Asistanından öğretim üyesine, aile hekiminden diş hekimine, hemşiresine, teknisyenine, taşeron işçisine kadar sağlık çalışanlarının iş yükü giderek artarken emeğinin karşılığını alamamaktadır. Performans sisteminden dolayı çok sayıda hasta bakmak zorunda kalan sağlık emekçileri nitelikli sağlık hizmeti veremediği gibi şiddet dâhil her türlü olumsuz çalışma koşullarına maruz kalmaktadır. Bugün sağlık emekçilerinin tamamı tükenmişlik sendromu yaşarken geleceklerinden ümitsizdir.

            Sağlıkta Dönüşüm programı ile sağlık alanında yapılan değişiklikler, sağlık çalışanları için dayanılmaz çalışma ve yaşama koşullarını dayatmış durumdadır. 36 saat uykusuz kalan bir hekimin hem kendi sağlığına hem de hastanın sağlığına faydası parankadarsaglikdonemiolmayacağı açıktır. Bu nedenlerden dolayıdır ki İzmir’de Kâtip Çelebi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi asistanları 19 Şubat 2014 tarihinden bu yana eğitim hakları, özlük hakları, halkın sağlık hakkı ve gelecekleri için direnişteler. Tüm Türkiye’deki sağlık emekçilerini İzmirli genç hekimlerimize desteğe çağırıyoruz.

            Tanımında birinci basamak sağlık hizmetleri deyip ardından 2. ve 3. basamaktaki acil sağlık hizmetlerini ”EĞİTİM” gerekçesi ile yürütmek için aile hekimlerini kanun zoruyla ayda en az 8 saat nöbet uygulaması getirerek birinci basamak koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinin kalitesinin düşeceği, hekim verimliliğinin azalacağı gün gibi ortadadır.

            Aile sağlığı elemanlarının sözleşmelerinin yenilenmesi aile hekimlerinin inisiyatifine bırakılması, yıllık izinlerini alırken yerlerine eleman bulmak zorunda olmaları ve kayıt işlerinin fazlalığı gibi birçok sorunu bulunmaktadır.

            AKP’nin sağlıkta dönüşüm programından yalnız biz değil, hizmet verdiğimiz insanlar da etkilendi. Hastalar sağlık hizmetinin her kademesinde katkı, katılım payı ve ilave ücretler ödeyerek, bazen hayati ilaçlara ulaşmak için daha fazla ücretler, bazen de eşdeğer ilaç farkı ödemektedirler. Özel hastanelerde katkı katılım payı %200’lere çıkartılarak AKP iktidarının tamamıyla özel hastaneleri kalkındırma projesi olduğu aşikârdır. Özetle aldıkları hizmetin neredeyse yarı parasını cepten ödeyerek hizmet alabilecek duruma getirildi ve bu ödemeler giderek artıyor. Sağlık hak olmaktan çıkarıldı, “Paran Kadar Sağlık” dönemi yaşanıyor.

            Sağlık emekçileri performans sistemi sonrasında yoğun çalışmaktan; evine, ailesine kendisine vakit ayıramaz hale gelmiştir. Yıllık izinlerini almaktan bile korkar hale gelmişlerdir. Üstelik performans sisteminde alınan ücretler emekliliğe yansımadığı için sağlık çalışanları emekli olmak istememektedirler. Çünkü açlık ve yoksulluk sınırında bir emeklilik onları beklemektedir.

            Biz sağlık çalışanları olarak iş ve işyeri güvencesi, ücret güvencesi, gelecek güvencesi ve can güvenliği olmadan çalışmaya mahkûm edildik.

            Halkımızın ve kendimizin sağlık hakkı için insanca yaşayacağımız güvenceli yarınlar istiyoruz. Angarya çalışmaya karşı yeterli istihdam, iş ve iş yeri güvencesi, emekliliğe yansıyacak ücret, nitelikli sağlık eğitimi istiyoruz.

            Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği, sağlığın üretim-tüketim sarmalında metalaştırılmadığı, toplumcu bir sağlık sistemi oluşturuncaya ve demokratik çalışma koşulları sağlanıncaya kadar mücadelemiz devam edecektir. 14 Mart tıp bayramı yaklaşırken sağlık emekçilerinin sorunlarını ve nitelikli sağlık hizmetinin koşullarını dillendirmeye devam edeceğiz.

 

                                              

                                                                                                                                             Özdemir AYDIN

                                                                                                          SES Malatya Şube Başkanı

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]