AKP, iktidara geldiği dönemden bu yana neoliberal, gerici, faşist karakterli sömürü düzenini kendi dışındaki tüm sesleri susturarak, halkın her türlü demokratik hakkını askıya alarak, kadınından çocuğuna, gencinden yaşlısına tüm halka zulmetmeyi meşru bir hak olarak görerek emek ve demokrasi düşmanı bir düzeni inşa etmeye çalışıyor.
Gezi direnişi ile doruğa çıkan milyonların eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasi taleplerinden sonra hırsızlık ve yolsuzluğa hayır diyenler AKP iktidarı tarafından ancak otoriter ve faşizan rejimlerde görülebilecek yöntemlerle ezilmeye, ülke her geçen gün “ileri demokrasi” adı altında sıkıyönetim koşullarına sürüklenmeye çalışılıyor. Yaşamın her alanına müdahale eden AKP iktidarı kendisine karşı Haziran ayından bu yana kararlı bir iradeyle sürdürülen direnişe karşı içinde bulunduğu çaresizliği daha fazla korku, daha fazla şiddet, daha fazla baskıyla aşmaya çalışıyor.
Dün Adana’da Emek ve Meslek Örgütlerinin çağrısıyla “Hırsızlığa, Yolsuzluğa Hayır, Hükümet İstifa” talepleriyle yürüyüş ve basın açıklaması yapılmak istenirken polisin terörüne maruz kaldık. Bu saldırılar sırasında yüzlerce insan Tomalardan sıkılan ilaçlı suya, polis copuna ve gaz bombalarına maruz kaldı, esnaflar ve çevreden geçen halk ise aynı saldırılardan olumsuz etkilenmiştir.
Saldırılar sonucu Eğitim Sen Eski Şube Başkanı Güven Boğa, Eski Örgütlenme Sekreteri Mehmet Akarsubaşı, Eğitim Sen Üyesi İmam Gözcü ve BES Adana Şube Başkanı Sinan Tunç yoğun bir şekilde darp edilmiş, kimyasal suya maruz kalmış ve değişik hastanelere kaldırılmışlardır. Ayrıca eylem sırasında Eğitim Sen Şube Sekreteri Yalçın Alçiçek gözaltına alınmış gecenin ilerleyen saatlerinde arkadaşımız serbest bırakılmıştır.
Bugünkü iktidar şiddeti meşru kılmaya çalışmaktadır. Şiddetin gerçek sorumluları, verdikleri hukuka aykırı emirleri uygulayan görevlileri “aklayarak” içinde bulundukları sorumluluklardan kurtulabileceklerini zannediyorlarsa, bilmeliler ki yanılıyorlar.
Değerli basın;
Ağızlarını açtıklarında “Allah, Peygamber, din, iman” sözleri dökülenlerin nasıl da dünya malına tamah ettikleri, nasıl da lüks ve şaşaa düşkünü oldukları, nasıl da paraya taptıkları bir bir ortaya dökülürken sokakta şiddeti de ihmal etmiyorlar..
Bizler şiddete, yağmaya, talana, yolsuzluğa dün olduğu gibi bu gün de karşı çıkacağız.
Adalet, özgürlük, insanca yaşam, kardeşlik, barış için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Polis baskısıyla halkın yolsuzluğa, hırsızlığa karşı bağımsız yargı, demokratik Türkiye, eşitlik, özgürlük ve demokrasi taleplerinin ezilmesinin mümkün olmadığını, bu baskıları uygulayanların halkın karşısında hesap vereceğini unutmamaları gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz.
KESK, DİSK, TMMOB, Adana-Osmaniye Tabip Odası,
İHD, ÇHD, HDK, HDP, ÖDP, TKP, HALKEVLERİ, ANADOLU DER,
Kurumlar Adına KESK Dönem Sözcüsü
Muzaffer Yüksel
SES Adana Şube