Sayın Başbakan besleme yandaş sendikalarının etkinliklerine katılmaya devam ediyor. Sağlık emekçilerinin sorunlarını tüm muhatapları ile oturup çözme yerine her alanda olduğu gibi sadece “sahibinin sesi” adına “sarı” bile diyemeyeceğimiz sözde sendikaları meşru kılma çabasını üstelik sendikaların yetki sürecine girdiği bir dönemde devam ettiriyor.
Sağlık Sen’in Hemşireler Günü Büyük Türkiye Buluşması’na katılan Sayın Başbakan konuşmasında sağlık emekçilerine yıpranma payı müjdesi vermiştir. “5 yıl hizmeti olanın 1 yıl yıpranma payı” alabilmesi için gerekli çalışmaları yapmaya başlayacaklarını açıklayan Başbakan daha fazla yıpranma payı isteyen bir hemşirenin talebini Sağlık SEN başkanına atfen “başkan böyle istiyor” diyerek yanıtlamış ve yasal düzenlemenin meclisin kapanmasına kadar yetişmese de yeni yasama yılına yetiştireceklerini açıklamıştır.
Sağlık emekçilerine Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde mavi boncuk dağıtan Başbakan sendikaların yetki sürecinde yasa değişikliği talebinin Memur Sen’den geldiğini ifade etme ihtiyacı duyarak, AKP iktidarına yaslanarak 12 yılda 17 kat büyüyen Sağlık Sen’in reklamını yapmayı da ihmal etmemiştir.
Başbakan’ın yıpranma payı müjdesi ile perdelenen asıl hedef ise “dünyanın hiçbir yerinde işçi memur ayrımı yok, kaldırmak lazım” cümlesinde gizlidir. İşçi memur ayrımını ortadan kaldırmak üzere yapılan çalışmaların amacı tüm kamu emekçileriyle birlikte sağlık emekçilerinin iş ve ücret güvencelerinin ellerinden alınarak birer işletme haline dönüştürülen sağlık kurumlarında taşeron, sözleşmeli istihdam modelini yaygınlaştırma isteğidir.
Sağlık emekçilerinin iş, ücret ve gelecek güvenceleri için yıllardır sürdürdüğümüz mücadelenin ana taleplerinden biri sağlık hizmetlerinin “ağır ve tehlikeli işler” kapsamına alınarak sağlık emekçilerinin fiili hizmet zammından yararlandırılması olmuştur. Başbakanın bugünkü açıklamasının arkasında gittikçe ağırlaşan, riskli çalışma koşullarını değiştirmeyi hedefleyen sağlık emekçilerinin bugün dahi İzmir’de devam eden GREV’lerinin ve yıllardır her yerde verdiğimiz mücadele vardır.
Yıllardır sözleşmeli çalışma biçimleriyle sağlık emekçilerinin iş güvencesini, döner sermaye uygulamasıyla ücret güvencesini ortadan kaldıran AKP iktidarının, sağlık emekçilerine yıpranma payı müjdesi ile birlikte “işçi-memur” ayrımını kaldırmak lazım açıklaması müjdenin ardına gizlenen güvencesizleştirmeyi hedefleyen Kamu Personel Reformu yasasıdır.
AKP Hükümetinin “dönüşüm” olarak nitelendirdiği aslında “sağlıkta yıkım” olan bu sistemin inşasının tümüyle oturması için yapmak istediklerini mavi boncuk dağıtarak yapmaya çalıştığı oyunlara gelmeyeceğiz.
SES olarak; Halka eşit, ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir ve anadilinde sağlık hizmet sunumu elde edilinceye ve sağlık emekçilerinin ekonomik, özlük ve demokratik haklarını kazanıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz. 13.05.2014
MERKEZ YÖNETİM KURULU