İstanbul Emniyet’i Taksim Dayanışması adına Başbakan ile görüşmeye giden ve aralarında Konfederasyonumuz Kadın Sekreteri Canan Çalağan’ın da bulunduğu altı kişiye soruşturma açmıştır. Demokrasi ve hukuku bir kez daha ayaklar altına alan bu soruşturma AKP’nin emek ve demokrasi güçleri üzerinde inşa etmeye çalıştığı korku imparatorluğunun bir parçası, halkın direnişini kırmaya dönük alınmış siyasi bir karardır.
Savcılıkta ifade vermesi istenenler bu ülkenin kamu emekçileri; mühendis, mimar, şehir plancıları, işçileri ve semt esnafı, yurttaşıdır. Hiçbir kuvvet, hiçbir baskı sokağın adalet ve özgürlük talebini susturmaya yetmedi, yetmeyecektir!
AKP hükümetinin baskıcı otoriter bir yönetim anlayışı ile bugüne kadar emek örgütleri üzerinde sürdürdüğü operasyonlar nasıl sonuç vermediyse, bugün de sonuç vermeyecektir. Konfederasyonumuzun da içinde bulunduğu Taksim Dayanışması’nı oluşturan ve milyonların iradesini temsil eden tüm sendikalar, meslek örgütleri, demokratik kurumlar üzerinde oluşturulan bu baskı ve korku imparatorluğu, bizlere tüm değerlerimizin verdiği güçle, mücadelemizden, taleplerimizden ve kazanımlarımızdan bir an bile geri adım attırmadı, bugünden sonra da attıramayacak.
Tüm Türkiye’de sokağa çıkan halkın özgürlük ve demokrasi talebini şiddetle bastırma emrini veren, bu emri uygulayan ve uygulatan, binlerce insanın yaralanmasına, altı kişinin ölümüne neden olan polis şiddetinin tüm sorumlularının hesap vermesi gerekirken, halkın talepleri ve eylemleri yasadışı; bu talepleri mücadele alanına taşıyan emek ve demokrasi güçleri ise yasadışı örgüt olarak gösterilmeye çalışılıyor.
Yurdun her köşesinde direniş, özgürlük ve demokrasi çığlığına dönüşmüştür. Birbirinden farklı sesler baskıcı ve otoriter düzene karşı her geçen gün daha fazla kenetlenmiş; haksızlığın, hukuksuzluğun ve zorbalığın karşısında dimdik durmuşlardır. Bu duruş dayanışmayla daha da büyüyecek, birliktelikle daha da güçlenecektir.
Bizler bugüne dek sokakları bir an bile karanlığa teslim etmeyen emek örgütü olarak; AKP hükümetine bir kez daha çağrıda bulunuyoruz;
Tepeden tırnağa adaletsiz, haksız, hukuksuz, baskıcı sömürü düzeninde diktatörlük hevesiyle kendi halkına karşı insanlık suçu işlemekten, Anayasa ve hukuku hiçe sayarak toplumsal muhalefete dönük saldırılardan vazgeçin!
Bir kez daha hatırlatıyoruz, özgürlüğün ve demokrasinin sesini hiçbir zorbalık kesemez!
Yürütme Kurulu