çaba harcanmalıdır. Aksi halde çok sayıda gelecek olan Ezidilere yardım yapılması güç olacaktır.

 

 

12 Ağustos 2014 tarihinde Diyarbakır Tabipler Odası, İHD, DİSTO, DİSİAD-Belediyelerden bir kişi ve KESK Şubeler Platformu adına Şube Eş başkanımız Selma ATABEY’den oluşturulan heyetle birlikte,

 

1-İç işleri Bakanı Efkan ALA

2-Sağlık Bakanı Mehmet MÜEZZİNOĞLU

3-Bölge Milletvekillerinden Galip ENSARİOĞLU, Selma IRMAK ve Faysal SARIYILDIZ ile temaslarda bulunulmuştur.

 

Heyet olarak yapılan görüşmelerde 5 ana talep ilgililere aktarılmıştır.

 

1-Rojava bölgesinin sınır kapılarının insani yardıma ve serbest ticarete açılması, kolaylıklar sağlanması

2-Heyetimizin Rojava bölgesine geçen Ezidileri de (Cizire Kantonundaki göçmenlerin sayılarının 60 bin civarında olduğu iddia ediliyor) ziyaret etmek istediğimizi

3-AFAD,UMKE ve Kızılay tarafından yapılmakta olan veya yapılacak çalışmaların hızlandırılması

4-Sivil Toplum Örgütlerinden yapılmak istenen gönüllülük esaslı çalışmalara kolaylıklar sağlanması (Gitmek isteyen sağlık çalışanları ve Hekimlerin idari izinli veya görevli olarak gönderilmesi gibi)

5-Ülkemize gelen mültecilere Barınma,Gıda, Su, Hijyenik koşullar, Sağlık hizmetlerine erişimlerinin sağlanması ve resmi mülteci konumunda statü verilmesi talep edilmiştir.

 

Yukarıdaki taleplere ek olarak aşağıdaki talepler de iletilmiştir. 

 

1-Federe Kürt Bölgesi, Rojava ve Türkiye alt başlıklarıyla çalışmaların yapılmasının gerekliliği

2-Göçmenlerin Türkiye’ye göçüne izin verilmesi değil de kendi topraklarına yakın bir yerde konumlandırılması ve ora merkezli yardımların ve desteklerin sağlanması

3-Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet ile ilgili duyarlı olmalarını ve  Bingöl Adaklı Entegre Hastanesi Müdürü’nün açığa alınması talebi

4-AFAD tarafından hazırlanmakta olan 20 bin kişilik çadır kentin yetersiz olacağı

5-Nakti yardım, ilaç, gıda ve diğer yardımların toplanması esnasında kolaylıklar sağlanması talepleri de iletilmiştir.

 

Her iki bakan ve millet vekilleri bu tür örgütlerin çalışmalarının çok değerli olduğunu ve kendileri tarafından engellenmeyeceğini hatta ön açıcı olmak için irtibat içinde olacaklarını ifade etmişlerdir.

 

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×