Hapishanelerde 162’si ağır olmak üzere 544 hasta tutsak var.
Tecrit uygulamasını hayata geçirmek için cezaevlerinde 19 Aralık 2000 yılında ‘’Hayata Dönüş Operasyonu’’ adı altında katliamlar gerçekleştirildi. F Tipi Hapishanelerin açılmasından sonra hapishanelerde ölümler hızla arttı. Hapishanelerdeki F TİPİ TECRİT tutsakları fiziki ve psikolojik olarak çökertmekte ve hastalanmalarına yol açmaktadır.
Tecritin kendisi bir işkencedir.
Mevcut durum sağlık hakkına erişimde yaşanan adaletsizlik, uygun nitelikte sağlık hizmeti sağlamaya elverişli olmayan fiziki koşullar ve tecrit uygulamalarının tetiklediği olumsuzluklarla birlikte daha ağır bir tablonun varlığına işaret etmektedir.
Hastalıklarının tedavisi cezaevinde mümkün olmayan yahut hastalığının son evresine gelmiş, kendi kendine bakamayan, acil olarak serbest bırakılması gereken hastaların cezaevinde tutulmaya devam edilmesi, yaşamlarını ıstırap içinde geçirmek dışında başka bir hak tanımayan siyasal tutumun tüm topluma maalesef tabut teslim etmeyi tercih ettiği anlamına gelmektedir.
Mersin Cezaevinde 65 yaşında kalp hastası Salih TUĞRUL’un 6 adet raporu olmasına rağmen (Hafıza kaybı var, Öz bakım becerilerini yerine getiremiyor) TEM’in toplum içerisinde tehlikeli ve sakıncalıdır yazısına istinaden serbest bırakılmıyor.
Tecrit uygulaması hastalıkların teşhisi ve tedavisini engellemektedir. Bu şekilde, erken teşhisle tedavi edilebilecek hastalıklar tedavi gecikmesi yüzünden ölümlere yol açmaktadır. AKP kasten tutsakların teşhis ve tedavilerini engelleyerek onların ölmesine göz yummaktadır.
Anayasa’nın 104. maddesine göre; Cumhurbaşkanı “sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi ile belirli kişilerin cezalarını hafifletmek ve kaldırmak” yetkisine sahiptir. Adlî Tıp Kurumu’nun sürekli hastalık, sakatlık ve kocama hallerinden birinin bulunduğuna karar vermesi halinde dahi Cumhurbaşkanı, af yetkisini kullanmama konusunda takdir yetkisine sahiptir. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bu yetkisini 2008 yılından 17 Mayıs 2012 tarihine kadar sadece 26 hasta için kullanmıştır.
AKP KENDİ ÇIKARDIĞI YASALARIN GEREĞİNİDE YAPMIYOR.!
Ceza ve Güvenlik Tedbirleri Hakkındaki Kanun’un 16. Maddesine göre cezanın infazı mahkûmun hayatı için tehlike oluşturuyorsa cezanın infazı ertelenir. Ama bu karar Adli Tıp Kurumu’nun gerekli raporu vermesine bağlanmıştır. AKP’nin hizmetindeki bu kurum da tutsaklar ölümün kıyısına gelinceye kadar bu raporu vermemektedir ve bu raporu verdiğinde artık geç olmaktadır.
Bu da yetmiyormuş gibi AKP Adli Tıp “Hapishanelerde kalamaz” raporu verse bile bu raporun Terörle Mücadele Birimleri tarafından da onaylanmasını istemektedir.
Bu düzenin kurumları birilerinden talimat almadan işlem yapmamaktadır. AKP kendisine biat etmeyen herkese düşman gibi davranmaktadır.
Bizler hasta tutsakları AKP’nin insafına bırakamayız. Hasta tutsakların özgürlüğü ve tedavilerinin acilen yapılması için başta hasta tutsak aileleri olmak üzere tüm halkımızı hasta tutsakların serbest bırakılması mücadelesine destek vermeye çağırıyoruz.09.07.2014
İNSANLARI YAŞATMAK İSTİYORUZ
.DEVRİMCİ TUTSAKLAR ONURUMUZDUR TÜM HASTA TUTSAKLAR SERBEST BIRAKILSIN
ADALET İSTİYORUZ
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Mersin Şubesi Yürütme Kurulu A.
Yılmaz BOZKURT
Şube Başkanı