25 Haziran 2012 tarihinde gerçekleştirilen operasyon kapsamında, Genel Başkanımız Lami Özgen dahil 72 yönetici ve üyemizin yargılandığı davanın 2. duruşması bugün başladı. Duruşma öncesi Avrupa Akdeniz İnsan Hakları Ağı, AGİT, Belçika Büyükelçiliği, Avrupa Komisyonu temsilcileri, Konfederasyonumuz ve bağlı sendikalarımızın MYK üyeleri ile çok sayıda üyemiz Ankara Adliyesi önünde toplandı. Burada gerçekleştirilen basın açıklamasını Genel Sekreterimiz İsmail Hakkı Tombul okudu.
Genel Sekreterimiz şu sözleri ifade etti: “Bilindiği üzere Konfederasyonumuza yönelik 25 Haziran 2012 tarihinde gerçekleştirilen operasyonla 58 arkadaşımız gözaltına alınmış ve 28 arkadaşımız tutuklanmıştı. Bu davanın ilk duruşması 10 Nisan tarihinde yapıldı ve tutuklu arkadaşlarımız özgürlüklerine kavuştular. Bugün davanın ikinci duruşması yapılıyor. Biz biliyoruz ki bu dava hukuksuzdur, hukuki dayanaklarından yoksundur, siyasi bir davadır. Bu davada yargılanan ise KESK’in mücadele değerleri, eylemleri ve tarihidir. Buradan bir kez daha sesleniyoruz, KESK bu tarihe kadar hiçbir baskıya boyun eğmedi, teslim olmadı, teslim olmayacak. Bugünkü duruşmada, arkadaşlarımız savunmalarını verecekler ve biliyoruz ki bu davanın sonucunda da herhangi hukuki bir sonuç çıkmayacak.
KESK’e dönük baskılar sadece bu davalarla sürmüyor, 25 Hazirandan sonra 19 Şubatta da bütün ülkede, 28 kentte 167 arkadaşımız gözaltına alınmış ve 60’a yakın arkadaşımız tutuklanmıştı. Şimdi cezaevinde arkadaşlarımız var. Buradan cezaevlerindeki arkadaşlarımıza sesleniyoruz: ‘Sizsiz mücadelemiz eksik, ama biliyoruz ki sizin yüreğiniz mücadelemizle yan yana!’ En kısa sürede de yanımızda olacağınıza inanıyoruz.
Ayrıca şunu eklemeliyim ki son bir aydır ülkede süren direnişle birlikte Konfederasyonumuz da Gezi Parkıyla başlayan bu direnişin parçası haline geldi. Konfederasyonumuzun aldığı grev kararları, eylem kararları, gezi parkı sürecinde başlayan ve bir halk direnişine dönüşen bu direnişte önemli işler gördü.
Ankara emniyeti ise hazırladığı hukuk dışı fezlekeyle Konfederasyonumuzu suçlamaya çalıştı. Buradan Ankara emniyetine de sesleniyoruz: Sizin yaptığınız polis devleti uygulamasıdır! Hukuk dışıdır! Derhal bu fezlekeyi çekin! Bilinmelidir ki KESK inanmadığı, meşru görmediği, haklı olmadığı hiçbir eylemin içerisinde olmamıştır. Yaptığımız bütün eylemler haklıdır! Meşrudur! KESK’i korkutamazsınız, susturamazsınız! İçerde ya da dışarda nerede olursak olalım, arkadaşlarımızın yargı sürecini her aşamasında takip edeceğiz ve arkadaşlarımıza, örgütümüze, tarihimize, mücadele değerlerimize sahip çıkmaya devam edeceğiz.” dedi