SGK’nın Özel Sağlık Kuruluşlarıyla yapılan hizmet satın alma sözleşmesinde gerçekleştirilen bir değişiklikle, özel ve vakıf hastanelerinde tekrar kullanılmaması gereken tıbbi malzemelerin yeniden kullanıldığının saptanması halinde verilen cezalar kaldırılmasıyla ilgili Genel Başkanımız Flash TV ile bir röportaj gerçekleştirmiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun(SGK) tasarruf önlemleri, halkın sağlığını tehdit etmeye devam ediyor. SGK, Özel Sağlık Kuruluşları ve Vakıf Üniversiteleri Hastaneleri’nden aldığı sağlık hizmeti bedelini arttırmamak için tek kullanımlık tıbbi malzemelerin yeniden kullanılmasının yolunu açtı. Özel Sağlık Kuruluşlarıyla yapılan hizmet satın alma sözleşmesinde gerçekleştirilen bir değişiklikle, özel ve vakıf hastanelerinde tekrar kullanılmaması gereken tıbbi malzemelerin yeniden kullanıldığının saptanması halinde verilen cezalar kaldırıldı. Bu şekilde, bu malzemelerin, sağlığı tehdit edecek şekilde çok defa kullanılmasının yolu açılmış oldu.
Tıbbi teknolojinin ilerlemesine paralel olarak, tanı ve tedavide kullanılan vücut içi veya dışı tıbbi malzemeler (Enjektör, Damar Kateterleri, Stentler, Laparoskopik ameliyat sarf malzemeleri, geçici ve kalıcı protezler, girişimsel tıbbi müdahalelerde kullanılan malzemeler vb.) genellikle tek kullanımlık olup, imalat sırasında mikroplardan arındırılmaktadır. Açıldıktan sonra yeniden sterilize edilmesi halinde bile, insandan insana ya da dış ortamdan insana hastalık taşıma riski taşımaktadır. Bu nedenle böyle bir kullanım, yapılan tıbbi işlemin olumsuzlukla sonuçlanmasına neden olmaktadır.
Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın temel felsefesi, sağlığın ticarileştirilmesi, üzerinden “kar” elde edilmesi. Alınıp-satılan bir hizmet haline getirilmesi, bu yolla da sermayeye, özel sağlık kuruluşlarına kaynak aktarılması şeklinde açıklanabilir. Bu politikanın bir sonucu olan son uygulama ile SGK’nın sağlık harcamalarından tasarruf etmesi amaçlanırken, Özel ve Vakıf Hastanelerinin daha fazla “kar” etmesi sağlanmaktadır. Bilimsel ve tıbbi olmayan bu uygulamanın kötü sonuçlarının faturası ise hastalar ve tedaviyi yapan sağlık çalışanlarına çıkarılacaktır. Bunun bir diğer anlamı da, kötü tıbbi uygulama sonuçları, bu sonuçlardan dolayı, hasta-hasta yakını ve sağlık çalışanlarının karşı karşıya getirilmesidir, var olan “şiddet”in daha da kışkırtılmasıdır.
Sağlığı HAK olmaktan çıkaran, ticarileştirerek her kademede katktı-katılım payı ve ilave ücretler getiren, sağlığı alınıp satılan, üzerinden “kar” edilen bir hizmet haline getiren Sağlıkta Dönüşüm Programı’nda ısrar etmenin sonuçlarından biri olan bu uygulamadan derhal geri dönülmesi konusunda yetkilileri uyarıyoruz. Sağlıkta Dönüşüm Programı iflas etmiştir ve yol yakınken bir an önce bu yoldan dönülmelidir. Sendikamız SES, tüm Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri ve Sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleriyle birlikte buna karşı mücadeleye kararlıdır. Sağlık haktır, ücretsiz ve nitelikli olmalıdır. Sağlık Hizmetine ulaşmanın önündeki, başta parasal engeller olmak üzere, tüm engeller kaldırılmalıdır. Mücadelemiz bunun içindir ve sonuç elde edilene kadar da sürecektir.
12.07. 2013
MERKEZ YÖNETİM KURULU