30 yılı aşkın süredir kamu hizmetleri tasfiye edilerek piyasa mekanizmalarına terk edilmekte, ticarileştirilerek özelleştirilmektedir. Bu rüzgar, AKP’nin hükümet oluşu ile birlikte şiddeti ve hızını arttırmış, fırtınaya dönüşmüştür. Kamu Hizmetlerinin bu şekilde tasfiyesinde öncelik Sağlık ve Sosyal Hizmet alanına verilmiş, kamusal bir sağlık hizmetinden söz edilemeyecek dönemlere gelinmiştir. Adına “Sağlıkta Dönüşüm Programı” denen bu uygulamalarla;
• Çalışanlar güvencesizleştirilmiştir: Farklı statü, güvence ve ücretlerle istihdam biçimi yaygınlaştırılmış, taşeron çalıştırmanın kadrolu-güvenceli çalışmanın yerini alması sürecine doğru gidişin önü açılmıştır.
• Sağlık alanına “performans, esnek ve kuralsız” çalışma yöntemleri egemen hale getirilmiştir.
• Sağlık “hak” olmaktan çıkarılmış, Sağlık Hizmeti alınır-satılır bir meta haline getirilmiş, hizmete ulaşmanın önüne Genel Sağlık Sigortası Primi ödeme zorunluluğu ve her kademede ödenen katkı-katılım payı ve ilave ücretler gibi parasal engeller getirilmiştir.
Yukarıda ifade ettiğimiz olumsuzluklar, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin toplu sözleşme talebini her zamankinden daha acil kılmaktadır.
2014 – 2015 Kamu çalışanlarının toplu sözleşmesi Hükümetle yandaş sendika Memur Sen arasında çok kısa zamanda imzalanmış bu sözleşme neticesinde 2014 yılı için memurlara aylık 120,00. TL. gibi komik bir ücret verilmiş bu küçük memurlar için yıllık %6 ya tekabül etmektedir. Bu demektir ki ek ödemelerde aile yardımında doğum ve ölüm yardımında artış olmayacaktır. Bizim ısrarla istediğimiz ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması ek göstergelerin yükseltilmesi vergi dilimlerinin adaletsizliği giderilmemiş, bu yetmiyormuş gibi 2014 yılı enflasyon değerleri hesaba katılmayacaktır. 2015 yılı için de ancak 6 aylık sürelerle %3 + %3 uygun görülmüştür.
KESK ve SES hiçbir zaman bu sözleşmeyi kabul etmeyecek baştan beri savunduğumuz aşağıdaki taleplerimizin gerçekleşmesi için mücadelesine devam edecektir.
İŞKOLUMUZA DAİR TOPLU SÖZLEŞME TALEPLERİMİZ
1-Sağlık ve Sosyal Hizmet İşkolunda çalışanların tümü kadrolu olmalıdır.
İş kolumuzda görev yapan ve iş güvencesi bulunmayan sözleşmeli personel (657 sayılı kanunun 4/B maddesi), geçici işçi (657 sayılı kanun 4/C), taşeron şirketler marifetiyle çalıştırılan sağlık işçileri kadroya alınmalıdır. Kamuda personel açığı kadrolu istihdamla giderilmelidir.
2-Sağlık ve sosyal hizmet işkolunda çalışanların tümü açlık sınırı seviyesine kadar gelir vergisinden muaf olmalıdır.
En düşük aylık ücret KESK tarafından belirlenen temel ücret olan 2.340 TL olmalıdır. Aylık ücretin açlık sınırı olan 1.101 TL.’si vergi dışı bırakılmalıdır. Bu miktardan sonra gelen kısmı için gelir vergisi tarife oranının ilk dilimi uygulanmalı, vergi dilimi artırılmamalıdır.
3-Ek ödemelerin tamamı emekliliğe yansıtılmalıdır
4-Ek ödeme adaletsizliği bir an önce düzeltilmelidir.
Hizmet kolumuzda maaş ve ücret adaletsizliği performansa dayalı ek ödeme sistemi ile had safhaya vardırılmıştır. Öncelikle bu adaletsizliğin (meslekler arası farklar, servisler arası uçurumlar, çalışma rejimlerinden kaynaklı farklar, hatta aynı işi yapanlar arasındaki farklar v.b) giderilerek ek ödeme oranlarının arttırılması sağlanmalı, sabit eködeme oranları yükseltilmeli, riskli birim olarak kabul edilen birimlere hizmet veren tüm personel ilave ek ödemeden yararlanmalı ve iş kolumuzda çalışan geçici işçi (4/C) ve taşeron sağlık işçilerine ek ödeme verilmelidir.
5-Personel açığı giderilmelidir. Fazla çalıştırmaya son verilmeli, nöbet, fazla çalışma ve icap nöbet ücretleri şu an ödenen saat ücretinin en az iki katına çıkarılmalıdır.
6-Sağlık ve sosyal hizmetler işkolunda çalışan herkes ağır ve tehlikeli işler kapsamına alınmalı ve fiili hizmet süresi zammından faydalanmaları sağlanmalıdır. Bu kapsamda radyoloji çalışanlarının günlük mesai saatleri 5 saat olmalıdır.
7-Hastanelerin İşletmeye Dönüştürülmesinden Vazgeçilmelidir.
8-Kadrosu hizmetli personel olup da VHKİ sınavını kazanıp iki yıldır bekleyenlerin atamaları biran önce yapılmalıdır.
9-24 saat açık ücretsiz nitelikli kreş hakkı verilmelidir.
10-Tüm sağlık çalışanlarına, sağlık hizmet tazminatı günün koşulları ve mesleki gereklilikler göz önüne alınarak verilmelidir.
Hizmet kolumuzda çalışan sağlık emekçilerine sağlık hizmet tazminatı verilmelidir.
11-Tüm Branşlara Lisans tamamlama hakkı verilmelidir.
12-Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına yönelik şiddet ve mobbing son bulmalıdır.
13-Giyim yardımı mağduriyetleri giderilmelidir.
14- Sağlıkta katkı-katılım payları ve ilave ücretler alınmamalıdır
Sağlık hizmet sunumunun hiçbir kademesinde katkı-katılım payları ile ilave ek ücretler alınmamalıdır.
15-Anayasa’nın 90. Maddesi ile iç hukuk kuralı haline gelmiş Uluslar Arası Sözleşmeler ve ILO sözleşmeleri gereği çalışanların Grev ve Toplu Sözleşme hakkının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.
Türkiye’de çalışanların Toplu Sözleşme hakkı var olsa da 2012 yılında 4688 Sayılı yasada yapılan düzenleme ile kamu çalışanlarına göstermelik “Toplu Sözleşme” hakkı verilmiş, “Grev” hakkı gasp edilmiştir. Uluslara Arası Sözleşmelere uygun Grev ve Toplu Sözleşme hakkı kullandırılmalı, çalışanların hakları toplu sözleşme yoluyla belirlenmelidir.
16- Savaşa değil çalışanlara bütçe
17- Üniversiteler ekonomik ve bilimsel özerkliğe kavuşturulmalıdır.
Barış ve Çözüm Süreci ile birlikte çalışanlara bütçeden daha fazla pay ayrılmalıdır.
2013 ile başlayan ve halen devam eden barış ve çözüm süreci bütçe kaynaklarının silaha ve silahlı çatışmalara ayrılmasının gereksizliğini ortaya koymuştur. Kurulduğumuz günden beri “savaşa değil barışa bütçe” anlayışını dile getiren bir sendika olarak 2014 ve 2015 yıları bütçelerinden daha fazla kaynağın çalışanlara ayrılabileceğini belirtiyor ve talep ediyoruz.
SES ADANA ŞUBE BAŞKANI
MUZAFFER YÜKSEL