Normal
0
21
false
false
false
TR
X-NONE
X-NONE
Yıllardır Irak ve Suriye’de El Kaide, El Nusra, IŞİD gibi ırkçı, mezhepçi ve silahlı çetelere verilen siyasi ve ekonomik destekler sonucunda, Suriye ve Irak’ta silahlı çeteler aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu sivil halka yönelik yoğun bir saldırı başlatmış ve katliamlar yapmıştır.
Siyasi iktidar, Suriye’ye müdahaleye ortam hazırlamak için bir taraftan El Kaide ve IŞİD gibi çeteleri desteklerken, diğer taraftan mezhep çatışmalarının kışkırtılması, Ortadoğu’nun sürekli kaynayan bir kazan haline gelmesine neden olmuştur.
Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı ve bölgede yaşayan Araplar, Süryaniler ve diğer etnik kimliklerle birlikte yönetimini bulundurduğu Rojava’da Kobani kantonuna yönelik yoğun bir saldırı başlatarak, bölgede oluşturulan ve Ortadoğu halklarına model olacak demokratik yönetim modelini boğmaya çalışmaktadır.
El Kaide uzantısı olarak kurulan IŞİD’in, Suriye ve Rojava’daki katliamlarından sonra Irak’ta da Felluce’den başlayarak Musul’a doğru ilerlemesi, bölgeyi adım adım işgal ederek, insanları katletmeye başlaması karşısında sessiz kalınması durumunda, sonraki hedefin Türkiye olmaması için hiçbir neden yoktur.
AKP hükümetinin Türkiye üzerinden IŞİD’e silah, mühimmat ve askeri yardım yapıldığına dair ciddi iddialar olması ve Türkiye’nin IŞİD’in katliamları karşısında sessiz kalması, yaşanan katliamlarda siyasi iktidarın da payının oluğunu göstermektedir.
IŞİD`in giderek yayılan ve tüm bölgeyi yakından ilgilendiren saldırıları sadece bölge halklarını ilgilendirmemektedir. Bugün Irak’ta, Suriye’de ve Rojava’da yaşanan tüm katliamlar Ortadoğu halklarının geleceği üzerinde oynanan kirli oyunların bir parçasıdır. Bunlara alet olmak yerine demokrasi ve özgürlüklerden yana taraf olup, barışçıl politikalar üretilmeli, silahlı çetelere yapılan her türlü yardım derhal durdurulmalıdır.
AKP hükümetinin yardımıyla Rojova halkının kendi geleceğini kendisinin belirlemesi yönündeki adımlara karşı gerçekleştirilen her saldırı, bu amaçla yapılan her katliam, bölgenin farklı etnik kimliklerden halkları arasında düşmanlık duyguları ve mezhep çatışmaları yaratılmasından başka bir amaç taşımamaktadır. Suriye’de yaşayan halkların geleceğine, masa başında Ortadoğu’yu biçimlendirmek isteyen emperyalist güçler değil, Ortadoğu’da yaşayan halklar kendi özgür iradeleri ile karar vermelidir.
MERKEZ YÖNETİM KURULU
/* Style Definitions */
table.MsoNormalTable
{mso-style-name:”Normal Tablo”;
mso-tstyle-rowband-size:0;
mso-tstyle-colband-size:0;
mso-style-noshow:yes;
mso-style-priority:99;
mso-style-qformat:yes;
mso-style-parent:””;
mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt;
mso-para-margin-top:0cm;
mso-para-margin-right:0cm;
mso-para-margin-bottom:10.0pt;
mso-para-margin-left:0cm;
line-height:115%;
mso-pagination:widow-orphan;
font-size:11.0pt;
font-family:”Calibri”,”sans-serif”;
mso-ascii-font-family:Calibri;
mso-ascii-theme-font:minor-latin;
mso-hansi-font-family:Calibri;
mso-hansi-theme-font:minor-latin;}