Servergazi Devlet Hastanesi’nde 02.01.2014 Perşembe günü 15:00-16:00 saatleri arasında acil serviste sağlık çalışanları ve güvenlik görevlileri hasta yakınları tarafından darp edilmiştir.
Acil Servise başvuran hastaya gerekli müdahalenin yapılması,konsültan hekimin çağrılmasına rağmen,hastasıyla ilgilenilmediğini düşünen ve saldırganlaşan hasta yakınları acilde çalışan dr,hemşire ve güvenlik görevlilerine karşı adeta linç girişiminde bulunmuşlardır,olay çevik kuvvet çağrılması boyutlarına kadar varmıştır.
Acil serviste görev yapan bütün arkadaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor; Kendilerine bu süreçte talep ettikleri tüm hukuksal desteği sunacağımızı ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak yanlarında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz. Bu olay artık Türkiye’de tüm hekimlerin ve sağlık çalışanlarının ne şartlarda çalıştığının bir diğer göstergesidir.
Son yıllarda daha fazla olmak üzere biz sağlık çalışanlarına yönelik polikliniklerde, acil servislerde, hastane koridorlarında veya sokakta hemen her gün şiddet uygulanmaktadır. Sağlık alanında talep kışkırtıldı, karşılanmayan taleplerin sorumlusu olarak hekimler ve sağlık çalışanları gösterildi. Ne yazık ki yetkililerin hekim ve sağlık çalışanlarını küçümseyen konuşmaları, sağlık çalışanlarını hedef haline getirmiştir.
Son yıllarda giderek artan bir şekilde şiddete maruz kalıyoruz. Her gün meslektaşlarımız ülkenin değişik yerlerinde darp ediliyor, yaralanıyor, sakat bırakılıyor, öldürülüyor
Öfke, Nefret söylemleri ve Kindar nesil tartışmaları toplumda şiddet olaylarını artırmaktadır.
Hekimlere ve Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin en önemli nedeni Sağlık hizmetlerinin kamusal olmaktan çıkarılarak piyasanın hizmetine sunulması, hasta
hekim ilişkisinin müşteri-işletme ilişkisine dönüşmesi ve müşteri memnuniyetsizliğinden! kaynaklanmaktadır.
Öte yandan siyasi yetkililer ve sağlık yöneticileri sağlıkta yaşanan aksaklıkların sorumlusu olarak hekimleri/sağlık çalışanlarını işaret etmekte, uygulanan şiddeti adeta yasallaştırmaktadır. Siyasi irade, sağlıkta yaşanan çöküşü gizlemek, sorumluktan kaçınmak için sağlık çalışanlarını, halka karşı bir meslek grubuymuş gibi , her türlü sözel beyanatla hedef göstermektedir. Hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik değersizleştirici ve hürmetsiz tutumun medyadaki yansıması ise karalayıcı, küçük düşürücü yanlı yayınlar olmaktadır.
Siyasetçilere, yöneticilere, kamuoyuna sesleniyoruz:
Vatandaşlarımızın sağlık hizmeti alırken yaşadığı mağduriyetlerin sorumlusu biz değiliz.
Bir doktorun günde yüz, yüz yirmi hasta bakmasının, hastalarımıza yeterli süre ayıramamanın,
Acil servislerdeki izdihamların, hastalardan para alabilmek için uygulamaya konulan yeşil alan uygulamasının sorumlusu biz değiliz.
Sağlık kurumlarındaki düzensizliklerin, sağlıktaki kötü yönetimlerin sorumlusu biz değiliz.
Hastalarımızın ödediği “katılım payları”nın, “ilave ücretler”in sorumlusu biz değiliz.
Sürekli değişen uygulamaların, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ödemediği ilaçların sorumlusu biz değiliz.
Sağlıkta yaşanan sorunların sorumlusu biz değiliz.
Tam tersine, aynı sağlık politikaları, vatandaşları olduğu gibi bizleri de mağdur etmektedir
Şiddete maruz kalan meslektaşlarımıza yapılan çirkin saldırıyı bir kez daha nefretle kınarken Sağlık çalışanlarının ve kamuoyunun vicdanının rahatlaması ve daha huzurlu bir ortamda görev yapabilmesi için şiddet uygulayanların derhal adalet önüne çıkarılarak cezalandırılmasını talep ediyoruz.Şiddet uygulayanlar gerekli cezalara çarptırılmadıkça,yapılan suçun yanına kar kalacağı algısı güçlenerek bu tür olayların daha da artacağı kaygısını yaşıyoruz.
Bizler piyasaya düşürülmüş bir sağlık hizmetinin ‘oyuncusu’ değil, topluma adanmış mesleğin onurlu üyeleri olarak görevimizi yapmak istiyoruz. Bunu sağlayana kadar mücadelemize devam edeceğiz.
Tüm yurttaşlarımıza bir kez daha hatırlatıyoruz. Hekimler ve sağlık çalışanları sizin en zor zamanlarınızda yardımınıza koşan can dostlarınızdır. Onlar sizin için en iyisini yapmak amacıyla özveriyle çalışmaktadırlar. Sağlık çalışanlarına karşı sözlü ya da fiziki şiddete yönelmenizin hiçbir tutar yanı yoktur.
Son kez uyarıyoruz!
Bu şiddet ortamı devam eder ise, ne yazık ki, sizleri tedavi edecek sağlık çalışanı bulamayacaksınız.
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için bir an önce önleyici ve caydırıcı tedbirler alınmaz ise hastaneler çalışamaz, şifa dağıtamaz kurumlara dönüşecek.
Çözüm için
Sağlık Kurumlarında güvenli çalışma ortamları yaratılmalı,
Öncelikle Acil servisler olmak üzere hastane genelinde çalışan hekim ve hemşire sayısı artırılmalı,
Acil servislerin fiziki koşulları düzeltilmeli
Görsel ve yazılı medya aracılığı ile şiddetin kaynağına dönük toplumsal duyarlılık arttırılmalı,
Sağlık İdarecileri ve Yetkililer, Sağlık çalışanlarına yönelik uygulanan şiddette sorumluluklarını kabullenip, çalışanları kamuoyu önünde itibarsızlaştırıcı, halkın sağlık çalışanlarına güvenini tahrip edici tutumlardan ve kışkırtmalardan vazgeçmelidirler.
Hekim ve sağlık çalışanlarına yönelecek şiddet ve bu türden linç girişimleri ceza kanununda özel bir suç tipi olarak tanımlanmalı ve caydırıcı cezai yaptırıma bağlanmalıdır.
Sözün bittiği noktadayız.
Hastaların sadece insan oldukları için hak ettikleri nitelikli sağlık hizmetine ulaşmasının yolu sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının insani olmasından geçer. “Unutmayalım ki; hizmeti üretmenin temeli Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın istediği gibi ‘para’, ‘puan’, ‘verimlilik’, ‘kâr’, ‘bilânço’ değildir. Aksine bu mesleğin temeli yıllar önce söylendiği gibi sevgidir, anlayıştır,paylaşımdır,dayanışmadır.
Hastanın müşteri, hekimin tüccara dönüştüğü bu karanlık sağlık sistemine daha fazla kurban vermemek için hastasıyla, hekimiyle, hemşiresiyle, laborantıyla, sekreteriyle, firma çalışanıyla ve bil cümle tüm sağlık personeliyle nitelikli sağlık hizmeti sunmak için iş güvencesi, can güvencesi, gelir güvencesi ve gelecek güvencesi istiyoruz.
Kararlıyız, alacağız. Çünkü sözün bittiği noktadayız.
Türkan OKYAZ
SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET EMEKÇİLERİ SENDİKASI
Şube Başkanı